'Kırmızı Oda'da Nihal daha ne kadar saklanacak?

Saklanmaya devam ediyor

'Kırmızı Oda'da biz ilk olarak Nihal'i dinledik. Nihal kendini gizlemekte hâlâ ısrarcı. Kendi ailesiyle ilgili sürekli olarak kafasında geçmişe gidip duruyor ama Doktor Hanım'a asla bir şey söylemiyor. Anlaşılan o ki babasının ciddi bir kumara düşkünlüğü var. Bu sebeple de oldukça zor dönemler yaşamışlar. Bunun tek kurtuluş yolu olarak da Nihal'in zengin bir kocayla evlenmesine bağlamışlar. Bu sebeple de diğer kardeşini yok sayıp bütün ilgi ve alakayı Nihal'e göstermişler. Hatta kardeşine de bir o kadar ilgi göstermemişler ki kardeşi Nihal ve annesi alışverişteyken kendini doyurmak için makarna yaparken gaz zehirlenmesi yaşamış. Ailesiyle de bağları kopmuş zaten. Nihal'e yapılan bu baskılar da Nihal'in hastalığının temel taşlarından biri. Ama Nihal bunların hiçbirini Manolya Hanım'a anlatmıyor. Bakalım, Nihal daha ne kadar saklanacak...

"Ben onu çok sevdim" dediği kadın...

Nihal'in hemen peşi sıra ise Zafer'i dinledik. Zafer mutsuzluğunun çok farkında ve bunu direkt olarak Doktor Hanım'la paylaşabiliyor. Annesine hayran olduğu çok belli Zafer'in. Fakat 'baba' deyince orada bir sıkıntı olduğunu anlıyorsunuz. Babasıyla ilgili büyük bir problemi var belli ki ama henüz o kadar derine inmedi Doktor Hanım. Zafer'le uzun bir süre eşinin hastalığından konuştular. Hatta eşinin hastalığına Zafer'in sebep olduğunu da... Belli ki Zafer ve Nihal üç kişilik bir ailede yalnız hayatlar yaşıyorlar. Birbirleriyle de pek bir paylaşımları yok. Zafer'in âşık olduğu Alman bir kadına da yer verildi bu bölüm. Nihal'le evliliklerinin ilk günü "Ben onu çok sevdim" dediği kadın o kadın mı acaba? Merakla bekliyoruz.

Tam kaçarlarken...

'Kırmızı Oda'da son olarak da bizler Delikanlı Sadi'yi dinledik. Sadi sokaktaki ve Abdullah'la olan mücadelesini anlatmaya devam etti. Miço ve Emre'yle ne kadar mutlu olduklarını dinledik. Hatta okuma-yazmayı ona Emre öğretmiş. Her defasında onlara olan borcunu dile getiriyor. Fakat bu bölüm Miço ve Emre'ye ne olduğuna dair ufak bir ipucu verdi Sadi bize. Miço, Emre ve Sadi, Abdullah'ın mekânından kaçma kararı almışlar. Bu karar doğrultusunda yaşadıklarını anlattı Sadi bir bir. Fakat utancından ve ağlamasından pek de devam edemedi. "Onları koruyamadım" derken ne kastetti bilmiyoruz ama anlaşılan o ki kaçarken bu üçü Abdullah'a yakalanmışlar. Son olarak Emre'nin ve Miço'nun, Abdullah'tan bayağı bir dayak yediklerini gördük. Ama gerisinde ne oldu bilinmez. Emre ve Miço'nun başında ne geldi? Merakla bekliyoruz...

Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet