21.01.2016 - 16:11 | Son Güncellenme:
Karne haftasına girdik. Heyecanla beklenen, iple çekilen karne günü maalesef bazı çocuklara azar, ceza, utanç gibi olumsuzluklardan başka bir şey çağrıştırmıyor! Ebeveynlerin mükemmeliyetçi tavrı ve çocuktan yüksek beklenti, karne gününü kabusa çevirebiliyor. En önemlisi de ebeveynlerin de yıllar öncesinde bir öğrenci olduklarını ve karne aldıklarını unutmuş olması. Peki karnesinde zayıf getiren çocuklara nasıl davranmalı? Karne sürecinde neler yanlış, neler doğru? Uzman Klinik Psikolog Ceren Aydın anlattı.
Başarının göstergesi karne değil
Ebeveynlerin çocuklarının başarılı olmasını istemeleri oldukça doğal. Ancak azımsanamayacak oranda aile çocuklarına yönelik mükemmeliyetçi beklentiler içine girerek, hatalar karşısında toleranssızlık sergileyerek ve süreçten çok sonuca odaklanarak çocuklarda örselenmeye yol açabiliyor.
Söz konusu karne notları olunca durum biraz daha açıklık kazanıyor. Karnesi ‘pek iyi’lerle dolu olmayan, kırık not getiren bazı çocuklar maalesef bu ‘başarızlığın(!)’ bedelini eleştiri, hakaret, ceza, kıyaslama ve hatta fiziksel şiddetle ödemek zorunda kalabiliyor.
Burada ilk açıklığa kavuşturmamız gereken şey başarı kavramı. Başarıyı her zaman bir boyut üzerinde ve içinde bulunduğu bağlam dahilinde değerlendirmek gerekiyor. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da başarı düzeyinin değişebilirliği.
Yani; bir derste veya bir alanda başarılı olan bir öğrencinin her alanda ve her koşulda aynı başarıyı sergileyeceği gibi mutlak bir beklenti içine girmek oldukça hatalı. Derse yönelik ilgi, bilgi düzeyi, motivasyon, öğretmenin tutumu gibi pek çok etmenin göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Empati kurun ve çocuğunuzu anlamaya çalışın
Ebeveynlerin en sık yaptığı hatalardan biri, süreci göz ardı edip direkt sonuca odaklanmaları. Böyle olunca da maalesef zayıf getiren çocuğu eleştirme, yargılama ve hatta cezalandırma gibi olumsuz tutumlar devreye girebiliyor. Ebeveynlerin her zaman ilk adımı çocuklarını anlamaya yönelik olmalı.
Yargılamadan ve reddedici olmayan bir tutumla çocuğun notlarındaki düşüklüğün sebepleri araştırılıp anlaşılmalıdır. Çok sayıda içsel ve dışsal faktör akademik performans üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Aile içi sorunlar, depresyon, kaygı, öğrenme güçlüğü, dikkat süreçleri ile ilgili güçlükler, yetersiz çalışma alışkanlıkları, zeka bölümünü başlıca etmenler arasında sayabiliriz.
Ceza çözüm değil
Düşük notla karşılaştığımızda çocuğumuza bağırmak, hakaret etmek, başka öğrenciler ile kıyaslamak, tehdit etmek ya da şiddet uygulamak bir çözüm olmadığı gibi yeni sorunların ortaya çıkmasını hızlandıran ve çocuğun ruhsal iyilik hali üzerinde yıkıma yol açan tutumlardır.
Bu tarz olumsuz tutumlarla karşılaşan çocukta ‘yalnızca başarılıysam değerliyim’ gibi çarpık bir inanç gelişebilir. Derse yönelik motivasyonu ve dolayısı ile akademik performanası daha çok düşebilir. Bunların yanı sıra depresyon, kaygı, davranım sorunları gibi sorunlar da görülebilir.
Karnesi kötü olan çocuğa nasıl davranılmalı?
Çocuğunuza notları ne olursa olsun değerli olduğunu ve onu olduğu gibi kabul ettiğinizi hissettirin.
Notlarını etkileyen sebepleri anlamaya çalışın.
Çocuğunuzun çalışma alışkanlıkları geliştirmesi, motive olması, zamanı yönetmesi ve organize olma becerisi gibi alanlarda neye ihtiyaç duyduğunu anlayın ve ona destek olun.
Asla başkalarıyla kıyaslamayın.
Kendi mükemmeliyetçi beklentilerinizin farkına varın ve bunu çocuğunuza yansıtmamak için uğraşın.
Tehdit, azar, incitici sözler, ceza ya da şiddet gibi tutumların çözüm olmadığını unutmayın ve kesinlikle bu tutumlardan uzak durun.
Eğer öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, fiziksel bir engel gibi sorunların olduğunu saptarsanız vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun.
Olumsuza odaklanmak yerine olumluya vurgu yapın ve iyi notları ödüllendirin. Ancak ödüllendirme sürecinde maddi ödüllerden ziyade takdir etmek gibi manevi ödülleri tercih edin.
Düşük notun bir felaket olmadığını önce siz kabullenin ki çocuğunuza yanlış bir algıyı aşılamayın.
Örseleyici hatalı tutumların çocuklarda yalan söyleme, evden kaçma, kendine zarar verme gibi sorunları tetikleyebileceğini, çocuğunuzun ruhsal sağlığını bozabileceğini aklınızdan çıkartmayın. Önceliğiniz bu yüzden notların değil çocuğunuzun iyiliği olsun.
Son olarak notları ne olursa olsun zorlu bir süreçten çıkan çocuğunuzun tatile ihtiyaç duyduğunu ve bunu hak ettiğini unutmayın. Tatil sürecinde çocuğunuza çalış baskısı yapmayın.