ZUHAL SOYDAŞLI KİMDİR?
1947’de, Erzurum’da doğdu Zuhal. Erzurum’da çocuk ve genç kız, Ankara’da anne oldu. Önüne baktığında güçlü, ardına baktığında kırılgandı Zuhal. Tıpkı ablalarının ömrüne teyellenmiş annelik gibi, onun gönlüne de bu hayatta var olmaya çalışan 8 çocuklu bir ailenin, bitmeyen çırpınışı kalmıştı. Aile deyince, zihnindeki varoluş mücadelesi onun kaçamadığı kaderi olacaktı.
Düşecekti Zuhal. Düştüğü yerden de kalkacaktı ama oğulları düşmesin diye sarf ettiği gayret, onların kaderinden bu hayatta belki de en kıymetli tecrübeyi çalacaktı. Düşmek, hünerli bir öğretmendi ve onun insana katacağı tecrübe, annelerin dahi erişemeyeceği bir mertebeydi.
Bir annenin sadece sütü değildi çocuklarını besleyen. Gözyaşıydı biraz da. Acısıydı. Çocuk haliyle, “anne kalk” diyebilmek, direnebilmek de kıymetliydi bazen. Ama acıyı yaşayan, evladına yaşatmaktan kaçıyordu. Ben düştüm, onlar düşmesin diyordu fakat hayat da böyleydi işte. İnsan, topraktan var olmuş bir cam misali, kırıldığı yerden sivriliyor, keskinleşiyordu.