13.03.2023 - 15:51 | Son Güncellenme:
Türkiye tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, topoğrafyası ve meteorolojik özellikleri gibi nedenlerle, her zaman çeşitli doğal afet tehlikelerine sahip bir ülke olmuştur. Ülkenin fiziksel ve sosyal zarar görebilirliğinin de yüksek olduğu dikkate alındığında, meydana gelen doğal olaylar büyük ölçüde can kayıpları, yaralanmalar ve mal kayıplarına yol açmakta ve afet sonucunu doğurmaktadır.
İlimiz, Afrika, Arabistan ve Avrasya Levhaları arasında bulunan, Arap ve Afrika Levhalarının kuzeye hareketi sonucunda arada sıkışarak deforme olan Anadolu Levhasının güneydoğusunda yer almaktadır. İlimizin doğusunda yer alan İskenderun Körfezinin çevresinde, Afrika, Anadolu ve Arabistan plakalarının kesişimi sebebiyle oluşan, Karataş-Osmaniye ve Yakapınar-Göksun fay hatları İlimize yakın belirgin neotektonik yapılardır. İskenderun Körfezi ve çevresinde kaydedilen ve magnitüdü Mw5.0’den büyük depremler önemli deprem tehlikesi yaratan kaynakların varlığına işaret etmektedir. (Yılmaz ve Akkar, 2013) Bölgede aletsel dönemde kaydedilen en belirgin deprem 1998 Adana-Ceyhan depremidir (Mw6.2; UDİM, 2012).
Buralarda meydana gelebilecek büyük depremler, İlimizde de hasarlara neden olabilirler. Koçyiğit ve Beyhan (1998) Mersin, Kayseri ve Sivas arasında uzanan 2-3 mm/yıl hızında sol atım faylardan oluşan Orta Anadolu Fay Zonunun varlığını savunmaktadır. MTA diri fay haritasında bu zon üzerinde yer alan doğrultu-atım Ecemiş Fayı diri fay olarak gösterilmektedir.Ancak Ecemiş fayınının son jeolojik dönemde diri olduğunu gösteren sismolojik verilere ulaşılamamıştır.
Tarihsel dönem içerisinde Namrun fayı üzerinde gerçekleştiği belirtilen büyük ölçekte bir deprem kaydına rastlanılmamıştır. İstatistiksel olarak bu yüzyıl içerisinde meydana gelen 55 adet depremden, 33 tanesi 3-3.9, 16’ sı 4-4.9 ve üçü ise 5-5.5 büyüklüğündedir. 5-5.5 büyüklüğündeki üç deprem Mersin Körfezi içerisinde kalmakta, son yıllarda meydana gelen 3-3.9 büyüklüğüne sahip 4 deprem ise Namrun ve Cehennemdere fayları üzerine düşmektedir. Diğer depremlerin merkez üstleri ise, Namrun Fay Zonu içerisinde dağılmış olarak yer alırlar. Bu veriler, çalışma alanında yaklaşık 5 km genişliğinde ve 11 km uzunluğunda bir zon oluşturan Namrun faylarının, büyük ölçekte bir deprem üretmemelerine karşın, aktif faylar olduğunu kanıtlamaktadır. (İnan ve Ekingen, 2007)
İl Afet Risk Azaltma Planı kapsamında yapılan 1.Çalıştayda, 1 adet muhtemel ve 1 adet kötü senaryo olmak üzere iki adet senaryo oluşturulmuştur. Muhtemel senaryoda Adana Ceyhan merkezli bir deprem olduğu, Yenice merkezli bir deprem olduğu öngörülerek, söz konusu depremlerin afete dönüşme nedenleri ve etkileri ortaya konmaya çalışılmıştır.