Sen Anlat Karadeniz 32. Bölüm'de neler oldu?

Sen Anlat Karadeniz'in 32'nci bölümünde anladık ki, Saniye'nin bu tavrından kurtulmamız çok zor. Tam yumuşadı derken, yine ağzına geleni söyleyip faturayı Nefes’e kesti.

Neyse ki ev ahalisi Saniye gibi düşünmüyor da, içimiz rahatlıyor.

Fikret konuyu Saniye'ye anlatmaya calıştı fakat o yine anlamadı. Şimdi ben soruyorum Saniye'ye: Acaba bu yaşadıkların, zamanında hakkına girip ölümüne sebep olduğum iki günahsız canın vebali olabilir mi? Hani Osman babanın ilk bölümlerde Nefes'e dediği gibi; belki de Saniye'nin sınavı Nefes'tir! Saniye hanım bile isteye iki cana sebep oldu. Peki Nefes'in yaşadıkları kendi tercihi miydi? 16 yaşında zorla bir adama verildi, 8 yıl işkence gördü, çocuğu kucağında öldü, abisi gözlerinin önünde vuruldu ve daha neler neler... Nefes'in yaşadıklarının yanında seninkiler devede kulak kalır Saniye hanım! Günahının bedelini yıllarca ödemedin sen!

Tahir ne kadar dayanabilirdi ki?

Bu bölümde izlediğimiz tüm sahnelerde cümleler özenle seçilmişti. Özellikle Yiğit’in "Neden bizi kimse sevmiyor? Biz ne yaptık ki?" demesi içimi parçaladı.

Nefes'in Tahir'e söyledikleri de o kadar acıydı ki, valla Tahir buna nasıl dayanır bilemem. Sevgiye aç olan bir insanın, sadece sevilmek için kendisine yapılan her şeye nasıl katlandığını ne güzel anlattı. "Sıcacık bir aileye, birilerinin beni sarıp sarmalamasına o kadar açtım ki... Saçımdan sürükleyen Saniye hanımın ellerini öptüm ben. Arkamdan neler söylediğini bildiğim Mustafa'ya abi dedim ben. Hepsi sevgisizlikten işte" Bu sözlerin altında kalan Tahir’e de çok üzüldüm. Ne kadar dayanabilirdi ki? Dayanamadı; vurdu kendini Karadeniz'in hırçın sularına...

Çocuklarınızı sevgisiz yetiştirmeyin

Artık oyunculuklara bir şey diyemeyeceğim. O kadar güzeller ki, resmen yaşıyorlar rollerini. Ulaş Tuna Astepe harikaydı. Bence bu bölüm genel olarak bayağı iyiydi. Verilen mesajlar güzeldi ve seyirciye geçti. "Çocuklarınızı sevgisiz yetiştirmeyin" dedi Sen Anlat Karadeniz. "Kendilerine gösterilen merhameti sevgi sanarlar ve sırf bu sevgiye inandıkları için her zulüme boyun eğerler."

Gelelim 33'üncü bölümün fragmanına... Haftaya yine heyecan dolu bir bölüm bizi bekliyor. Nefes, Tahir'i bulabilecek mi? Saniye yaşadıklarından ders çıkaracak mı? Ölen kişi Rüstem mi, Tahir mi, yoksa Cemil mi?

Son olarak bugünkü yazıma bir Nazım Hikmet şiiriyle noktalamak istiyorum.

TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Nazım Hikmet