Şeyma Subaşı'nın kitabı 'Sadece Şeyma'ya neden aşırı tepkiliyiz?
Son yılların en konuşulan isimlerinden olan Şeyma Subaşı, bu aralar 'Sadece Şeyma' adlı kitabıyla gündemde. Kitap, tam da tahmin edildiği gibi olay olmayı başardı. Peki bu tepkimizin altında gerçekten ne yatıyor?
Evlendi olay oldu, boşandı yine olay oldu. Şeyma Subaşı'nın 'celebrity' olması, başlı başına ilgi çekici bulunması, hayatının merak edilmesi, onu her zaman bir şekilde gündeme taşıdı. Kim Kardashian'ın hiçbir şey üretmeden popüler olmasını yadırgamayanlar, Şeyma'nın 'yalnızca bir ünlü' olmasını bile kabullenemedi.
Onu merak ediyoruz. "Şimdi ne yapacak?" diyoruz. Köşeye sıkışma ihtimali bile birçoklarını keyiflendiriyor.
Halbuki Şeyma Subaşı'nın bu ilgiden rahatsız olmadığını, bilakis mutlu olduğunu fark edemiyoruz.
"Ne başarmış da kitap yazıyor?"
Şeyma Subaşı, 'Sadece Şeyma' kitabıyla bir kez daha gündemin üst sıralarına taşınınca, yine ortalık karıştı. "Ne yaşamış, ne başarmış da kitap yazmış?" görüşü hakim. Subaşı enteresan bir açıklama yaparak kitabı kendisinin yazmadığını itiraf etti. Birçoklarının tahmin ettiği gerçeği "Ben yazmadım kitabı. Çok başarılı editörlerimiz yazdı. Ben anlattım, onlar yazdı. Sanırım yanlış anlaşılıyor, ben edebiyatçı olduğumu da söylemedim" diyerek gün yüzüne çıkardı.
Elbette kitap teklifini kabul edecek
Subaşı'nın bu 'itiraf'ına denk gelince üzüldüm. Yıllık 'tepki çekme' miktarımıza neredeyse her gün maruz kalan Subaşı'nın, nedense kitap eleştirileri karşısında fevri davranıp "Üstüme gelmeyin, ben yapmadım Miki yaptı" gibi bir tavra bürünmesi, en başta o kitabın editörlerine yapılmış bir haksızlık.
Beğenin ya da eleştirin, bir emek harcanıyor. Dünya çapında yaygın olan 'celebrity'lerin başarı sırları' kitaplarının Türkiye ayağı bu. Elbette Şeyma Subaşı, markasını güçlendirmek ve para kazanmak için hakkında bir kitap yazılmasına onay verecekti. Ve elbette editörler de kitabın belirli bir standarta gelmesi için çaba gösterecekti. Bunların nesi anormal?
Herkes bizimle aynı düşünmek zorunda değil
Edebi kaygılarla yazılmadığı çok belli olan 'Sadece Şeyma' kitabına bu kadar tepki göstermek büyük bir klişe. Edebi kaygılar güdüyorsanız, şahaneler şahanesi çağdaş dünya edebiyatı eserleri var. Bu kitaptan rahatsız olanlar bir Hesse ya da ne bileyim Zweig okumak varken; neden bu kadar Subaşı'ya takmış durumda? Bütün bu tepki, Şeyma Subaşı'nın 'ciddi'leşmesinden duyulan korkudan kaynaklanıyor. İsteniyor ki Şeyma sağlam adımlar atmasın, herkes ona kayıtsız kalsın. Halbuki dünya böyle dönmüyor! Herkes bizim istediğimiz şekilde düşünmüyor. Belki de artık biraz daha cool olmamız gerekiyor...
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Şeyma Subaşı'nın kitabı ilk değil, son da olmayacak
- Şeyma Subaşı'nın nafakasını aydan aya takip etme konusunda kararlı mıyız?
- Acun Ilıcalı ve Şeyma Subaşı'nın boşanmasının ardından...
- Acun Ilıcalı ve Şeyma Subaşı ayrılığı ne ifade ediyor?
