SALİM GÜRAN İFADESİ BAŞLADI
Narin’in annesi Yüksel Güran’ın ardından, amcası Salim Güran’ın ifadesine başlandı. Mahkeme Başkanının aylık kazancını sorduğu Salim Güran, “Muhtarlıktan aldığım maaş belli. Araziden aldığım da değişiyor. Ben yılda iki kez ürün alıyorum. 50 bin TL diyebiliriz” dedi.
Olay gününü anlatan Salim Güran, “Ben sulamacı tutmuşum, Mehmet Selim Atasoy. Ben onlardan önce her zaman tarlaya giderim. Ben çalışıyorum. Aynı gün yine tarlaya gidip çalıştık. Saat 10-11 gibi eve geldim. Çocuklarıma ‘Düğündür, size elbise alayım’ dedim, oğlum Devran hariç. Dönüşte petrol istasyonunda 200 TL'lik yakıt aldım. Eve gittim, sıcaktı. Klimayı çalıştırdım. Eşim yemek yaptı, istirahat ettim. Yemeği yedim. Sonra da sondajın olduğu yere geldim. Sonra elektrikçiler geldi. Mehmet Şerif Güran’ın tarlasındaki trafonun yanına gittik, kontrol ettik. O sırada tarlada kurtların çıktığını gördüm. Aradım amcaoğlunu, ‘Tarlan kurtlanmış’ dedim. O da ‘Hangi ilacı kullanalım’ diye sordu. O sırada Abdussamed, direğin üstüne çıktı. Hasan da acur topluyordu. Abdussamed bana, ‘Amcanın oğluna söyle, 3 bin 500 TL'den aşağı sorunu çözmem’ dedi. Sonra ‘Ben niye arayacağım’ dedim, onlar aramış Mehmet Şerif’i. O da beni aradı, ‘3 bin TL'ye anlaştık’ dedi. Ondan sonra, Miran oğlum da tarladaydı. Oğlumu da alıp eve geldim. Saat 18.00'e kadar. Ondan sonra eve geldim. Hüseyin amcam, Mersin’den gelmişti. Onun evine giderken, oğlum Miran da bana ‘Ben de geleyim’ dedi. Ben de ‘Tamam’ dedim. O sırada Ramazan, ‘Yabancı bir araba var’ dedi. Ben o sırada yukarı çıkarken, Nevzat bahçesinde oturuyordu. Ben de ona selam vermeden gittim. Bu adamla 2-3 aydır ne yemişim ne içmişim. Ondan sonra Arif ‘O parayı vermiyorum’ dedi, ben de ‘Arif ayıptır’ dedim. İnşaat meselesine gelince, dedim ‘Nevzat, kardeşimin evi olacak, sana verelim sıvasını.’ Bana ‘200 bin’ dedi ama ‘10 almam 190 olsun’ dedi. Ben de ‘175 bin veren var’ dedim, o da ‘Kim yapıyorsa verin gitsin’ dedi” diye konuştu.