YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI İTİRAFLAR
Savunmalara geçilen duruşmada ilk olarak tutuklu sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı dinlendi. Verdiği ifadede şahsen yaptığı birkaç işlemi kendisinin anlattığını söyleyen Taşçı, “Soruşturma aşamasında ifadelerimi verdim. Bazı konularda üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Özellikle ihmali davranışla kasten öldürme suçunu asla kabul etmiyorum. Sadece telefon tapelerinden hakkımda bilirkişi raporu düzenlenmiş” dedi.
Diğer sanıklardan çoğunu sağlık sektöründe birlikte çalıştıkları için tanıdığını söyleyen Taşçı, “Dava birçok eylemden oluşuyor. Birçok suçlama var. Yapılan bazı usulsüzlükler var. Sadece bu hastanelerde yapılan şeyler değil. Ben 10 senedir bu sektördeyim. İlk işe başladığımda da sistem böyledir. Daha fazla kazanmak için evrakta oynama yapılıyor. Bu kurumların hepsi senede 10 kere denetleniyor. Nasıl oluyor da her denetlemeden geçiyor. Sisteme bakılırsa birçok hemşirenin, sekreterin bile şikayeti vardır” dedi.
Bebek yoğun bakımlarında çoğunlukla doktor durmadığını söyleyen Taşçı, “Yıllardır bu yine böyle. Doktor olmadığında biz çocuğa müdahale etmek zorunda kalıyoruz. Ettiğimizde, ‘Neden ettin’ deniliyor. Biz o çocuğun iyiliği için müdahale ediyoruz” dedi.
Hastaneye yapılan bir denetleme ile ilgili yaptığı telefon konuşması sorulan Hakan Doğukan Taşçı, “Eş zamanlı bir denetim oldu. Denetim sırasında ben kimseden talimat almadım. Denetim sonrası arkadaşımla yaptığım bir konuşmaydı. Ben hallettim dediğim kısım sözel olarak ikna etmeye çalıştığım olaydı. Yoksa her şey evrakta bellidir. Doktor yetersiz olduğu için hastalarla ilgili benimle konuşmayı tercih ettiler” dedi.“Yoğun bakım sayılarında hep oynama yapılırdı. Maksimum hasta sayısı neyse evrağa da o kadar hasta olduğu yazılıyordu. Bunun her hastanede de böyle olduğunu duyuyordum”
“Hasta 5 gün entübe kaldıysa 10 gün kaldığını yazıyorduk. SGK’dan daha fazla para almak için”
SGK’nın karşıladığı ve yenidoğan bebeklere verilmesi gereken bir ilacı sattıklarını kabul eden Taşçı, “Düşük haftalık bebeklerin kullanması gereken bir ilacı SGK karşılıyor. İhtiyacı olan hastaya vermemek gibi bir durum zaten olmadı. Onların fazlası ima ediliyordu. SGK bu ilaç için 8 bin 900 gibi para veriyor. Toplu alındığında indirim yapılıyor. Sağdan soldan bu ilaçların satıldığını duyduk. Fırat Sarı ile onu konuştuk. Sonrasında ilaçlar çöpe gitmesin diye Hasan Basri Gök hastanelerden bu ilaçları toplayıp bana getiriyordu. Ben de satışını yapıyordum. Komisyonumuzu alıyorduk. 3 kere bu satışı yaptık. 600 liraya satıyorduk”
“Benim SGK’yı dolandırmak gibi bir amacım yoktu” diyen Taşçı, “Sattığımız ilaçların çoğu arttırma yöntemi ile arttırıyorduk. Sonrasında ortaya çıkınca Fırat Sarı durdurdu” dedi.