Geri Dön
'Kırmızı Oda'da Sadi'nin önünü kesen Miço mu?

'Kırmızı Oda'da Sadi'nin önünü kesen Miço mu?

'Kırmızı Oda'nın 36. bölümünü geride bıraktık. Bu bölümde sırasıyla Zafer Bey'in, Mitra'nın ve Delikanlı Sadi'nin hikâyelerini dinledik. Zafer Bey, mutsuzluğunu; Mitra, babasının çocukluğunda bıraktığı yaraları; Delikanlı Sadi ise eşi Azra ile çocuklukta neler yaptıklarını anlattı. Peki bölümün sonlarına doğru Delikanlı Sadi'nin önünü kesen Miço muydu? Gelin hep birlikte öğrenelim.

Fazilet Şenol
Fazilet Şenol

Nihal'den ayrılmak istemiyor

Haberin Devamı


'Kırmızı Oda'da ilk olarak Zafer Bey'e kulak verdik. Mutsuzluğunun farkında olan ve gün geçtikçe mutsuzluğu daha da pekişen bir isim Zafer Bey. Bir türlü ölen eski sevgilisi Maria'yı hafızasından çıkartamıyor. Ama eşi Nihal Hanım'dan da ayrılmıyor. Anlattıklarına göre de Zafer Bey, Nihal Hanım'dan hiç beklemediği bir dönüş almış. Açıkçası Nihal Hanım'ın bu hızlı dönüşümünü ben de şaşkınlıkla karşılıyorum. Çünkü "Ayrılmak istiyorum" diyebilecek kadar sert, kendinden emin ve duygularıyla barışık bir şekilde karşısına çıkmış Zafer Bey'in. Zafer Bey de "Ay ben şok" minvalinde bir tepkiyle karşılıyor Nihal Hanım'ın bu çıkışını ve ciddi bir çıkmazda. Çünkü Nihal Hanım'ın sevgisini kaybetmek istemiyor. Maria'yla kendini mezara gömmüş ama belli ki Nihal Hanım'ın sevgisi de onu hayata bağlıyor.

Haberin Devamı

Milliyet

Zafer Bey'in yaptığı bir diğer önemli konuşma ise babası Vahit Bey'le oluyor. Vahit Bey yıllar sonra oğlundan özür diliyor. Aslında Vahit Bey kendi babası için hissettiklerini oğlu üzerinden kendine söylüyormuş gibi yapıp o ara babasına sesleniyor. Kendisi için "Ben olsam böyle bir babadan nefret ederdim" deyip aynı bu cümleyi kendi babasına söylüyor Vahit Bey. Gerçekten enteresan bir ilişki, enteresan bir zincir. Fakat yapılan bu konuşma Zafer Bey'in içini pek rahatlatmamış gibi. Duyguları alınmış gibi hissediyor Zafer Bey ve öyle de davranıyor. Zafer Bey'in tekrardan yaşama sevincini bulması lazım. Peki Zafer Bey hayata yeniden dönebilecek mi merakla bekliyoruz...

Milliyet


Babasından kopma hikâyesi


İkinci olarak da Doğu masallarından fırlayıp gelen Mitra'ya kulak veriyoruz. Mitra her şeyi şiir gibi anlatıyor. Bütün anılarını, hissiyatlarını... Onu dinlerken "Sanatçı insanın hali bir başka oluyor" diyorsunuzdur eminim. Mitra bu bölümde Doktor Hanım'a pek bir şey anlatmadı. Mesele ne zaman Vahit Bey ile ilişkilerine gelecek diye bekliyorduk ama bir türlü gelmedi. Çocukluğundan bahsetti sık sık Mitra. Babasının katil olabilme ihtimali üzerinden; başka eve taşınmasına, Mitra'yı ve annesini terk etmesine kadar her şeyi anlattı. Durumlarla nasıl mücadele ettiğini ve hayal gücünün çok yüksek olduğunu da öğrenmiş olduk Mitra'nın. Bol bol babasının çocukluğuna bıraktığı yaralara, babasına nasıl hayran olduğuna ve babasından kopmasıyla ilgili hikâyeleri dinledik. Her şeyi de uzun uzun anlatıyor maaşallah hafızasına sağlık. Ben dün ne yediğimi hatırlamıyorum. Tahran'dan ne zaman çıkacaklar, Mitra bu günlerine ne zaman gelecek merakla bekliyorum.

Haberin Devamı

Milliyet

Yolunu kesen Miço mu?


Son olarak 'Kırmızı Oda'nın neşeli yüzü Delikanlı Sadi'ye kulak verdik. Delikanlı Sadi bu bölümde sık sık eşi Azra ile olan çocukluk anılarını anlattı. Anlaşılan o ki Azra pek de uysal bir çocuk değilmiş. Evden kaçar, tuttuğunu koparır, istediği her şeyi de allem edip kallem edip yaptıran küçük bir kız çocuğuymuş. Sadi'yle de oldukça yakın arkadaş olmuşlar. Ama Azra'ya olan bu yakınlığı da Sadi'nin başına az işler açmamış. En sonunda Hikmet Baba, Azra'yı zapt edebilmek için onu yatılı okula vermek zorunda kalmış. Böyle böyle başlamış Azra ile olan ilişkileri. Gelelim Sadi ile ilgili en beklenmedik olaya. Bölümün sonlarına doğru Sadi'nin önünü biri kesiyor. Kim olduğu bilinmiyor ama önünü kesen kişinin Miço olduğu algısı yaratılmak istendiği belli. Sadi'nin surat ifadesinden, her şeyinden belli. Bana soracak olursanız o kişi Sadi'nin şu ana kadar anlatmadığı biri çıkacak. Miço'yu öyle hemen Sadi'nin karşısına çıkarırlar mı bilmiyorum ama çıkarabilirler de. Her an her şey olabilir. Bu sebeple Sadi'nin önünü kesen kim bilmiyoruz ama umarız ki Miço'dur.

Haberin Devamı

Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet

Benzer İçerikler