MAHKEME BAŞKANINDAN 'KIRMIZI TERLİK' SORUSU
Duruşmada, ağabey Baran Güran'ın ardından Narin'in kuzeni Osman Güran tanık olarak dinlendi.Güran, Narin'in kaybolduğu gün saat 18.30 gibi dedesinin evine gittiğini belirterek "Şehirde kaldığım için köye gittiğimde dedemin yanında kalıyorum. Akşam saat 19.00-19.30 gibi Enes ile görüştüm. Enes ile sadece o gün görüştüm, sohbetimiz olmadı sadece aynı ortamdaydım." dedi.Mahkeme başkanının, "Narin'in kaybolduğu günün ertesi günü kırmızı bir terlik bulunmuş. Bu olayı anlatır mısın?" diye sorması üzerine Güran, şu beyanda bulundu:
"Dedemin evinin önündeydim, misafirler vardı, akşamdı. Muhammet bana 'Markete gittim, gidince gözüme takıldı, almadım dönünce aldım.' dedi. Köye getirmiş ve aldığını unutmuş. Biz de görünce jandarmaya teslim ettik."Savcının, "6 kez geçip gittiğin yolda terliği görmedin mi?" sorusuna Güran, "Hayır." yanıtını verdi.Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir'in, "Kimse size bu Narin'in terliği olabilir diye söylemde bulundu mu?" diye sorması üzerine Güran, "Ayağında kırmızı terlik vardı ve o esnada orada olan herkes bunu duydu. Baran'ın ağabeyine mesaj atmıştım, bu terlik onun mu diye?" dedi.
"BARAN ARADI,'TERLİK NARİN'İN DEDİ"
Tanık olarak dinlenen tutuklu şüpheli Muhammet Kaya da Enes'in dayısının oğlu, Yüksel'in yengesi, Salim Güran'ın da dayısı olduğunu belirtti.Narin'in kaybolduğu gün saat 08.00'de uyandığını, davetiye dağıtmaya gittiğini anlatan Kaya, saat 20.35'te kuzenine Narin'in kaybolduğu bilgisinin geldiğini, yaklaşık 5 saat içerisinde köye ulaştıklarını söyledi.Kaya, köyde Narin'i aramaya başladıklarını, kuyulara baktıklarını belirtti.
Mahkeme başkanının "Terliği bulduğun günü anlatır mısın?" sorusu üzerine Kaya, "Terliği Narin kaybolduktan sonraki gün buldum. 'Yeğenlerim süt alır mısın? dedi. 'Alırım' dedim. Süt almaya giderken köye 2,5 kilometre uzaklıkta terliği görünce çingenelerin olduğunu düşünerek vazgeçtim. Dönüşte belki onundur (Narin'in) diyerek yanıma aldım." dedi.
"O yoldan belki yüzlerce insan geçti, onlar görmedi de sen mi gördün, birinin yönlendirmesiyle o terliği oraya koymaya dair hamle yaptın mı?" sorusunu Kaya, şöyle yanıtladı:
"Hayır. Benim geçtiğim esnada bir araba geçip arabadan atmış olabilir. 'Yengeme göstereyim terliği eğer Narin'in ise ona veririm, değilse çöpe atarım.' dedim. Eve gidince jandarma evde toplantı yapacağını söyledi. O nedenle evdekilerin hepsini çıkardılar. Kargaşa vardı ve 36 saat uykusuzdum. Daha sonra arabaya binip Hüseyin Güran’ın evine gittim, Osman Güran geldi, 'Petrole gidelim.' dedi. Petrole gittik, sigara aldık. Başka bir yere de uğradıktan sonra o esnada Osman arabada terliği buldu, 'Fotoğrafını Baran'a atalım.' dedi. Köye götürdüm ama köydeki kargaşadan dolayı söylemeyi unuttum. Fotoğrafı Baran’a attıktan sonra Baran aradı, 'Terlik Narin'in.' dedi. Arkadan çığlık sesleri geliyordu. Terliğin ona ait olmadığını karakoldan komutan söyledi, 25 numara olduğu için. Komutan 8 yaşındaki bir kızın giyeceği terlik olmadığını söyledi."
"O terlik orada olsaydı herkes görürdü. Madem öğrendin neden jandarmaya haber vermedin? diye sorulan Kaya, "Terliği ben buldum. Yolda jandarma yoktu, herkes evin oradaydı. Yengeme gösterecektim onun olsaydı zaten jandarma da oradaydı." ifadelerini kullandı.