'Kırmızı Oda'da Zafer ve Nihal neyi saklıyor?
'Kırmızı Oda'nın 30. bölümünde iki yeni hikâyeye "Merhaba" dedik. Nazlı'nın ve Kumru'nun yerini, Nihal, Zafer ve Recai aldı. Sadi'nin hikâyesine devam ettiği, Nihal ve Zafer'in mutsuz evliliklerini dinlediğimiz, Recai'nin ise zor bir çocukluk geçirdiğine tanık olduğumuz 'Kırmızı Oda'nın 30. bölümünde neler oldu? Gelin, hep birlikte öğrenelim...
Nihal ve Zafer'in evliliği
'Kırmızı Oda'da ilk olarak Esra Ronabar'ın canlandırdığı Nihal'i dinledik. Nihal memur bir anne ve babanın kızı. Nedense ailesinin durumu çok kötü olmamasına rağmen Nihal'e kurtarıcı gözüyle bakmışlar. Ailesinin asıl amacı Nihal'in zengin biriyle evlendirip kendini ve ailesini kurtarması. Nihal de bu projeyi gerçeleştiriyor ve çok köklü bir ailenin çocuğu olan Zafer ile evleniyor. Nihal'in üzüldüğünde ve kızdığında sürekli bayılması sebebiyle Manolya Hanım'a geliyorlar. Nihal mutsuzluğunun farkında olmayan biri. Evlilikleri ne kadar kusursuz görünse de aslında içeride büyük çatırdamalar olduğunun farkında ama yokmuş gibi davranıyor. Ve sanırım mutsuz olduğunu fark etmemek ve hastalığı iyileşirse her şey daha da kötü olur diye de Doktor Hanım'a hiçbir şey anlatmıyor. Nihal'in duvarları zor yıkılacak gibi.
Nihal'in çok kısa olan görüşmesinden sonra Yiğit Özşener'in canlandırdığı Zafer'i dinledik. Zafer gerçekten Yeşilçam'dan fırlamış bir karater gibi. Zekasıyla, karizmasıyla ve konuşmasıyla gerçekten etkileyici bir adam. Fakat mutsuz. Karısının ve kendisinin mutsuz olduğunun çok farkında ve her şey için farkındalığı aşırı yüksek. Fakat çok bahsetmese de Zafer büyük bir aşk acısı çekmiş. Bildiğimiz tek şey karısı Nihal'le çok ortak bir yönleri olmamaları ve zamanında bir kadını çok sevmesi. Bakalım, Nihal ve Zafer kendileri hakkında daha neler anlatacaklar...
Recai'nin zor çocukluğu
'Kırmızı Oda'da ikinci olarak da bizler Recai'yi dinledik. Nazlı'dan sonra Recai'nin tedaviye başlaması gerçekten iki tarafı da anlamamız için iyi oldu. Recai çok öfkeli biri ve kendini aşırı değersiz görüyor. Öfkesinin altında yatan da birçok sebep var. Çünkü Recai gerçekten çok zor bir çocukluk geçirmiş. Maddi durumlarından ötürü hep küçük görülmüş, ne annesi ne de babası tarafından hiç sevilmemiş. Hatta babası diğer çocuklara ve insanlara çok iyi davranırken Recai'ye hep sert davranmış. Biz bu bölümde Recai'nin öfkeli görüntüsünün altında oldukça kırılgan ve duygusal birinin yattığını gördük. Çocukluğunda çok fazla hırpalanmış Recai. Aynı zamanda kalemi de kuvvetliymiş Recai'nin. Sert ve öfkeli Recai'nin altından daha ne kadar minnoş bir adam çıkacak merakla bekliyorum.
Sadi'nin ailesi: Cemre ve Miço
Bizler son olarak dizinin en enerjik karakteri Delikanlı Sadi'yi dinledik. Neşesiyle, esprileriyle bizleri gülümseten Sadi'nin acı dolu hikâyesinde bu defa Emre ile ilgili olan arkadaşlıklarına tanıklık ettik. Her şeyin bir film edasıyla devam ettiği Sadi'nin hikâyesinde bu defa Yeşilçam filmlerini anımsatan bir olaya tanık olduk. Bursa'dan gelen Emre adlı çocukla arkadaşlıkları sırasında Emre diye kendini tanıtan çocuğun aslında kız olduğunu öğrendik. Meğerse Emre'nin asıl ismi Cemre'ymiş. Sadi ve Miço'dan başka da bunu bilen kimse yok. Sadi bol bol Abdullah'ın eziyetlerinden, Cemre ve Miço'yla nasıl güzel bir aile olduğundan bahsetti. Fakat anlaşılan o ki Cemre ve Miço'nun başına pek güzel şeyler gelmemiş gibi. Bakalım, Sadi'nin trajik hikâyesinde daha ne gibi trajedilerle karşılaşacağız.
Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet