Tabi trafik sigortası zorunlu, trafik poliçesi olmayan bir aracı polis çeviriyor, aracı bağlayıp ceza kesiyor. Poliçe yapılmadan da aracı serbest bırakmıyor. Araç sahipleri zorunlu olduğu için poliçe yapmak durumunda. Sigorta şirketlerinin poliçe yapmaktan kaçınmaması gerekiyor. Bunun yasal yaptırımı ve cezası var. Tüketiciler sigortasız dolaşma sonucunda mağdur olabilir, önemli tazminatlarla karşı karşıya kalabilir.
Şirketler trafik sigortası primlerinin araç fiyatların artması, yedek parça fiyatlarının artması nedeniyle yükselmesini talep ediyorlar. Yasal düzenleme ile primi Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) belirliyor. Araç sınıfında uygulanabilecek tavan yani en yüksek prim bu kurum tarafından belirleniyor. Bu yeterli görülmeyerek devamlı ara dönemde artırılması gibi talepler var.
Şu anda aylık düzenli artış var. Bu sebeple sigorta şirketleri çeşitli bahanelerle ekranlarını kapatıyor. Burada sigorta acenteleri zor durumda kalıyor ve yıllardır müşterilerine poliçe yapamıyor.
Sigortalı tüketiciler zor durumda kalıyor ve poliçe bulmakta zorlanıyorlar. Kazada büyük maddi hasarlarla karşı karşıya kalınmasının yanısıra aracın bağlanması ve ceza gibi durumlar da söz konusu.
Hiçbir şirket bir aracın sigortasını yapmak istemezse örneğin bir acente 1 veya 2 şirketin acentesi ve teklif girdi. Kendi çalıştığı şirketler bunu yapmak istemiyor ve havuza devrediliyor. Sistem ‘sigorta yapmak isteyen şirket var mı?’ diye bakıyor. Herhangi bir şirket sigorta yaparsa poliçe kesiliyor. Hiçbir şirket sigorta yapmak istemezse havuz tarafından poliçe yapılıyor. Bunun da azami primini SEDDK belirlemiş oluyor.
Bu iyi bir düzenlemedir. Sigorta acenteleri zor durumda kalıyordu. Araç sahipleri için önemli tazminat riski vardı. Bunların hepsi bir arada ortadan kalkıyor. Sigorta acenteleri bu zor durumdan kurtulmuş oluyor.”