'Black Mirror' dizisi neden bu kadar çok seviliyor?
İngiliz dizilerine karşı ön yargılı olanlar çok şey kaybediyor. Sitcom'sa sitcom, drama'ysa drama... Oldukça yaratıcı ve oldukça 'oturaklı' işlerle karşımıza çıkıyor. İngiliz sitcom'larını seven çok seviyor; neden? Çünkü İngilizlerin mizahını oldukça iyi yansıtıyorlar ve Black Books'tan The IT Crowd'a kadar fark yaratmayı, özgün olmayı başardılar. İngiliz dramaları da son dönemde oldukça ses getirmiş durumda. Bunlardan biri de elbette 'Black Mirror'...
İlk 2 sezonuyla zaman içerisinde kendine has bir hayran kitlesi yakalamayı başardı 'Black Mirror'...
Kitle her geçen gün daha da büyüdü.
Ve öyle bir raddeye gelindi ki, İngiliz dizisiyken bir anda 3. sezonuyla Netflix'e geçti.
Netflix'te daha da geniş kitlelerce takip edilmeye başlandı.
Belki de birçoklarına göre değeri ortaya çıktı.
29 Aralık, 'Black Mirror'cılar için önemli bir gün; neden?
Çünkü dizinin 6 bölümlük yeni sezonu bugün itibariyle Netflix'te yayında.
Netflix'in olayını biliyorsunuz; hafta hafta yerine pat diye çat diye 'x bölüm birden' kafası meşhur.
Şu anda dizinin 6 bölümünü birden izleyebilir, 'obarey obarey' nidaları atabilirsiniz.
Kimse kusura bakmasın ama dizileri haftalık yerine bu şekilde takip etmek çok daha keyifli.
Peki ya 'Black Mirror' dizisi?
Neden bu kadar sevdik?
Dizi her bölümde harikalar yaratıyor.
Hiçbir bölüm birbirine benzemiyor ve her biri film tadında, 40-45 dakika boyunca sizi bambaşka kafalara sürüklüyor.
Ve her bölüm iddialı, fikir olarak yaratıcı.
Her birinden dizi konusu bile çıkabilir rahatlıkla.
En güzel kısmını sona sakladım: Bir bütünlük içerisinde.
Konsept 'yakın geleceğe dair sosyal, kültürel, teknolojik değişimler, fantastik senaryolar'.
Ve sezonlar geçse de bu konseptin dışına çıkılmıyor, daha da yaratıcı, daha da kaliteli bölümlerle karşımıza çıkıyor.
'Dizi' denildiğine akla gelen o rutinliğin sınırlarını zorluyor; aşmaya, geçmeye çalışıyor.
İşte tam olarak da bu noktada birçok diziye fark atıyor...