14.02.2022 - 15:55 | Son Güncellenme:
DHA
2022 yılının en büyük fuarları arasında yer alan Dubai Gulfood 2022, dün başladı. 17 Şubat’a kadar devam edecek fuara, Türkiye genelinden katılan toplam 151 marka katıldı. En yoğun katılımın Türkiye’den olduğu fuarda konuşan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aydın Soyyiğit, “Fuar Türkiye sanayisinin, ihracatçısının en önemli fuarlarından bir tanesi. Orta Doğu Bölgesi potansiyeli açısından her zaman önemli bir pazar olmuştur. Biz de fuarda yeni ve inovatif ürünlerimizi sunma açısından oldukça önemli bir fırsat. Bu yıl çok hareketli olduğunu gördük. Daha önce pandemi etkisinden ötürü hareketlilik yoktu ama bu yıl artık alıcılar da fuarlara susamış, farklı ürünler görmeye arzulamış ve onlar içinde önemli fırsat, güzel bir buluşma fırsatı oldu” diye konuştu.
İHRACAT RAKAMLARIMIZ UZAK ÜLKELERDE ARTIŞ GÖSTERİYOR
Dünyanın dört bir tarafında fuarlar düzenlediklerini, satın alım heyetleriyle bir araya geldiklerini belirten Aydın Soyyiğit, “Aynı zamanda büyük uluslar arası fuarlarda da info stantla birlikte katılım gösteriyoruz. Oradaki potansiyelleri, iletişim bilgilerimizi üye firmalarımızla paylaşıyoruz. Diğer en büyük faaliyet konularımızdan bir tanesi de satın alım heyetleri. Satın alım heyetleri dünyanın dört bir yanından nitelikli firmaları Türkiye’ye davet ediyoruz. Onları üye firmalarımızla buluşturuyoruz. Son dönemde uzak pazarlarda ciddi potansiyeller elde edildi, ciddi iş bağlantıları yapıldı. En güzel tarafı da bunların sürdürülebilir olması. İhracat rakamlarımız da uzak ülkelerde ciddi anlamda artış gösteriyor” ifadelerini kullandı.
NİTELİKLİ ALIM HEYETLERİ GETİRECEĞİZ
Pandeminin etkisiyle beraber online ortamlarda da birçok organizasyon yaptıklarına vurgu yapan Soyyiğit, “Biz İHBİR olarak hiçbir zaman bu anlamda bahane üretmedik ve pandemi de olsa faaliyetlerimizi devam ettireceğiz. 50’nin üzerinde fiziki ve sanal alım heyetleri düzenledik. Bu heyetlerde 5 binin üzerinde görüşmeler yapıldı. Onlarca milyon dolarlık bağlantılar yapıldı. Bunlar sürdürülebilir hale getirildi. Buna 850 firmamız iştirak etti. Biz bunu artırarak devam edeceğiz. Aynı zamanda mart ayı içerisinde fiziki olarak da VIP alım heyeti düzenleyeceğiz. Burada da yine dünyanın önemli
bölgelerinden satın alım gücünün yüksek olduğu bölgeler dahil nitelikli alım heyetleri getireceğiz. Firmalarımızla bu firmaları buluşturma imkanı sağlayacağız. Faaliyetlerimiz artarak devam edecek” dedi.
Soyyiğit, İstanbul’un çok önemli bir buluşma merkezi olduğunu ve Türkiye’de büyük organizasyonlar yapmayı düşündüklerini de belirtti.
KADINLAR DÜNYA PAZARIYLA TANIŞTI
İHBİR’in İhracata İlham Veren Kadınlar Platformu’nu oluşturduğunu da söyleyen Soyyiğit, sözlerine şöyle devam etti:
“Sayıları 10 iken şimdi 60’lara çıktı. Bu da artarak devam ediyor. Ürettikleri ürünleri dünya piyasasına açma fırsatı bulduk. Fuarlarda da birlikte hareket ediyoruz. Onlar da ciddi anlamda ihracat yapmaya başladılar. Dünya piyasasıyla tanışma fırsatı buldular. Anadolu’nun her yerinden kadınlar istihdam yapıyorlar, üretiyorlar, katma değer oluşturuyorlar ve çok güzel ürünleri var. Bunlar da talep buluyor. Ülke ihracatı için yapacağımız çok iş var ve inanıyorum ki yapacağımız çalışmaların karşılığında sonuç elde edeceğiz diye düşünüyorum.”
ORTA DOĞU PAZARI TÜRK ÜRÜNLERİNE HAKİM
Orta Doğu Pazarı’nda Türk ürünlerinin hakim olduğunu ve artan bir pazar payı olduğunu ifade eden Soyyiğit, “Aynı zamanda buradaki büyük marketlerin Türkiye’de ofisleri olmaya başladı. Bu da ilgi çekici bir durum. Daha fazla üretici firmaya dokunuyorlar bu da daha fazla ihracat demek. Burası bizim için oldukça önemli. MENA pazarındaki yatırımcılar Türkiye’de üretim kuruyorlar. Bunların son dönemde sayıları artmaya başladı. Alım ofisleri, üretim tesisleri kurulmaya başlandı. Türkiye pazarı bütünleşik olarak ilerliyor. Orta Doğu pazarı bizim için her zaman hedefte olan bir pazar. Bu pazarı daha da ileri taşıyacağız” dedi.
SÜREKLİ YENİ ÜRÜN GELİŞTİRECEĞİZ
Türkiye’de katma değerli ürünlerin üretildiğine dikkat çeken Soyyiğit, “Türkiye pazarında çikolata ve şekerleme her zaman vardı. Bu ürün grupları çeşitlilik gösteriyorlar. Daha katma değerli ürünler üretiliyor. Son dönemde ton bazında fiyatlarımız artış gösterdi. Eskiden sadece bisküviler varken, kaplamalı bisküviler olmaya başladı. Gramajlar küçüldü ama birim ton fiyatları arttı. Yetişkinlere yönelik atıştırmalık gelişmeye başladı. Türkiye’nin kültürünü ve damak tadını yansıtan baklava ön plana çıkmaya başladı. Yine dondurma da aynı şekilde. Türkiye’nin kahvesine önem artmaya başladı. Hizmet sektörü dediğimiz belki dizilerin de bunda önemli bir etkisi var. Bu işin çapraz bir bağlantısı da var. Ürün gruplarında farklı birçok alternatif ürün grupları da var ve gelişiyor. Tüketicilerin farklı arayış içerisinde olması güzel en azından talep gösteriyorlar. Sürekli yeni ürün geliştireceğiz, farklılaştıracağız ve pazarı elimizde tutmaya çalışacağız. Bu da bizim ana hedefimiz” diye konuştu.
ÜRETİCİ VE MÜŞTERİ İLE BULUŞUYORUZ
Fuara katılan Cherry Valley Genel Müdürü ve İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu ise, “Dünyanın her ülkesine ihracatımız var. Yüzde 95 ihracat olarak çalışıyoruz. Bu fuar bizim için çok önemli çünkü artık dünyanın kalbi körfezde atıyor. Gulf Food bu anlamda bizler için çok önemli çünkü tüm dünyadan gelen katılımcılar var. Avrupa’daki birçok üreticiyi ve aynı zamanda müşteriyi de burada buluyoruz. Uzak Doğu, Afrika, Güney Amerika pazarlarına da bu fuar sayesinde rahatlıkla ulaştık. Bu fuarda her sene katılımcı olmak çok önemli. Müşteri sizi her sene burada gördüğü zaman size olan güveni artıyor. Pandemi döneminde geçen sene katılamasak bile standımızı açtık ve müşterilerimize burada olduğumuzu gösterdik. Bu çok önemli” dedi.
DÜNYANIN KALBİ BURADA ATIYOR
Dünyanın kalbinin Dubai’de attığını düşündüğünü dile getiren Mutlu, “Bu sene burada Türkiye’nin gücünü gösteriyoruz. Türkiye’nin bütün tarımsal ürünlerinde pandemini döneminde inanılmaz bir artış oldu. Bizler fabrikalarımızı ve üretim alanlarımızı çok hızlı, müşterimizin talebine göre değiştirebiliyoruz. Bu dünyada çok az ülkenin ve firmanın sahip olduğu bir özellik” dedi.
TÜRKİYE TEDARİKÇİ ÜLKE HALİNE GELDİ
Pandemiyle beraber lojistik probleminin ortaya çıktığını hatırlatan Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin lojistiği çok önemli bir noktada Avrupa’nın ve bütün Orta Doğu’nun Rusya’nın ve Afrika’nın tedarikçi ülkesi haline geldik. Bir iklim krizi de var. İklim krizinden en az etkilenen ülkeler arasındayız. Özellikle meyve sebze mamulleri tarafına baktığımızda rakiplerimiz İtalya, İspanya, Amerika, Çin olduğunu görürsek Çin’in şu anda pandemiyle beraber tedarikte zorlandığı için dünyanın birçok ülkesinde tedarikçi olarak tercih edilen ülke Türkiye haline geldi. Rakip ülkelerimiz iklim krizinden etkilenmeye başladılar ve birçok üründe de artık eskisi kadar kuvvetli olamadıklarını gördük. Bu bizi çok önemli bir pozisyon haline getiriyor. Paketlenmiş ürünlere olan talep de arttı bu yüzden Türkiye bu anlamda da önemli bir konuma sahip. Özellikle suyumuza, toprağımıza çok iyi sahip çıkmamız lazım. Eğer biz su ayak izimizi iyi kontrol eder ve dünyayı kirletmeden üretmeye devam edersek Türkiye tarımsal anlamda çok önemli bir üretici ve tedarikçi haline gelecektir.”