27.01.2015 - 13:50 | Son Güncellenme:
Türkiye pazarına girmesiyle sektörde hızla ilerleyen Amerikalı gayrimenkul devi Keller Williams, evlilik ve boşanmaların ev tercihlerine etkisini mercek altına aldı. Yapılan tespitlere göre eşinden ayrı yaşayan ve İstanbul’da ikamet eden bireyler durağan semtlerin aksine, gece gündüz hareketliliğin süregeldiği Beyoğlu, Cihangir, Kadıköy ve boğaz hattını tercih ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan 2013 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerine göre, 600 bin 138 çift evlenme kararı verirken, 125 bin 305 çift boşandı. Türkiye pazarına girdiği 2013 yılından bu yana sektörde hızla ilerleyen Keller Williams, özellikle boşanmaların her geçen gün arttığı Türkiye’de evlilik ve boşanma sürecinin gayrimenkul sektörüne etkisini mercek altına aldı. Yapılan incelemede yeni evli çiftlerin ileriye dönük bebek planlarına doğru orantılı olarak 2+1 tipi ve daha büyük metrekareli evleri tercih ederken, boşanan bireylerin ekonomik sebepleri göz önünde bulundurarak genellikle stüdyo veya 1+1 tipi daireleri kiralamayı tercih ettiği ortaya çıktı.
Küçük ev yalnızlık hissini en aza indiriyor
Boşanan çiftlerin daha pratik ve uygun fiyatlı oldukları için küçük metrekareli daireleri tercih etmelerinin yanı sıra büyük evde tek başına yaşamanın kişilerdeki yalnızlık hissini arttıran psikolojik bir durumunda seçimlerde etkili olduğunu belirten Keller Williams’ın Türkiye Ülke Direktörü Emre Erol; “Gayrimenkul tercihleri kişilerin hayat tarzları ve içlerinde bulundukları ekonomik şartlara bağlı değişkenlik gösterebilir. Fakat genel tabloya bakıldığında yeni evli çiftler aile kuracak olmanın bilinciyle daha büyük evleri tercih ediyor. En azından satın alacakları yada kiralayacakları evde çocuk odasının var olması aileler için büyük önem taşıyor. Boşanan çiftler ve tek yaşayan bireyler özellikle masrafların minimuma indirildiği yalnızlık hissinin çok fazla yaşanmadığı stüdyo veya 1+1 tipi evleri kiralamayı tercih ediyor”.
Boşanma sonrası mal paylaşımı yasa ile destekleniyor
2002 yılında hayata geçirilen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile evlilikle birlikte edinilmiş mallarda ortaklık kabul edilmesiyle malların çiftler arasında korunmasının hedeflendiğine vurgu yapan Emre Erol; “Yasa ile birlikte 2002 yılından sonra edinilen gayrimenkulün kimin üzerine olursa olsun %50 adına tescilini, ya da bedelinin ödenmesini isteyerek, yasal mal rejiminden yararlanabiliyor. Boşanmaların ardından genellikle büyük sorun haline gelen malların paylaşımı bu yasa ile eşit olarak paylaştırılabiliyor".