'Bazen çapkın olmuşumdur' demişti! Rafet El Roman: Bilmediğim bir çocuğum var mı yok mu bilmiyorum
25.10.2024 - 07:25 | Son Güncellenme:
SEÇKİN ŞENVARDAR
Tuğba Altıntop (1996–2003) ve Ceren Kaplakarslan'la (2014–2017) evlenip boşanan Rafet El Roman, ilişkileri hakkında samimi açıklamalar yaptı. 56 yaşındaki şarkıcı, hakkında çıkan 'çapkın' iddialarına da yanıt verdi.
İki kızı ve bir oğlu olan şarkıcı Rafet El Roman, nafaka sorunu yaşamadığını ve eski eşlerine kendisinin baktığını söyleyip "Benim nafaka gibi bir problemim yok, zaten ben bakıyorum çocuklarımın annelerine. Onlara severek bakıyorum, ihtiyaçlarını karşılıyorum. Bunu onlar da inkar etmez" dedi.
"EN BÜYÜK HEYECANIM KARŞI CİNSE OLAN HAYRANLIĞIM"
'Kendisi hakkında yapılan 'çapkın' yakıştırmaları ile ilgili "Bilmediğim bir çocuğum var mı yok mu bilmiyorum. Ama öyle bir şey karşıma çıkarsa kesin ona da sahip çıkarım" açıklamasında bulunan şarkıcı, hayattaki heyecanlarının neler olduğunu şöyle anlattı:
Tehlikeli sporları ve adrenalin sevmem, beni cezbetmez. Benim en büyük heyecanım ve kalp atışlarım karşı cinse olan hayranlığım ve düşkünlüğümdür. Artık genç kızlar bakmıyor bana yaşlanıyorum herhalde. Düzenli bir ilişkim yok artık. Kadından kadına koşmak büyük yorgunluk ama iyi hayat arkadaşınız varsa çok güzel vakit geçirip hayatın tadını çıkartırsınız.
'Bu evlilikler gösteriş gibi'
Başından iki evlilik geçen ve tekrar evlenebileceğini ifade eden Roman, son dönemde ünlü isimlerin yaptığı evlilikleri inandırıcı bulmadığını anlattı. "Evliliğe karşı değilim yine evlenirim" diyen Rafet El Roman, kısa süren evliliklerin yeni çağın yaşam tarzından kaynaklı olduğunu iddia ederek "Evliliklerin uzun sürmediğini de biliyorum bu dönemde. Magazin dünyasında evlenen evlenene... Sanki biraz böyle insanlara gösteriş evlilikleri gibi geliyor. Ünlüler dünyasıyla ilgili değil, evliliklerin yürümemesi. Bu birazda çağın getirdiği yeni insan hayatları, yaşam tarzlarından kaynaklı. Hızlı bir hayat, hızlı tüketilen bir şeye dönüştü her şey. Geçmişte anne babalarımız böyle değildi, evlilikler uzunca olması ele güne aleme kötü durmayalım diye olurdu. Biraz ahlak ve edep anlayışı vardı, o kaybolunca her alanda boşluk oluştu" şeklinde konuştu.
