01.11.2024 - 16:06 | Son Güncellenme:
Türkiye, kıtaların milyonlarca yıl önceki hareketlerinden doğrudan etkilenmiş bir bölgede bulunuyor. Ülkemizin bulunduğu coğrafya, dinozorların yaşadığı dönemlerde sular altında kaldığı için kara dinozorlarının izlerine rastlamak burada oldukça güçtür. Ancak bazı bölgeler, kara parçalarının ortaya çıkmasıyla farklı fosillere ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Orta ve Doğu Anadolu’da bulunan deniz canlılarına ait fosiller, dinozorların yaşadığı dönemlere ait olsa da bu dev canlıların izlerine henüz rastlanılmadı.
Ülkemizde bugüne kadar dinozor fosili bulunmamakla birlikte, Anadolu'nun farklı bölgelerinde çeşitli deniz canlılarına ait fosiller keşfedilmiştir. Özellikle Çankırı, Erzurum ve Erzincan gibi illerde bu tür fosillere rastlanmış, kayaç katmanlarının içinde kabuklu canlılar ve deniz omurgalıları gibi fosilleşmiş kalıntılar bulunmuştur. Bu buluntular, dinozorların yaşadığı dönemde Anadolu'nun suyla kaplı olduğuna dair teorileri destekler niteliktedir. Ancak kara dinozorlarına dair henüz bir iz bulunamadı.
Dinozorların hüküm sürdüğü Jura ve Kretase dönemlerinde, bugünkü Türkiye’nin büyük bölümü sular altındaydı. Bu nedenle Türkiye’de kara dinozorlarının yaşaması mümkün değildi. Ancak sığ denizlerde yaşayan balıklar, kabuklu canlılar ve diğer deniz organizmalarının fosilleri bulunmuştu. Ayrıca, Türkiye’nin depremlerle şekillenmiş jeolojik yapısı da bu eski fosillerin korunmasını zorlaştırmış olabilir, belki de bu sebeple bu devlere yönelik bir fosile rastlanılmamış olabilir.
Her ne kadar dinozor fosilleri olmasa da ülkemizde de omurgasız deniz canlılarına ve tarih öncesi dönemin kara hayvanlarına ait fosiller bulunuyor. Örneğin, Isparta çevresinde bulunan bazı fosiller, tarih öncesi hayvan türlerinin izlerini taşıyor. Ayrıca, bazı mağara ve kaya oluşumlarında tarih öncesi dönemlere ait izler bulunmuştu. Bu buluntular, dinozorlar kadar eski olmasa da ülkemizin tarih öncesi ekosistemi hakkında önemli bilgiler veriyor.
Türkiye’de dinozor fosili araştırmaları yoğun bir şekilde sürdürülmese de özellikle Doğu Anadolu Bölgesi gibi daha az incelenmiş alanlar araştırılmaya devam ediyor. Her ne kadar dinozor fosili bulunmasa da bazı bölgelerde küçük memeliler ve deniz canlılarına ait izlere rastlanabileceği düşünülüyor. Jeolojik açıdan bu alanlarda, daha önce fark edilmeyen fosil kalıntıları gün yüzüne çıkabilir.