Ombudsmanlık tarihi gelişimi
1713 yılında İsveç’te kurulan ve 1809 yılında İsveç Anayasasına girerek anayasal bir kurum niteliğine bürünen ombudsman, bir iki ülke hariç, İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar İsveç sınırları dışında pek ilgi çekmemiştir. Ancak 1950’lerden sonra ombudsmanlık dünyada yayılmaya başlamıştır. Aslında Osmanlı Devletinde, devletin bütün kadılarının üstü sayılan, ilmiye sınıfından kazasker ve şeyhülislam rütbesine yükselen, “kadı-ul kuzat” unvanını alan “Türk Başyargıcı Bürosu” vardı ve bu başyargıcın görevi, İslam Hukukunun, Sultan dahil memurlarca, halkın birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenlerken uygulanmasını güvenceye almaktı. Böylece halkın haklarını memurların adaletsizliğine ve güçlerinin kötüye kullanılmasına karşı korumuş oluyordu. Ombudsmanlık kavramının kökeni aslen Osmanlı Devleti'nden gelmektedir.
Osmanlı Devleti dönemindeki bu uygulamayı ilk keşfeden ve ismi Demirbaş Şarl diye bilinen Kral XII. Charles olmuştur. İsveç Kralı Demirbaş Şarl(XII. Charles) 1709 yılında Ruslara yenilerek Osmanlı Devletine sığınır. Edirne yakınlarındaki Demirtaş Paşa Konağı’nda ikamet etmek zorunda kalan Kadılık müessesesi uygulamasını da görüp beğenmiştir. Devletin iyi yönetilmesi ve adaletsiz uygulamalara göz yumulmaması konusunda titiz olan Kral, Stockholm’de kendisinin gözü kulağı olmak üzere bir ombudsman görevlendirmiştir. İsveç dilinde bu birime “ombudsmanlık” denildiği için Avrupa’ya bu isimle yayılmıştır. Zaten ombudsmanlığın bir Türk Kurumu olduğunu, İsveçliler de diğer ülke temsilcileri de uluslararası toplantılarda söylemektedirler. Mesela Avrupa Birliği Ombudsmanı Yunan Nikiforos, Fransız Ombdusmanı Jean Paul Delevoye ve İsveç Parlamento Ombudsmanı gibi zatlar, ombudsmanlığın Osmanlı’daki bir kuruma dayandığını defalarca belirtmişlerdir.