21.01.2025 - 16:36 | Son Güncellenme:
Geçmişte yapılan araştırmalarda insanların bu tür müzikler dinlerken hissettikleri (örneğin aşina oldukları hüzünlü şarkıların geçmişi hatırlatması, şarkı sözlerinin düşündürdükleri gibi) dolaylı etkiler nedeniyle hüzünlü şarkılar dinlemekten keyif aldıkları kabul edilmişti.
insandaki empati becerisinin, müzik parçasının hissettirdiği hüzün duygusundan etkilenmelerini beraberinde getirmesi de neden hüzünlü şarkılar dinlemekten hoşlanılabileceğinin bir açıklaması olabilirdi. Sonuçları yakın zamanda yapılan bir araştırmada, üzüntü duygusu ile hüzünlü müzikleri dinlerken alınan keyif arasında doğrudan bir ilişki olabileceği belirlendi.
Deneye katılan 50 kişiden, hüzünlü hissetmelerini sağlayan sevdikleri şarkılar seçmeleri istendi. İkinci aşamada katılımcılardan bu şarkıları dinlerken hissettikleri hüzün duygusunun ortadan kalktığını hayal etmeleri beklendi. Deneye katılan kişilere bu durumun hüzünlü müzikler dinlerken aldıkları keyifte bir değişikliğe neden olup olmadığı sorulduğunda ise yaşadıkları keyfin azaldığını yönünde cevaplar alındı. Ayrıca katılımcıların yüzde 82’si, şarkıları dinlerken hissettikleri üzüntü duygusunun aldıkları keyfi artırdığını söylemişti.
Duyguların beyinde nasıl ortaya çıktığının mekanizmasının anlaşılması için ortaya konulan modele göre duyguların 5 bileşeni bulunuyor. Bunlar bilişsel bileşen (duygunun ortaya çıkmasına neden olan olayların ve durumların değerlendirilmesi), fizyolojik bileşen (kalp atım hızının artması gibi metabolizmada ortaya çıkan değişimler), motivasyon bileşeni (duyguyu ortaya çıkaran sebepten kaçınmaya ya da ona yaklaşmaya yönelik eylemler), motor bileşen (yüz ifadesi ve ses tonu değişimleri gibi davranışsal farklılıklar), öznel his (duygusal ifadeler) bileşenleriydi.
Araştırmacılar hüzünlü şarkılar dinlemekten keyif almanın, duygu bileşenlerinden biri olan motivasyon bileşeninin müzik dinlemek gibi sanatsal bir deneyim sırasındaki olumlu pozitif etkisi olarak değerlendirilmesi nedeniyle yaşandığını düşünüyor.
Araştırmanın kritik öneme sahip aşaması, deneye katılan kişilerin bu tür müzikleri dinlerken hissettikleri hüzün duygusunun ortadan kalktığını hayal etmeleri oldu. Katılımcıların önemli bir kısmı araştırmacıların bu isteğini yerine getirebildiklerini belirmişti. Ancak bu alanda araştırmalar yapan diğer bazı bilim insanları, katılımcıların gerçekten bu görevi yerine getirip getiremediğinden şüphe duyuyordu.