19.12.2024 - 16:49 | Son Güncellenme:
Boyumuz, genetik mirasımızın bir yansımasıdır. Ancak yalnızca genetikle açıklanamaz. Çocukluk döneminde başlayan boy uzama süreci, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve hatta çevresel faktörlerin etkisiyle şekillenir ve ergenlik döneminde ise zirveye ulaşır. Mesela bazı kişiler bir anda boy atıyor gibi görünebiliyor. Örneğin, yaz tatili sonrası sınıf arkadaşlarınızla tekrar bir araya geldiğinizde, bir arkadaşınızın boyu çok fazla uzamış olabilir. Bu durum, özellikle büyüme atakları sırasında sıkça karşılaşılan bir olaydır. Ancak boy uzaması süreci, her bireyde farklı hızlarda ilerler.
Boyumuzun büyük bir kısmı, aslında genetik mirasımıza bağlıdır. Anne ve babanızın boyu, sizin büyüme potansiyelinizi belirler. Örneğin, 195 cm bir baba ve 185 cm bir annenin çocukları yüksek ihtimal ebeveynleri ile eşdeğerde hatta belki daha uzun da olabilir. Ancak genetik miras yalnızca bir başlangıç noktasıdır. Evet, genetik yapımızda kodlanan bilgiler büyüme sürecinin temelini oluşturur. Fakat genetik, sadece bir sınırdır. Yaşam tarzınız ise bu sınırın ne kadarına ulaşabileceğimizi belirler.
Genetik kısmını geçtiğimize göre, sıra geldi işin anatomik kısmına. Boyumuzun uzamasını sağlayan temel mekanizma, kemiklerimizin uç kısımlarında bulunan büyüme plakalarıdır. Bu plakalar, özellikle ergenlik döneminde aktif olurlar ve yeni kemik dokusu oluşturarak boyumuzu uzamasını sağlarlar. Ancak bu süreç, arka planda hormonların etkisiyle yönetilir. Özellikle büyüme hormonu dediğimiz kas ve kemik gelişimini etkileyen ana hormon (growth), boy uzamasında kilit rol oynar. Peki, bu büyüme plakaları hep aktif mi kalıyor? Tabii ki, hayır. Genellikle ergenlik dönemi sonrasında büyüme plakaları kapanır ve boy uzaması durur. Farklı bir sağlık sorunu olmadığı taktirde, ergenlik döneminde büyüme plakaları aktif şekilde çalışır.
Boy uzamasını etkileyen en önemli faktörlerden biri de kişinin beslenme şeklidir. Özellikle kalsiyum, D vitamini ve protein açısından zengin besinler tüketen kişiler, kemiklerin güçlü ve sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlamış olurlar. Ayrıca, düzenli fiziksel aktiviteler (özellikle esneme ve sıçrama içeren sporlar) yapan kişilerin kemik gelişimi de daha yoğun olur. Basketbolcuların genelinin uzun boylu olmasının arkasında, o sıçrama ve esneme hareketleri ve dengeli bir beslenme yer alır.Son olarak önemli olan bir diğer etken uykudur. Düzenli şekilde uyuyan, uykusunu alan kişilerde büyüme hormonu daha yoğun şekilde salgılanır. Bu sebeple eğer ki boyunuz daha çok uzasın ya da daha hızlı uzasın istiyorsanız hem sağlıklı beslenme, düzenli şekilde uyumalı hem de sporu hayatınızdan eksik etmemelisiniz.