10.07.2012 - 16:11 | Son Güncellenme:
Bazı anneleri ve onların çocuklarını, aralarındaki ilişkiyi imrenerek seyredersiniz. Çocuk mükemmel, anne mutlu ve gururlu görünür gözünüze. Cici elbiseler içindeki çocuk, annesinin yanında uslu uslu otururken, annesinin gözlerinin içine sevgi ve hayranlıkla bakarken, birbirleriyle konuşurken “Lütfen, teşekkür ederim” gibi kelimeler kullanırlarken, gülüşüp koklaşırlarken içiniz gider. “Keşke benim çocuğum da böyle olsa, keşke ben de böyle bir anne / baba olabilsem” diye düşünürken “Nerede yanlış yaptım” diye sorgularsınız kendinizi.
Dr.Başak Demiriz
Durun! Sorgulamayı, kendinizi, eşinizi, anneanneyi, babaanneyi, öğretmenleri veya çocuğunuzu suçlamayı bırakın. Bugün çocuğunuzla ilişkinizde yeni bir sayfa açın, her şeye yeniden başlayın. Ama önce şunu aklınıza iyice yerleştirin:
O kötü bir çocuk değil. O sadece doğruyu, yanlışı deneyerek, gözleyerek, dinleyerek öğrenerek büyüme yolculuğuna çıkmış bir küçük insan. Bu yolculuk sırasında belki bazı yanlış davranışlar öğrendi, belki bazı hatalar yaptı. Hepimiz yapmıyor muyuz?
Umudunuzu yitirmeyin ve kendinizi çaresiz hissetmeyin. Bugün ona ve kendinize yeni bir şans verin ve 4D formülünü uygulayın.
Onu sık sık takdir edin
DEĞER VERDİĞİNİZİ GÖSTERİN: Onun varlığına minnettar mısınız? O sizin için hayatınızın amacı mı? Öyleyse bunu ona hissettirin. En azından işe onun başarılarına, olumlu davranışlarına odaklanarak başlayabilirsiniz. Yaptığı güzel davranışlara, tatlı sözlerine, küçük jestlerine, komikliklerine, uğraşmalarına minnettar olduğunuzu hissettirin. Onu sık sık takdir edin. Onunla gurur duyduğunuzu dile getirin. Korkmayın, onu şımartmazsınız. Sadece onun varlığının sizin için ne kadar önemli olduğunu ona aktarmış olursunuz. Bu duyguların onun kişisel gelişimi için önemi tartışılmaz. Kendisine değer vermeyi de, sevdiklerine değer vermeyi de, ona değer vermeyenlerden uzaklaşmayı da, siz ona değer verdiğiniz için öğrenecektir.
Mutluluk bulaşıcıdır
DUYGULARINIZI PAYLAŞIN: Onu sevin, okşayın, öpün, sarılın. Çocuğunuza olan sevginizden utanmayın, suçluluk duymayın. Onun sizin için ne kadar önemli olduğunu, onu ne kadar çok sevdiğinizi göstermekten kaçınmayın. Çocuğunuzu öpmek veya okşamak onu zayıf yapmaz. Onlarla eğlenin, gülün, güzel vakit geçirdiğinizi hissettirin. Mutluluk bulaşıcıdır. Siz ona dokunurken, sohbet ederken, sevgi dolu sözler söylerken mutlu oluyorsanız, o da mutlu olacaktır. Büyümek için yeme-içmeye olduğu gibi sevgiye de ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Sevgi gören, düzenli olarak dokunulan çocukların, diğerleriyle kıyaslandığında sadece duygusal değil, fiziksel olarak da daha gelişmiş olduklarını biliyor muydunuz?
Göz teması kurun
DİKKATİNİZİ VERİN: “İlgi çekmeye çalışıyor, görmezliğe gel” cümlesini kimbilir kaç defa duymuşsunuzdur. Bu cümleyi okurken içindeki tezatı fark ettiniz mi? Çocuk ilgi ister, onay ister. Onunla sağlıklı ölçüde ilgilendiğinizde ilgi çekmeye yönelik olumsuz davranışlar göstermeyecektir. Çocuğunuza dikkatinizi vermenin en önemli göstergesi onu gerçekten dinliyor olmaktır. Onu aktif dinlemenin, onu dinlediğinizi göstermenin tek yolu ise göz teması kurarak dinlemektir. Lütfen onu dinliyormuş gibi yapmayın. O sizin dinleyip dinlemediğinizi biliyor. Çocuğunuzu dinleyemeyeceğiniz zaman bunu çocuğunuza ifade etmek, onu dinliyor gibi yapmaktan çok daha iyidir. Ona “Şimdi meşgulüm ama biraz sonra seni dinlemek istiyorum” deyin.
Ödül cezadan çok daha etkili
DİSİPLİNİ ÖĞRETİN: Disiplinden korkmayın. Tüm mutlu çocukların hayatında mutlaka düzen ve disiplin vardır. Ne zaman ne yapacağını bilen çocuk mutlu çocuktur. Her gün aynı saatte yatan, yemek yiyen çocuğun hayatında disiplin vardır. Bu çocuk, ne zaman yemek yiyeceğini, ne zaman uyuyacağını bildiği gibi ne kadar oyun oynayacağını da bilir. Çocuğunuza disiplini öğretirken ceza yöntemini kullanmayın. Araştırmalar, davranış-ların öğretilmesinde ödülün, cezadan çok daha etkili olduğunu uzun yıllar önce ispatladı. Artık ihtiyacınız olan tek yöntem ‘pozitif disiplin’. Pozitif disiplinin ana fikri şu: Çocuklar kendilerini iyi hissederse daha iyi davranır. Buna göre, davranışları değiştirirken cezadan çok ödül sistemini kullan-mak akıllıcadır. Tabii ki ceza verilmesi gereken durumlar da olabilir. Ancak böyle durumlarda bunu başkalarının yanında yapmayın, gururunu kırmayın.