YEMEN EKONOMİSİ
Yemen ekonomisi, önemli ölçüde petrol üretimi ve tarım üzerine dayalıdır. Petrol üretimi gayri safi yurt içi hasılanın büyük bir kısmını oluşturmasına rağmen hala gelişmemiş durumdadır. Tarım, ülkenin en büyük ihracat sektörüdür ve buğday, mısır, şeker pancarı, kavun ve pamuk gibi ürünler üretilir. Tarihsel olarak Yemen bir tarım ülkesiydi, ancak tarım ihracatı deniz yollarının ve limanlarının aktifliğine bağlıydı. Ayrıca turizm, ticaret ve hizmet gibi diğer sektörler de ekonomiye önemli katkılarda bulunmaktadır. Fakat ülkenin son yıllarda yaşadığı savaş, iç karışıklık, açlık ve göç gibi sıkıntılar nedeniyle ekonomik büyüme hızı aşırı şekilde yavaşlamıştır. Sürdürülebilir kalkınmanın önündeki ciddi yapısal engeller olması dolayısıyla gelişmekte olan az gelişmiş ülke statüsünde olan Yemen, 2020 yılı için dünyadaki en kırılgan ülkeler listesinde birinci sırada yer almaktadır. 2019 yılında Birleşmiş Milletler, Yemen'de yaklaşık 24 milyon yani nüfusun %85'i insani yardıma ihtiyaç duymaktadır. Küresel Açlık Endeksinde Yemen ikinci ve Afrika hariç tüm ülkeler arasında en düşük insani gelişme endeksine sahiptir.
Yemen, antik dönemin en eski medeniyetlerinden biri olarak kabul edilir. Antik çağlarda, Yemen'de Sabalar yaşamaktaydı. Daha sonra MS 275'de Himyar Krallığı, Yahudilik inancından etkilendi. Ardından Hristiyanlık, Yemen'e dördüncü yüzyılda geldi. İslam yedinci yüzyılda hızla yayıldı. Müslüman Yemen askerleri İslam'ın ilk fetihlerinde çok önemli oldular. Dokuzuncu ve onaltıncı yüzyıllar arasında Resûlîler, Kasîmiler gibi birçok hanedan ortaya çıktı. Ülke 1800'lerde Osmanlı İmparatorluğu ile Birleşik Krallık arasında ikiye bölündü. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı yönetimindeki Kuzey Yemen bölgesinde İmam Yahya önderliğinde bağımsız kalarak Yemen Zeydi Emirliği kuruldu. Zeydi imamlar bütün Yemen'i ele geçirmek için Birleşik Krallık ile çeşitli çatışmalara girdi. 1962 yılında imamların baskıcı yönetimine karşı darbe ile krallık yıkılarak Yemen Arap Cumhuriyeti kuruldu. Güney Yemen, başta Aden Kolonisi olmak üzere çeşitli idari yönetimlerle yönetilirken çeşitli isyanlar sonucunda Birleşik Krallık bölgeden çekildi ve 1967 yılında Güney Yemen'de Marksist-Leninist bir devlet kuruldu. İki Yemen devleti 1990 yılında modern Yemen Cumhuriyeti'ni oluşturmak için birleştiler. İlk cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih, 2012 yılında Arap Baharı sırasında ortaya çıkan protestolar yüzünden istifa etti.
Yemen, 2011 yılından bu yana yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk yanı sıra eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in anayasayı değiştirme ve cumhurbaşkanlığı süresi sınırını kaldırma planına karşı sokak gösterileriyle başlayan bir siyasi kriz içerisindedir. Protestoların büyümesiyle birlikte Salih görevi bırakarak Suudi Arabistan'a sığındı. Salih'in istifasından sonra yapılan seçimde %99.8 oy ile cumhurbaşkanı yardımcısı Abdurabbu Mansur el-Hadi yeni cumhurbaşkanı oldu. Seçimde tek adayın olması ve Hadi'nin eski rejimle bağlantısı olması dolayısıyla, kuzeyde Şiiliğin Zeydi koluna mensup Husiler ve güneyde Sünni Güney Hareketi seçimi boykot etme çağrısı yapmışlardır. Eski rejimin büyük oranda kendin koruması sonucu kuzey ve güneydeki hareketler 2014 yılının Ağustos ayında patlama noktasına gelmiş ve 18 Ağustos'ta Husiler hükûmetin petrol fiyatlarını yükseltmesini sebep göstererek darbe yaptı. Darbenin ardından İran destekli Husilerin ülkeyi tamamen ele geçirmesinden korkan Suudi Arabistan'ın başını çektiği koalisyon Yemen'e müdahelede bulundu. Böylece Yemen İç Savaşı başlamış oldu. İç Savaşın başından beri birkaç taraf bulunmaktadır. Bunlar: kuzey, doğu ve merkez bölgelerinde etkili Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi(Yemen Bakanlar Kurulu), kuzeybatı bölgesinde etkili Husi-Yüksek Siyasi Konsey, güney bölgesinde etkili Güney Geçiş Konseyi. 2021 yılı itibarıyla iç savaşta toplamda 377 binden fazla insan öldü. Yemen ablukası nedeniyle 2016 yılı itibarıyla kıtlık başlamıştır. Yemen nüfusunun 17 milyonunun risk altında olduğu tahmin edilmektedir. Yemen'de, su altyapısının işlemez hale gelmesi nedeniyle, modern tarihin en büyük ve en hızlı kolera salgını ortaya çıkmıştır. Aralık 2020 yılında şüpheli vakalar 2.510.806, ölü sayısı ise 3.981 olmuştur. Süren siyasi kriz ve çatışma, Yemen'deki insani durumun dramatik bir şekilde kötüleşmesine yol açtığı için yaygın olarak eleştirilmektedir ve bazıları bu durumunun insani bir felaket seviyesine ulaştığını hatta bu durumu bir soykırım olarak nitelendirmektedir.