Jennifer Lopez'i locadan izlemenin fiyatı 50 bin euro mu olmalı?
Jennifer Lopez, Antalya'da konser vermeye hazırlanıyor. 6 Ağustos'ta bir otelde konser verecek, Türk hayranları 'Ceylo'yu dünya gözüyle görüp sevindirik olacak. İnsanın konsere bilet alası geliyor değil mi? Ama bekleyin. İsteseniz de satın alamayabilirsiniz. Çünkü...
"Siz istiyor J-Lo konserine gitmek..."
Özet geçiyorum; "Siz istiyor J-Lo konserine gitmek, o zaman mecbur verecek 7 bin lira!" Hayır, hayır, gram şaka yapmıyorum. Jennifer Lopez'in Antalya'daki konserine gitmek istiyorsanız kafadan 7 bin lirayı gözden çıkartmanız lazım. Ve bu parayı verip ayakta dinleyeceksiniz Jennifer Hanım'ı! Ha ille de yok ben loca istiyorum filan derseniz o zaman fiyat 50 bin euro! Yani yaklaşık 300 bin lira...
J-Lo güneşli evlerde uyurken...
Şaka değil gerçek, bu rakamlar gayet doğru... "Jennifer Lopez'i iki saat görmek için gerekirse böbreğimi veririm" diyorsanız, buyurun... Siz iki saat boyunca Jennifer Lopez eşliğinde dans edeceksiniz. Bedelini de sağlam ödeyeceksiniz. Jennifer Lopez ne yapacak peki? Antalya'da üç gece geçirecek. 5 yatak odası ile özel havuzu ve helikopter pisti bulunan kurşun geçirmez camla kaplı 3 katlı villada kalacak. Yani J-Lo, tıpkı Alişan'ın şarkısındaki gibi güneşli evlerde uyurken bizim kaldırım taşlarımız olacak...
Fakir edebiyatına gerek yok ama...
Fakir edebiyatı yapmak istemiyorum ama bu rakamların herhangi bir alıcı bulması bana epey komik geliyor. 7 bin liraya kaç kitap alınır, kaç kadeh kırılır, haberiniz var mı? İki saatlik J-Lo konserini ayakta dinlemek, locadan izlemek bu kadar büyük paralar etmemeli. Bu fiyatların bu kadar uçuk olması gayet anlaşılır. Azalan kontenjan, zıplayan fiyatlar. Ki zaten parası olan izleyecek, bu devir hep böyle gidecek.
Bohem takılmanın vakti gelmedi mi?
Ama sırf ortamlarda, sosyal medyada "Ben onu sahnede izledim ve o aslında..." cümlesini kurmak için bu kadar para dökmeye gerek var mı? Youtube'ta herhangi bir şovunu 'tık' diye izleyip coşacağımız yıldızlara bu kadar para dökmek gerçekten fazlasıyla 'kıro/keko/kezo' bir davranış olarak etiketlenmeyi hak etmiyor mu? Az biraz butik ve bohem takılmanın vakti gelmedi mi? Kendimizi cool yapmaktan neden imtina ediyoruz? Bizim büyük yalnızlığımız çok mu uzak?
