'Kırmızı Oda'da Nurcihan Hanım aldatıldığını nasıl öğrendi?

Babasına veda edebilecek mi?

'Kırmızı Oda'nın ilk konuğu Zafer Bey'di. Vahit Bey'in ölümü sebebiyle simsiyah bir şekilde oldukça üzgün bir biçimde girdi 'Kırmızı Oda'ya. İlk çarpıcı cümlesi "Ben Vahit Karahanoğlu olmadan kimim?" olmuştu. Gerçekten babasıyla ilişkilerini düzeltirken böyle ani bir ölüm Zafer Bey'i çok derinden sarsmış. Doktor Hanım'la da bol bol babasını yad ettiler. Hatta annesi gittikleri bir aile pikniğinin video kayıtlarını Zafer Bey'e hediye olarak izletti. Vahit Bey bir tek Zafer Bey'i almış kameraya. Doktor Hanım da Vahit Bey'in Zafer Bey'i ne kadar çok sevdiğini fakat babasından öyle öğrendiği için sevgisini gösteremediğini ifade etti. Zafer Bey bol bol babasıyla olan anılarını, ölümü babasına yakıştıramadığını, babasına yakışır bir cenaze töreni yaptıklarını anlattı. Fakat görülen o ki Zafer Bey bir türlü babasına veda edemiyor. Zafer Bey ne zaman babasına veda edip kendi yolunu çizecek? Merakla bekliyoruz...

Aldatıldığını öğrendi

İkinci olarak Nurcihan Hanım'a kulak verdik 'Kırmızı Oda'da. Nurcihan Hanım veraset için gelen avukatlar aracılığıyla otelin Vahit Bey tarafından Mitra'ya bırakıldığını duyup aldatıldığını anladığını anlattı Doktor Hanım'a. Fakat bu durumla bile o kadar asil bir şekilde başa çıkmış ki herkesin ağzı açık kalmış. Mitra'yı kimsenin rahatsız etmemesini bile istemiş. Oldukça sakin bir şekilde karşılamış Nurcihan Hanım aldatılmanın acısını. Üstelik eşi öldükten sonra aldatıldığını öğreniyor. Hesap sorabileceği biri bile yok. Kullandığı tek cümle ise "Vahit Bey öyle uygun gördüyse öyledir." Ve bu aldatılmanın sebebi olarak da kendini görüyor. "Ben sevdiremedim kendimi" diyerek. İçten içe de bir vakit anlamış Vahit Bey'in kendisini aldattığını. İnsan gerçekten Nurcihan Hanım'ı dinlerken hayret ediyor. Doktor Hanım'a da ilk sadece olanları anlatmıştı. Daha sonra ise kimseye açamadığı duygularını, aldatılmanın acısını nasıl yaşadığını ve neler hissettiğini anlattı. Üstüne Mitra'yla mezarlıkta karşılaştığını da. Oldukça enteresan bir karakter Nurcihan Hanım. Küçükken öğrendiklerinin ve yıllardır yaptığının yanlış olduğunun farkında ve bunun acısını içinde taşıyor. Duygularını geç açsa da Doktor Hanım'la görüşmeye devam edecek gibi duruyor. Nurcihan Hanım'ın hikâyesinin ardında daha neler var Nurcihan Hanım acaba bize daha neler anlatacak? Bekliyoruz.

Sadi'nin büyük kaybı

'Kırmızı Oda'da son olarak Delikanlı Sadi'yi dinledik. Arkadaşı Miço'yla kavuştuğu için çok mutlu olan Sadi, Miço'nun neler yaşadığını ve Hamdi Baba'yla aralarını nasıl düzelttiğini anlattı. Henüz anlatmadan Doktor Hanım'a "Bir iş var gerçekleşmeden söylemeyeceğim" dedi ama acaba o iş ne? Delikanlı Sadi ilk olarak Miço'yla olan dertleşmelerini anlattı Doktor Hanım'a. Görülen o ki Miço bayağı bir zorluk çekmiş hayatı boyunca. Ama artık birlikte oldukları için de çok mutlu. Her şeyi geride bırakmışlar. Miço'nun yaşadıklarını anlattıktan sonra da Hamdi Baba'yla aralarını nasıl düzelttiğini anlattı Sadi. Geçtiğimiz hafta kurşun yemişti Hamdi Baba'yı kurtarmak için. E bu durumlar olunca da Hamdi Baba'yla araları düzelmiş. Aynı zamanda Hamdi Baba çok hasta ama bunu Selçuk'tan başka kimseye belli etmemiş. E Sadi, Hamdi Baba için vurulunca da araları düzelmiş. Hemen Sadi ve Azra'ya düğün yapma telaşına girmiş Hamdi Baba. Düğün hediyesi olarak da Mahsen'i ve belli bir dönüm tarla hediye etmiş Azra ve Sadi'ye. Ölmeden ikisinin evlendiğini görmek, kardeşini Sadi'ye emanet etmek istemiş. Zaten düğün gecesi de Hamdi Baba öylece bir koltuğun üzerinde son nefesini vermiş. Azra okulunu okuyup bitirmiş Sadi'yle birlikte işleri büyütmüşler bu zamana gelmişler. Öyle güzel güzel anlattı Sadi her şeyi. Son birkaç bölümdür de panik atağı da gelmiyor. Bir sonraki hafta eşi ve kızlarıyla tanıştıracak Doktor Hanım'ı. Yavaş yavaş Sadi'nin hikâyesinin sonlarına doğru geliyoruz.. Bakalım Sadi'nin hikâyesi nasıl sonlacak merakla bekliyoruz...

Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet