'Kırmızı Oda'da her şey açığa çıktı

Babası olduğunu öğrendi

Bizler 'Kırmızı Oda'da ilk olarak Mitra'yı dinledik. Mitra bir hışımla girdi 'Kırmızı Oda'ya. Açıkçası öfkesinde haksız da sayılmaz. Zafer Bey'le yemeğe çıktığı bir gün Zafer Bey'in Vahit Karahanoğlu'nun oğlu olduğunu öğrenmiş. Öğrenmesi ise şu şekilde gerçekleşmiş: Zafer Bey'le yemek yerken Vahit Bey arıyor. Zafer Bey de Vahit Bey'e haliyle "Babacım" diyor. Babasını isim ve soyisimle kaydetmesi ne kadar garip olsa da aralarındaki bağı biliyoruz. Bunun üzerine de Mitra bazı sorular soruyor Zafer Bey'e ve Vahit Bey'in ne kadar hasta olduğunu da öğrenmiş oluyor. "Tuvalete gideceğim" diyerek vın olay yerini terkediyor Mitra ve Zafer Bey'in telefonlarını da açmıyor. Tabii bunun üzerine "Kadere bak" deyip hayıflanıp sinirleniyor. Üstüne büyük bir utanç da duyuyor ama yapacak bir şey yok. Nereden bilebilirdi ki böyle olacağını. Neyse sonucunda Doktor Hanım onu biraz yatıştırıyor, sakinleştiriyor. Mitra da yavaş yavaş yaşadığı her şey için kendini suçlamayı bırakıyor. En son babasının Tahran'dan İstanbul'a geleceğini öğrenmiştik. Babasıyla bir konuşma yapacak. Acaba Mitra babasını affedebilecek mi? Yoluna nasıl devam edecek? Merak etmiyor değiliz.

Hiçbir şeyden haberi yok

İkinci olarak Zafer Bey misafiriydi 'Kırmızı Oda'nın. Mitra gibi Zafer Bey de bir hışımla geldi seansa. Açıkçası ikisini de peş peşe dinlemek biraz komik olsa da yani Doktor Hanım için düşünüyorum. Gerçekten zor. Ama iki farklı bakış açısını görmemizi sağladığı için de biraz hoş. Bununla birlikte Zafer Bey, Mitra'nın öylece çıkıp gitmesinden aşırı sıkıcı biri olduğunu hissetmiş. Sıkıcı olduğu için Mitra'nın onu öyle bırakıp gittiğini düşünüyor haliyle. Pek de haksız sayılmaz aslında ama bir bilse Mitra'nın babasının eski sevgilisi olduğunu. Vallahi bunu öğrenmek yerine sıkıcı biri olmayı kabul edebilirdim sanırım. Bir de babasıyla ilişkilerini yeni yeni oturuturlarken gerçekten tatsız bir durum olurdu. Tabii Zafer Bey çok sinirlenmiş Mitra'nın bu tavrına. Haliyle mutluluğuna çomak sokulmuş gibi hissediyor. Ama önce eşi Nihal Hanım'a teklif sunup kabul etmemesi üzerine gelip Mitra'yı yemeğe çıkarmasını öğrendikten sonra bir "Oh olsun" demedik değil ama neyse. Uzun lafın kısası Zafer Bey böyle bir durumda. Vahit Bey de memlekete gidiyormuş. Gitmeden Doktor Hanım'a bir mektup da bırakmış Vahit Bey. Bölümün sonunda da anladığımız kadarıyla Vahit Bey kalp krizi geçiriyordu. Vahit Bey ölecek mi? Diziye böyle mi veda edecek bilemiyoruz ama merakla bekliyoruz...

Miço'yla kavuştular

'Kırmızı Oda'da son olarak ise Delikanlı Sadi'yi dinledik. Sadi pek bir neşeli geldi 'Kırmızı Oda'ya. Sebebini az çok tahmin edebiliyoruz. Miço'yla kavuşmasını anlattı Sadi bu bölümde. Meğer Miço onu tehdit eden iş adamları için kendince bir plan düzenlemiş. Sadi'ye zarar vermemeleri için adamları akıllıca bir şekilde tongaya getirtmiş. Böyleylikle Miço sayesinde Mahsen'e çökme planları da mahvolmuş bu kötü niyetli plaza sevici iş adamlarının. Bu şekilde Sadi ve Miço'nun da arasındaki buzlar erimiş oldu. Ama Miço tutturdu yine "Ben gideceğim" diye. Ama Sadi bırakır mı bırakmadı tabii ki. Miço'ya "Gidemezsin" dedi ve duygusal birçok konuşma yaptı tuttu Miço'yu yanında. Biz de "Şükür" dedik ve Miço defteri böylece kapandı. Azra ile olan ilişkisini anlatmaya başladı. Hamdi Baba'dan veto yedikten sonra ortalık bayağı karışmış. Azra kaçırılmış, Hamdi Baba tam vurulacakken Sadi damlamış olay yerine. Bütün bunların sonucunda da yaralanmış Sadi. Fakat o yaralanma anladığımız kadarıyla Azra ile kavuşmalarına sebep olmuş. Bundan sonra Hamdi Baba ve Azra'yla ilişkileri nasıl devam etti? Sadi'nin yüzü nasıl güldü onu dinleyeceğiz. Bir de anladığım kadarıyla Sadi bu mafya işlerini bırakacak gibi. Ama bakalım...

Fazilet.Senol@milliyet.com.tr
twitter.com/SenolFazilet
instagram.com/SenolFazilet