HBO ve Showtime'dan Netflix ve Hulu'ya
Dizi ve film sektörü son yıllarda önlenemez bir yükselişte ve bu yükselişten en büyük payı almak isteyen dijital kuruluşlar inanılmaz bir rekabet içine girmiş durumda. Ülkemiz bu sektörü biraz geriden takip ediyor. 'Entertainment' dünyasının bir numarası Amerika ise bu rekabetin kıyasıya yaşandığı yerlerin başında geliyor. Gelin hem bu büyüyen pazarın devlerine bir bakalım, hem de bu sayede eskimeyen efsane film ve dizilere, günümüzün çok seyredilenlerine göz gezdirelim.
20'nci yüzyılın en önemli buluşlarından olan televizyon 1926 yılında icat edildi. Zamanla yaygınlaştı, uzaya uydular fırlatıldı ve kanallar kuruldu. İnsanlar bu işten para kazanmaya başladı. Ve paranın döndüğü her yerde olduğu gibi, rekabet doğdu. Normal yayın yapan kanallardan daha kaliteli yayınlar yaptığını savunan bazı paralı ve kablolu kanallar çıktı. Fazladan para ödemeyi kabul edip bu kanalları satın alanlar, ayrıcalıklardan yararlanmaya başladılar.
Örneğin 'Rocky' efsanesi, akla gelen ilk özel kanallardan biri olan Showtime'da doğdu. Devamında, özellikle yakın dönemde Oscar almış birçok film Showtime ürünüdür. İlk aklıma gelenler 'The Hateful Eight' ve 'A Beautiful Mind'. Sinema sektöründeki büyüme, dizileri de olumlu etkiledi ve kanalın çıkardığı diziler hep reytingleri zorladı. 'Twin Peaks', 'Dexter' ve hala devam eden 'Shameless', kanalın medar-ı iftiharları.
Diğer kanalımız ise HBO. İsmini duyunca herkesin aklına tabii ki 'Game of Thrones' geliyor ama daha nice efsaneler burada doğdu. IMDB listelerinde en üst sıralarda hep HBO dizileri görmeye alışkınız. Birkaç örnek vereyim: 'The Pacific', 'Oz', 'Sex and The City', 'The Sopranos', 'True Detective', 'Westworld'… Filmlerinden çok bu dizileri bilinse de bir HBO filmi olarak bilinen bazı filmler 'Harry Potter' ve 'Hızlı ve Öfkeli' serileridir.
Bu iki kanalın dışında son zamanların daha popüler ve işi daha global olarak yapan iki medya kuruluşu yükselmeye başladı. Bunlara kanal demiyorum çünkü bir televizyon kanalından daha kapsamlı, daha çağdaş bir noktadalar: Netflix ve Hulu.
Hulu, yukarıda bahsettiğim kanallara nazaran daha çok internet ortamında hizmet veren bir platform. Film sponsorluğu ve yapımcılığı üstlenmek yerine, yapılan filmlerin yayın haklarını satın alarak kendi ortamında izleyicilere sunuyor. Ancak dizi sektöründe her geçen gün 'Hulu Original' ibaresi gördüğümüz diziler artıyor. Kanalın son gözdeleri, ödüllü diziler 'The Handmaid’s Tale' ve 'This Is Us'. Bunun dışında 'The Path’ de ciddi izleyicisi olan dizilerden. Kanalın birazdan bahsedeceğimiz Netflix’ten farkı, spor ve çocuk içeriklerinin de olması.
Ve gelelim Netflix’e... Şu an dünyanın en popüler çevirimiçi dizi-film platformu. Bu ününe, yayınladığı ve dünyaya pazarladığı dizilerle kavuştu. 'House of Cards', '13 Reasons Why', 'Stranger Things' gibi Amerikan dizileri dışında, Güney Amerika ve Avrupa pazarından da yayın haklarını satın aldığı dizilerle milyonlara hitap ediyor. Bu diziler arasında; 'Narcos', 'Black Mirror', 'The End of The Fucking World' ve 'La Casa de Papel' gibi yapımlar var. Film konusunda hemen hemen Hulu ile aynı politikayı izleyen Netflix, yukarıda saydığım rakiplerinden birkaç adım önde ve hisseleri her geçen gün artmakta.
Ülkemizde ise yıllardır paralı dizi olarak bildiğimiz bir tek '1 Erkek 1 Kadın' vardı ama son dönemlerde gelişen sektöre kayıtsız kalmadık ve nihayet dizi işini internete taşıdık. Puhu Tv ve Blu Tv gibi platformlar iyi işler yapmaya başladılar ve böyle devam etmesini umuyoruz. Ancak son dönemlerde RTÜK’ün internet ortamına el atacağına dair yasa tasarısının mecliste konuşulduğunu biliyoruz. Umarım RTÜK bu tip platformların önünü kesecek kararlar almaz ve hızla gelişen sektörün ülkemizde de yeşermesini engellemez.
