Kurtlar Vadisi ile Deli Yürek arasındaki farklar nelerdi?
Türk dizi tarihinin unutulmaz birkaç dizisi vardır. Onlardan ikisi de Kurtlar Vadisi ve Deli Yürek. Yıllarca seyircileri ekran başına bağlayan bu iki dizi birbirine çok benzemekle birlikte derin farklılıklar da barındırıyordu. Peki, Kurtlar Vadisi ile Deli Yürek arasındaki farklar nelerdi?
İşbu içerik Türkiye’yi bir dönem ekran başına kilitleyen iki dizinin hayranları için yazılmıştır. Düz bir bakış açısı dışında neden bu kadar ilgi çektiğine dair bir yazı olacak. Aslında birbirine benzeyen bu yapımlar nasıl da bağımsız birer içeriğe sahipler gelin birlikte görelim.
Kurtlar Vadisi 2002’nin sonunda çekimlerine başlamıştı. Deli Yürek ise 2002’nin Haziran’ında son bölümünü yayınlamış ve efsaneler arasına çekilmişti. Aslında ikisinin arasında sadece 6 ay bulunuyordu ancak çekim teknikleri olsun, senaryo olsun Kurtlar Vadisi her daim Deli Yürek’in önünde olmuştu.
Deli Yürek’in başlangıcı ve devamı birçok tek düze şekilde ilerliyordu. Evet bir kahraman vardı ancak kahramanımız Yusuf Miroğlu çok fazla yukarı veya aşağı doğru ilerlemiyordu. Biraz senaryonun biraz da Kenan İmirzalıoğlu’nun ilk oyunculuğunun etkisiyle dalgalı bir seyir görmedik dizi boyunca. Ancak Kurtlar Vadisi’nin başından belli olan bir senaryosu vardı. Polat Alemdar’ın Duran Emmi’nin yeğeni olmasından baronluğa uzanan yolu adeta bir merdiven gibi işlenmişti dizide. Necati Şaşmaz’ın ilk bölümlerdeki kötü oyunculuğu zamanla düzelmişti. Böylelikle daha içine çeken bir yapıya bürünmüştü.
Yerel mi kaldı?
Basit bir kahraman gibi davranıyordu Miroğlu. Onun derdi sevdiklerini ve çevresini kötülüklerden korumaktı. Askerde komando olmasının faydasını birçok defa görmüştü. Tamam son bölümlere doğru Bozo’nun diziye katılması ile dizi biraz hareketli hale gelmişti fakat bu beklenen ölçüde değildi. Mahallenin süper kahramanıydı kendisi. Ancak Polat Alemdar’ın derdi memleketi kurtarmaktı. Bunun için de elinden gelen her şeyi yapıyordu. Mafyanın üstünden taaa dibine kadar bir yolculukla en tepeye ulaşmıştı.
Adeta bir laboratuvar
Yusuf Miroğlu kesinlikle pis işler yapmazdı, araç olarak bile görse o pis işi yapmaz, her türlü kötü işten kendini ayrı tutardı. Mamafih Polat Alemdar yeri geldi, istemese de uyuşturucu trafiğinin ortasında buldu kendisi, yeri geldi soygun yaptı, yeri geldi adam da kaçırdı hapishaneden. Tabii burada bakılması gereken durum üstte belirttiğim gibi iki karakterin amaçlarının farklı olması. Yusuf yerel kalırken Polat’ın en tepeyi hedeflemiş olması.
Bir diğer açıdan bakacak olursak Kurtlar Vadisi'nin çekim teknikleri Deli Yürek'e göre daha iyiydi. Özellikle Mehmet Karahanlı'nın ekrana geldiği anlardaki 'güç gösterisi' şeklindeki alttan çekimler diziye ayrı bir hava katıyordu. Bu bile aradaki farkı ortaya koyuyordu.
İki dizinin yapımcısı Osman Sınav’dı. Bana göre Deli Yürek’te Sınav bir deneme yapmış, adeta laboratuvar olarak kullanmıştı. Orada edindiği tecrübeleri Kurtlar Vadisi’ne aktarmış ve daha derinlikli bir dizi çıkarmıştı.
