'Altered Carbon' dizisi hayatımıza ne kattı?
'Altered Carbon' dizisi 2 Şubat'ta karşımıza çıktı. Birçok insanın merakla beklediği dizi hakkında çok reklam yapıldı ki haliyle birçok kişi diziden haberdar oldu. Peki 'Altered Carbon' gerçekten bütün bu iddiaları karşılayacak kadar iyi bir yapım mı?
Öncelikle dizinin konusundan biraz bahsedelim çok spoiler vermeden.
Ölümsüzlüğe eğilen dizi "Ölümsüzlük olsaydı ve hiçbirimiz ölmek zorunda kalmasaydık nasıl şeyler dönerdi?" etrafında dönüyor.
Kabataslak özet olarak gelecek, şimdi, hayat ve ölüm ekseninde.
Dizinin en büyük artıları gayet başarılı görüntüleri, efektleri.
Başrolde ise İsveç'in şahane aktörlerinden, karizmasıyla yeri göğü inleten Joel Kinnaman var.
Joel Kinnaman'ı daha önce, orijinali Danimarka dizisi olan ABD yapımı 'The Killing'ten hatırlıyoruz.
Orada donuk oyunculuğuyla dizinin soğukluğuna daha da soğukluk katan ve bizi etkilemeyi başaran aktör bu kez o kadar da oyunculuk gerektirmeyen büyük bir yapım içerisinde; ve bu kez kasları eşliğinde karşımıza çıkıyor.
Dizinin bölümleri evet, zaman zaman heyecanı söndüren sahneler de içeriyor tuhaf bir şekilde; yani böylesine coşkulu bir diziye yakışmayabilecek gereksizlikte sahneler ya da klişeler barındırıyor dizi.
Ama bir şekilde izleyiciyi sonraki bölüme de 'tık'lattırıyor.
Dizi bir Netflix yapımı, dolayısıyla geniş kitlelerce takip edilebilme şansı da var.
Ancak bana sorarsanız koskoca 'Altered Carbon' bu muymuş diyorum.
Karanlık gelecek temalı herhangi bir yapımdan beklentim kocaman ve 'Altered Carbon' ne yazık ki tam olarak bu beklentiyi, yüksek maliyetine rağmen karşılıyor diyemeyiz.
Yine de bu yıla şimdiden damga vuran ve iz bırakan bir yapım olduğu da kesin.