'Kırmızı Oda'da Vahit Bey'in günahları ne?

Anlatmaya başladı gibi

'Kırmızı Oda' 32. bölümde biz ilk olarak oldukça ketum olan Nihal'i dinlemeye başladık gibi. Nihal'in ağzını bıçak açmıyor ama gıdım gıdım bir şeyleri de anlatmaya başladı sanki. İlk olarak biz evde ne sıkıntılar çektiğini bilsek de Manolya Hanım'a bunları anlatmıyordu. Nihal, babasının kumar sıkıntısını, babasının ve annesinin yükünü çekmek zorunda kaldığını yavaş yavaş anlatmaya başladı Doktor Hanım'a. Hatta seansın sonunda Zafer Bey'in yardımıyla girdiği odaya tek başına inerek çıktı. Demek ki Nihal'in üzerinde onca ağırlık yapan ciddi yükleri var. Bakalım, Nihal kendini tam olarak Doktor Hanım'a ne zaman açacak? Ne zaman tam olarak ailesinin ona yüklediği 'kurtuluş' rolünden bunaldığını, kardeşinin ikinci plana atıldığını, babasının kumar borçlarından dolayı bizim bildiğimiz ya da bilmediğimiz daha ne sıkıntıları anlatacak? Merakla bekliyoruz...

Emre/Cemre'nin başına gelenler

'Kırmızı Oda'da ikinci olarak bizler 'Delikanlı Sadi'yi dinledik. Bir türlü Emre/Cemre'ye ve Miço'ya ne olduğunu öğrenemiyorduk ama Sadi'den bugün olanları dinledik. Abdullah'ın yanından ilk kaçma girişimlerinden sonra epey bir dayak yemişler. Abdullah hep beraber üçünü gazinoya kapatmış. Islak bir biçimde o soğukta ve karanlıkta beklemişler. Gazinoda bekledikten sonra Emre/Cemre hasta olmaya başlamış. Fakat ne olursa olsun kafaya koyup ikinci defa kaçma girişiminde bulunmuşlar ve kaçmayı da başarmışlar. Ne yazık ki Abdullah'tan çıktıktan sonra da sevinçleri pek uzun sürmemiş Sadi ve Miço'nun. Emre/Cemre'nin hastalığı daha da devam etmiş. Asla da hastaneye gitmek istememiş, olur da evine geri yollarlarsa diye. Emre/Cemre o evde ne yaşadı bilmiyoruz. Ama hiç güzel şeyler yaşamadığı belli. Emre/Cemre, Miço ve Sadi'nin kaçıp köprü altında uyuduğu bir akşam Emre/Cemre oracıkta can vermiş. İlk başta uyudu sansalar da oracıkta ölmüş Emre/Cemre. Küçücük kız hastalıktan, belki de bakılsa, biri bir çorba içirebilse, ilaç içebilse çabucak kalkacağı bir hastalıktan; bakımsızlıktan, soğuktan, zorlu hayat koşullardan oracıkta sessiz sedasız can vermiş. Böyle anlattığıma bakmayın o sahnelerde ciğerim düştü. Öyle güzel vermişler ki olayı ağlamamanız imkânsız. Delikanlı Sadi'yle birlikte hepimiz bu dünyanın düzenine sövdük desem yeridir. Böyle birçok acı yaşamış Delikanlı Sadi. Miço'nun başına ne geldi orasını hâlâ bilmiyoruz. Bakalım, Sadi'nin acı dolu macerası nasıl devam etti...

Vahit Bey'in günahları ne?

'Kırmızı Oda'da son olarak bizler Uğur Yücel'in canlandırdığı Vahit Bey'i dinledik. Vahit Bey, Zafer Bey'in babası. Zaten Zafer Bey'in ricaları sonucunda 'Kırmızı Oda'ya geliyor Vahit Bey. Açıkçası Nihal'i, Zafer'i ve Vahit Bey'i ayrı olarak dinlemek olayların farklı pencerelerden görmek açısından iyi olacaktır diye düşünüyorum. Gelelim Vahit Bey'e. Vahit Bey'i otel odasında yemeyip içmeyip, sadece klasik müzik dinlerken buluyor Zafer Bey. Halinden endişelenip hemen Doktor Hanım'a götürüyor. Bütün bunlar sonucu bizler Vahit Bey'in ağır bir depresyonda olduğunu öğreniyoruz. Her depresyonda olan kişi gibi Vahit Bey de hastalığını kabul etmiyor. Öylece ölmeyi bekliyor Vahit Bey ve şu anki hayatını da Tanrı'nın bir cezası olarak nitelendiriyor. Kendi canına kıymanın büyük bir günah olmadığını bilmese canına kıyacağını da söylüyor. Sürekli günahkâr olduğunu, karısının ve Zafer Bey'in hayatını mahvettiğini hatta herkesin hayatını mahvettiğini söylemekten de geri kalmıyor Vahit Bey. Bütün bunların sonucunda da tedaviyi kabul ediyor. Çok zorlu bir hasta olacağı belli Vahit Bey'in ama söyleyip durduğu o büyük günahları ne? Vahit Bey daha fazla yaşamak istemeyecek neler yaşadı? Merakla bekliyoruz...

Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet