Aileen Wuornos: Dünyanın sempati duyduğu seri katil
Dünya seri katil hikayeleriyle dolu anca Aileen Wuornos'ın hikâyesi en dikkat çekenlerinden biri. İdam edilebilmek için söylediği sözlerin tarihe kazındığı seri katil Aileen dünyanın en çok sempati duyulan ve merhametle yaklaşılan seri katillerinden biri. Aileen'in ilginç hikâyesine gelin hep birlikte Molatik olalım...
1956 yılında dünyaya gelene Aileen Wuornos diğer birçok seri katil gibi sorunlu bir çocukluk geçirdi. Dünyaya geldiğinde annesi ile babası çoktan ayrılmıştı. Babası bir çocuğu taciz etmekten cezaevine girdi, orada intihar edip hayatına son verdi. Annesi de ailesinin yanına iki çocuğunu bırakıp bir daha görmemek üzere gitmişti.
Kötü giden hayatı daha da kötüye seyrediyordu. 14 yaşındayken tecavüze uğrayan Wuornos bu olaydan sonra hamile kaldı. Hamile olduğunu öğrenen ailesi onu evden attı, bebeği de evlatlık verildi. Sokaklarda kalmaya başlayan kadın bir koruluğa sığındı ve orada yaşamaya başladı. Hayatını para karşılığı erkeklerle birlikte olarak kazanıyordu.
ABD, Michigan’ı terk edip Florida’ya gitmek için yola çıktı. Ancak yolda da talihsizlikler peşini bırakmadı. Bu yolcuğunda da cinsel istismara uğradı. Gittiği yerlerde 2 aydan fazla kalamıyordu. Bu yolculuk sırasında 69 yaşındaki Lewis Gratz Fell ile tanışıp evlenmişti. Mutlu bir evliliği olur diye düşündü ancak yaşadıkları psikolojisini bozmuştu. 1 ay geçmeden kocasını dövmeye başladı. Bu olaydan sonra da haliyle boşandılar.Defalarca tutuklandı
Aileen Wuornos 30 yaşına geldiğinde defalarca tutuklanmıştı. Hırsızlık, uyuşturucu kullanma gibi problemleri vardı. Uyuşturucu kullanması onun psikolojisini iyice bozdu. 1986 yılında hayatının aşkı Tyria Moore ile tanıştı. Bu beraberlik Aileen’in bütün hayatını değiştirdi ve artık çok daha ciddi suçlara yönelmeye başladı.
4 yıl birlikte yaşadığı sevgilisini mutlu etmek ve terk etmesini engellemek için çok para kazanmak istedi. Bu yüzden de gözünü kararttı ve para karşılığı cinayetler işlemeye başladı.
İlk cinayetini işledi
İşte bu korku ve para kazanma hırsı kendisini kaybetmesine sebep oldu ve bir gece ilk kurbanı Richard Mallory’le tanıştı. Mallory daha önce tecavüz suçundan hüküm giymişti. Richard Mallory, Alieen’e tanıştıkları gece işkencelerde bulundu ve tecavüz etti. Bunun üzerine Alieen son çare olarak adamı öldürdü. Cesedi de ormanlık araziye atıp otomobille olay yerinden uzaklaştı.
Aileen, para karşılığı birlikte olduğu adamları öldürmeye devam etti. 43 yaşındaki David Spears'ı, 40 yaşındaki Charles Carskaddon'u, 65 yaşındaki Peter Siems'i, 50 yaşındaki Troy Burress'i, 56 yaşındaki Charles Humphreys'i ve 62 yaşındaki Walter Jeno Antonio'yu öldürerek bir seri katile dönüşmüştü. Bu cinayetlerin hepsinde de silah kullanmış ve ormana atmıştı.
Aileen iyi bir kadındı ancak insanlara güvenmek gibi bir hata yapmıştı. En güvendiği kişi tarafından ihanete uğradı. Tyria Moore, biricik sevgilisi Wuornos'u polislere ihbar eden ve aleyhinde tanıklık yapan kişinin ta kendisiydi. 7 kişiyi öldürmüştü ancak 5 kişinin cesedi bulunmuştu. Yargılanan Wuornos, mahkeme tarafından idam cezasına çarptırıldı.
Kararı duyunca bu sözleri söyledi
İdam kararı açıklandıktan sonra "Ben masumum. Umarım size de tecavüz ederler b.k çuvalları!" demesi tarihe geçti. Karar sonrasında 9 Ekim 2002'de idam edilen Wuornos, acılarla dolu yaşamının ardından geriye oldukça tartışmalı bir seri katil hikayesi bırakmıştı.
Tarihin en ilginç seri katillerinden olan Aileen Wuornos yaşadıklarıyla büyük ilgi gördü. Özellikle Charlize Theron'un Oscar kazandığı Monster (Cani) filmine ilham oldu. Wuornos’tan birçok insan nefret etmekten çok acıma duygusuyla yanaşıyor. Çünkü ailesiz kalması, defalarca tecavüze uğraması, cinayet işlemeye mecbur kalması, sevdiği kişi tarafından ihanete uğrası onun tartışmalı bir seri katil olmaya itmişti. Aileen Wuornos'un şu sözleri tarihe geçti:
"Yaptığım her şeyin altında korkunç bir öfke yatıyor. İdam edilmem gerek; çünkü hapisten çıkacak olursam yine cinayet işlerim."