04.03.2016 - 18:33 | Son Güncellenme:
Çocuk genellikle küçüktür ve tepesinde de baskın bir anne vardır. Çocuk bazen ergen veya erken erişkin de olabilir.
Anne çocuğunun her şeyine karışırlar ve olgunlaşma sürecinde onun gereğinden fazla kol kanat gerdiği için, evlatlarının kişiliklerinin gelişiminde sorunlar çıkar ve büyümelerini, olgunlaşmalarını teşvik eder gibi görünüp, aksine olanları sekteye uğratırlar.
Annenin baskısı yüzünden kız, nadiren de erkek çocuk ona bağımlı hale gelir.
Adeta ebeveyninin baskınlığı karşısında gerileyen, onun üstünlüğünün dışında hareket edemeyen ve ruhsal/cinsel gelişimi tamamlanmamış bir çocuk ortaya çıkar. Bedensel ve ruhsal her şeyini annesine danışır.
Randevularını annesi ayarlayacağı için kendileri telefona uzanmaktan çekinirler.
İstenen tetkikleri yaptırmazlar veya fiyat konusundaki pazarlığı da anneleri yapar. Sonra da adeta onların yönetimi altına girerler.
Psikolojik olarak çekingen veya bağımlı ergenlerdir. Sosyoekonomik durumları genellikle orta veya yüksektir ama ailece özgüvenleri düşüktür.
Anneleri onlara hükmeder ve öncelik almalarından hoşlanmazlar. Aralarında bastırılmış bir gerginlik ve ikirciklik vardır.
Tipik olarak, çocuklarına “anneciğim” derler; onlara kendi isimleriyle hitap etmekten hoşlanmazlar. Hâlbuki ergenin kişiliğinin gelişmesi açısından, isimleriyle hitap edilmesi şarttır. Sembolik olarak, ana rahminden çıkamamış gibidirler.
Bu ilişki genellikle anneyle babanın boşandığı ve çocukların da ortada kaldığı ilişkilerde görülür. Evlatları için saçlarını süpürge eder gibi görünürler ama esas kendileri ön plandadır.
Asla kötü anneler değildirler ama kızlarının kişilik gelişimini sekteye uğratıp, tedavilerinin aksamasına yol açabilirler.
“Hemen ve şimdi” ilkesine göre düşündükleri için, talepleri derhal yerine getirilmezse, kolaylıkla başka doktorlara giderler.
Eğer baştan iyi bir terapist ve danışan ilişkisi kurulmuşsa, genellikle ilk hekimlerine geri dönerler.
Eğer annelerinin başatlığından kurtulabilirlerse, kendi kişiliklerini çok daha rahat geliştirirler.
Çok önemli bir husus var: Artık çocuklarımızla arkadaş olma dönemi bitti.
Evlatlarımızın annesi veya babası olmalıyız, arkadaşları değil!
Bunun bir de Horoz Baba tipi var, onu ayrıca yazarım.
Sevgim ve saygımla…
Prof. Dr. M. Kerem Doksat