10.07.2024 - 14:46 | Son Güncellenme:
Bir zamanlar sokaklarda, bahçelerde ve parklarda kahkahalarla yankılanan saklambaç, bezirganbaşı, istop, yakar top, çuval yarışı, ip atlama ve körebe gibi geleneksel oyunlar, günümüzde belki de unutulmaya yüz tutmuş olabilir. Bu oyunlar, yalnızca geçmişin birer hatırası değil, aynı zamanda bugünün çocuklarına aktarılacak değerli birer mirastır.
Geleneksel oyunlar, sadece fiziksel aktivite sağlamakla kalmaz, aynı zamanda hayal gücünü, işbirliğini ve stratejik düşünmeyi teşvik eder. Onları yeniden canlandırarak, hem eğlenceli zamanlar geçirebilir hem de çocuklarınıza kendi çocukluğunuzdan bir parça sunabilirsiniz.
Saklambaç
Yakar Top
İp Atlama
Körebe
Yattı Kalktı
Beş Taş
Çelik Çomak
Dokuz Taş
Deve Cüce
Elim Sende
İstop
Bezirganbaşı
Çuval Yarışı
Saklambaç, geniş açık alanlarda oynanan, basit ama heyecan verici bir oyundur. Oyun başında oyuncular arasından bir ebe seçilir. Ebe, gözlerini kapatarak yüksek sesle belirli bir sayıya kadar sayar. Bu süre içinde diğer oyuncular saklanacakları yerleri bulurlar. Ebe, saymayı bitirdikten sonra gözlerini açar ve saklanan oyuncuları bulmaya çalışır. Ebe, bir oyuncuyu gördüğünde ismini ve saklandığı yeri yüksek sesle söyleyerek o kişiyi "sobeler". Sobelenen oyuncu ebeye yakalanmadan ebe yerini belirlenen alana koşarak dokunmaya çalışır. Eğer ebe tüm oyuncuları bulup sobeleyebilirse, ilk sobelediği kişi yeni ebe olur. Ancak bir oyuncu ebe yerini ebe tarafından yakalanmadan dokunursa, ebe yeniden aynı kişi olur ve oyun devam eder.
Yakar Top, en az üç veya daha fazla kişiyle oynanabilen heyecan verici bir oyundur. Oyun başladığında, ortada yer alan oyuncular ebedir ve etraflarındaki oyuncuların önüne, aşmamaları gereken bir çizgi çizilir. Bu çizgi, topu atan oyuncuların, ortadaki oyunculara mesafeyi koruyarak top atmalarını sağlar. Ortadaki oyuncular, topun kendilerine değmesinden kaçınmak zorundadır; topa değen veya isabet eden oyuncular oyundan çıkar. Ancak, ortadaki bir oyuncu topu yere düşmeden yakalarsa +1 can kazanır. Bu canlar, vurulmuş arkadaşlarını tekrar oyuna sokmak için kullanılabilir. Ortada sadece bir oyuncu kaldığında, atıcı grup ona 12 atış yapar. Eğer bu 12 atışta oyuncu vurulmazsa, ortadaki grup kazanır ve aynı grup tekrar ortada oyuna başlar. Eğer vurulursa, atıcı grup kazanır ve ortadaki pozisyonu alır.
İp Atlama, iki ucundan tutulan bir ipi ritmik bir şekilde sallayarak, ipi atlayan oyuncuların becerisini ve koordinasyonunu test eden bir oyundur. Oyun, en az üç kişiyle oynanır; iki kişi ipi tutarken, üçüncü kişi ipi atlar. İp düzenli bir hızla sallanırken, ortadaki oyuncu ip üzerinden sıçrayarak geçer. Oyuncular ipi atlama sırasında herhangi bir hata yapmadan belirli bir sayıda atlayış gerçekleştirmeye çalışır. İpe takılan veya ipi düzgün şekilde atlayamayan oyuncu, ipi tutanlardan biriyle yer değiştirir. Oyun, farklı ritimlerde ve zorluk seviyelerinde devam eder, böylece oyuncuların dayanıklılığı ve becerisi artar.
Körebe, çocukların gözleri kapalı bir ebe tarafından yakalanmamaya çalıştığı, eğlenceli ve hareketli bir oyundur. Oyun, en az üç kişiyle geniş bir alanda oynanır. Ebe seçilen kişinin gözleri, bir bezle bağlanarak kapatılır. Diğer oyuncular, ebe gözleri kapalıyken sessizce etrafta dolaşır ve ebe onları dokunarak yakalamaya çalışır. Ebe, bir oyuncuya dokunduğunda, dokunduğu kişinin kim olduğunu tahmin eder. Eğer doğru tahmin ederse, dokunulan oyuncu ebe olur; yanlış tahmin ederse ebe aynı kalır ve oyun devam eder. Bu sırada diğer oyuncular, ebeye sessizce yaklaşarak onu yanıltmaya çalışır. Körebe, hem eğlenceli hem de dikkat ve duyusal becerileri geliştiren bir oyundur.
Yattı Kalktı, genellikle açık alanlarda oynanan ve oyuncuların fiziksel çevikliğini test eden eğlenceli bir oyundur. Oyun en az üç kişiyle oynanır. Bir oyuncu ebe seçilir ve belirli bir mesafede durur. Diğer oyuncular, ebenin komutlarını dikkatle dinler. Ebe "yattı" dediğinde, tüm oyuncular hızlıca yere yatar; "kalktı" dediğinde ise hızla ayağa kalkarlar. Ebe, oyuncuları şaşırtmak için komutları hızlı ve beklenmedik bir sırayla verir. Komutlara yanlış tepki veren ya da yeterince hızlı hareket edemeyen oyuncular oyundan çıkar. Son kalan oyuncu yeni ebe olur ve oyun bu şekilde devam eder. Bu oyun, hem eğlenceli hem de dikkat ve hızlı refleks gerektiren bir aktivitedir.
Beş Taş, çocukların el becerisi ve koordinasyonunu geliştiren, genellikle küçük taşlarla oynanan geleneksel bir oyundur. Oyuncular, yere beş küçük taş atar ve bir tanesini seçerek havaya atar. Havaya atılan taşı yakalamadan önce, yerdeki taşlardan birini toplarlar. Daha sonra, havada olan taşı tutarlar. Bu işlem, tek tek taşlar toplandıktan sonra ikişer, üçer ve dörder taş toplama şeklinde devam eder. Her seferinde havaya atılan taşı yere düşürmeden yakalamak ve yerdeki taşları toplamak esastır. Tüm taşları topladıktan sonra, eldeki taşları yere atar ve belirli şekillerde dizmeye çalışarak oyunun zorluk seviyesini artırır. Oyun, taşları düzgün şekilde toplayamayan veya havadaki taşı yakalayamayan oyuncunun sırasını kaybetmesiyle sona erer. Beş Taş, el-göz koordinasyonu ve strateji geliştirme yeteneklerini artıran keyifli bir oyundur.
Çelik Çomak, genellikle açık alanlarda oynanan, iki takım arasında rekabet gerektiren bir oyundur. Oyunda, bir çelik (kısa sopa) ve bir çomak (uzun sopa) kullanılır. Oyuncular, genellikle taşlarla belirlenen bir alanın ortasında çelik sopayı çomakla havaya fırlatmaya çalışır. İlk oyuncu, çelik çomağı yerdelki oyukta dengeler ve çomağın ucuyla vurup havaya fırlatır. Çeliği en uzağa fırlatan oyuncu veya takım puan kazanır. Karşı takım oyuncuları, çeliği havada yakalamaya çalışarak ekstra puanlar kazanabilir veya fırlatılan çeliğin düştüğü yerden çomağa nişan alarak onu vurmayı deneyebilir. Çeliği yakalayan veya çomağa isabet ettiren takım, oyun sırasını alır. Oyun, belirlenen puana ulaşan ilk takımın zaferiyle sona erer. Çelik Çomak, hem strateji hem de beceri gerektiren, dayanıklılığı ve el-göz koordinasyonunu geliştiren eğlenceli bir oyundur.
Dokuz Taş, genellikle açık alanlarda oynanan, strateji ve takım çalışması gerektiren bir oyundur. Oyunda dokuz adet taş üst üste dizilir ve iki takım halinde oynanır. Amaç, karşı takımın taşlarını düşürmektir. İlk takım, belirlenen çizginin gerisinden top ile taşları devirmeye çalışır. Topla vurulan taşlar yıkıldığında, taşları deviren takımın oyuncuları taşları tekrar dizilmeden kaçmaya başlar ve bu sırada diğer takımın oyuncuları topu alıp onları vurmaya çalışır. Eğer top, kaçan oyunculardan birine isabet ederse, o oyuncu oyundan çıkar. Kaçan takım tüm taşları yeniden dizmeyi başarırsa, puan kazanır ve aynı takım tekrar başlama hakkı elde eder. Aksi takdirde, diğer takım topu alarak taşları devirmeye çalışır. Oyun, belirlenen puana ulaşan takımın galibiyetiyle sona erer. Dokuz Taş, hız, dikkat ve strateji gerektiren keyifli bir oyundur.
Deve Cüce, çocukların dikkat ve hızlı reflekslerini geliştiren eğlenceli bir oyundur. Oyuncular ayakta durarak bir daire oluşturur ve bir ebe seçilir. Ebe, oyunculara "deve" veya "cüce" komutlarını verir. "Deve" komutunu duyduklarında, oyuncular hemen ayağa kalkar; "cüce" komutunu duyduklarında ise hızla çömelirler. Ebe, oyuncuları şaşırtmak için komutları hızlı ve beklenmedik bir sırayla verir. Yanlış hareket eden veya komutu yerine getirmede geciken oyuncular oyundan çıkar. En son kalan oyuncu yeni ebe olur ve oyun yeniden başlar. Deve Cüce, hem eğlenceli hem de dikkat ve hızlı tepki verme yeteneğini geliştiren bir oyundur.
Elim Sende, çocuklar arasında popüler olan, hız ve refleks gerektiren basit ama eğlenceli bir oyundur. Oyun en az iki kişiyle oynanır. Oyuncular arasından bir ebe seçilir. Ebe, diğer oyuncuları yakalamak için onları kovalar ve birine dokunduğunda "Elim sende!" diyerek ebeliği devreder. Yeni ebe, aynı şekilde diğer oyuncuları yakalamaya çalışır. Oyuncular, ebeye yakalanmamak için kaçar ve birbirlerini korumaya çalışır. Oyun, oyuncuların enerjisi bitene kadar veya belirli bir süre boyunca devam eder. Elim Sende, çocukların hem fiziksel aktivite yapmasını hem de hızlı düşünme ve hareket etme yeteneklerini geliştiren keyifli bir oyundur.
İstop, çocukların hem fiziksel becerilerini hem de hızlı düşünme yeteneklerini geliştiren, açık alanlarda oynanan eğlenceli bir oyundur. Oyuncular, geniş bir daire oluşturur ve ortalarından biri topu havaya atarak bir oyuncunun adını söyler. Adı söylenen oyuncu topu yakalamaya çalışır, diğer oyuncular ise hızla uzaklaşır. Topu yakalayan oyuncu "İstop!" diye bağırarak tüm oyuncuları durdurur. Duran oyuncular, yakalayan oyuncunun hedefi olur; topu bu oyunculardan birine vurmaya çalışır. Hedef alınan oyuncu hareket edemez, sadece topun kendisine değmesini engellemeye çalışır. Vurulan oyuncu ebe olur ve oyun yeniden başlar. Eğer top hedefi ıskalarsa, topu atan oyuncu ebe olarak kalır. İstop, dikkat, hız ve strateji gerektiren bir oyundur.
Bezirganbaşı, kalabalık ailelerde oynanabilecek eğlenceli bir oyundur ve güzel bir tekerlemeyle daha da keyifli hale gelir. Oyun için ilk olarak, kapı rolünü üstlenecek iki kişi sayışma yoluyla seçilir. Bu iki kişi, kendilerine gizlice birer çiçek ismi belirler ve bunu kimseye söylemezler. Ellerini yukarıda birleştirerek bir köprü oluştururlar. Diğer çocuklar ve aile bireyleri, sırayla ya da tren gibi dizilerek bu köprünün altından geçerler. Bu esnada hep birlikte "Aç kapıyı bezirganbaşı" tekerlemesi belirli bir ritim ve hızla söylenir. Üçüncü kişiye sıra geldiğinde, köprünün altında kapana sıkışır ve ona kimsenin duyamayacağı şekilde hangi çiçeği seçtiği sorulur. Seçimini yaptıktan sonra, tercih ettiği çiçek ismini taşıyan kişinin arkasına geçer. Bu süreç, tüm oyuncular çiçek isimlerini seçip sıralarını aldıktan sonra sona erer. Sonrasında, ortada bir çizgi çizilir ve iki grup birbirlerinin beline tutunarak çekişir. Çizgiyi ilk geçen grup oyunu kaybeder. Bu oyun, hem eğlenceli hem de takım çalışmasını teşvik eden bir aktivitedir.
Aç Kapıyı Bezirganbaşı Şarkısı
“Aç kapıyı bezirganbaşı, bezirganbaşı…
Kapı hakkı ne alırsın ne verirsin?
Arkamdaki yadigar olsun, yadigar olsun.
Bir sıçan, iki sıçan, üçüncü de kapana kaçan.”
Çuval Yarışı, genellikle açık alanlarda oynanan ve büyük eğlence sağlayan bir oyundur. Oyuncular, her biri bir çuvalın içine girer ve başlangıç çizgisinde sıraya dizilir. Yarışın başlamasıyla birlikte, oyuncular çuvalın içinde zıplayarak bitiş çizgisine ulaşmaya çalışır. İlk olarak bitiş çizgisine ulaşan oyuncu yarışı kazanır. Yarış sırasında çuvaldan çıkmak veya hile yapmak yasaktır; kurallara uymayan oyuncular diskalifiye edilir. Çuval Yarışı, hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli bir aktivite olup, denge ve koordinasyon becerilerini geliştiren keyifli bir oyundur.