ALLAH’I, ÖLÜMÜ VE AHİRETİ UNUTMADAN BİR ÖMÜR SÜRELİM
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Şeytan, onları etkisi altına almış, kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın yandaşlarıdır. İyi bilin ki kaybedecek olanlar şeytanın yandaşlarıdır!”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “…Gaflete dalan, boşa zaman geçiren, kabirleri unutan kul ne kötüdür! Azgınlık yapan, haddi aşan, nereden geldiğini ve nereye gideceğini unutan kul ne kötüdür!...”
Aziz Müminler!
İnsan, nisyan ile maluldür, yani unutkan bir varlıktır. Kimi zaman kendini, ailesini, akrabalarını, komşularını unutur, sorumluluklarını ihmal eder. Kimi zaman yaratılış gayesini unutur, insanlara karşı nezaket ve zarafeti elden bırakır. Kimi zaman dünya meşgalesine dalıp ahireti, mahşeri, mizanı, hesabı, cennet ve cehennemi göz ardı eder. Kimi zaman da dinini, tarihini ve kültürünü unutup özüne yabancılaşır.
Kıymetli Müslümanlar!
Unutmanın en kötüsü ise kişinin Rabbini unutmasıdır. Hâlbuki nerede olursak olalım Rabbimiz bizimle beraberdir. O, “el-Habîr”dir; gizli ve açık her şeyden haberdar olandır.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’de "Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.” buyrulmaktadır.
Cenâb-ı Hak; yaratan, yaşatan, yaptıklarımızı gören, söylediklerimizi işitendir. Kalplerimizden geçenleri bilen, bize şah damarımızdan daha yakın olandır. Hastalıklarımızın şifası, dertlerimizin devası, sıkıntılarımızın çaresi O’ndadır. Bütün hata ve kusurlarımıza rağmen, “Rahmân” ismiyle bizlere merhamet eden, “Gaffâr” ismiyle günahlarımızı bağışlayan, “Rezzâk” ismiyle bizleri rızıklandıran O’dur.