16.09.2024 - 13:53 | Son Güncellenme:
Kış uykusu ya da hibernasyon uykuya benzer bir çeşit uzun süreli hareketsizlik halidir. Bu süreçte canlının vücut sıcaklığı azalır ve kalp atım sayısı düşer. Ayrıca nefes alışveriş hızı yavaşlar ve metabolizma hızı da en düşük seviyeye iner.
Kış uykusu genellikle sıcakkanlı hayvanlarda görülür. Yani vücutlarında depoladıkları besinlerle enerji üreten hayvanlarda. Ortaya çıkan bu iç enerjiyle vücut sıcaklıklarını dengelerler. Kışın havanın soğumasıyla azalan besin kaynakları vücut sıcaklıklarını dengede tutmak için yetersiz kalıyor. Kışın yeterli besin kaynağı bulamayan hayvanlar da bu süreci aylarca kış uykusuna yatarak geçiriyor.
Bu şekilde yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirmeleri için gereken enerjiyi saklamış ve hayatta kalmayı başarmış olurlar. Kış uykusuna yatmadan birkaç ay önce ise uyurken harcanacak besini vücutlarında depolarlar. Yani bol bol beslenirler.
Ayı, yarasa, sincap, kirpi, yer sincabı, dağ sıçanı, fındık faresi, kurbağa kış uykusuna yatan hayvanlar arasında.
Bazı sıcakkanlı ya da yarı sıcakkanlı balıklar, amfibiler (hem karada hem suda yaşayabilen hayvanlar) ve böcekler de kış uykusuna yatan canlılar arasında. Timsah ve yılan gibi sürüngenler ise soğuk havalarda brumasyon olarak adlandırılan kış uykusuna benzer bir süreç geçirirler.
Bu evrede sürüngenler soğuk havaya bağlı olarak vücutlarındaki tüm işlevleri yavaşlatarak ya tamamen hareketsiz kalıyorlar ya da yavaş hareket ediyorlar. Tilki, tavşan, balina ve kutup ayısı gibi bazı sıcakkanlı canlılar ise kış uykusuna yatmıyor yani her sıcakkanlı hayvan kışın uyumuyor. Karıncaların ise soğuk havalarda vücut sıcaklıkları düşer ve hareketleri yavaşlıyor. Ancak kış uykusuna yatmazlar.