09.02.2015 - 13:34 | Son Güncellenme:
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Gül Hallaçoğlu, ülkede antibiyotiklerin ağrı kesicilerden sonra en sık kullanılan ve reçete edilen ikinci ilaç olduğuna dikkat çekerek, “Yapılan incelemelerde yazılan tüm reçetelerin yaklaşık yüzde 42’sinde antibiyotik bulunduğunu ve yazılan tüm hastaların içinde yaklaşık yüzde 50’sini çocuk hastaların oluşturduğunu göstermektedir. Bu tür ilaçların çocuklarda uygunsuz ve aşırı kullanımı iyileşmeye katkıda bulunmadığı gibi antibiyotik direncini de arttırmakta, ülke ve aile ekonomisine de olumsuz etki etmektedir” dedi.
Çocuklarda en sık üst solunum yolu (otit, tonsillit, farenjit ve sinüzit gibi) enfeksiyonları, ateş, alt solunum yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları ve ishal nedeniyle antibiyotik kullanımına başlandığına dikkat çeken Dr. Hallaçoğlu, şunları kaydetti:
“Sıklıkla geniş etkili penisilin grubu ilaçlar ilk tercih edilen grup olmaktadır. Bu ilaç kullanımının yüzde 20’si reçetesiz gerçekleşmektedir. Çocukların yaklaşık yüzde 50’si ilk bir yaş içinde antibiyotik kullanmaya başlamaktadır. Anemisi olan çocuklar daha sık antibiyotik kullanmakta ve bu durum bir kez daha aneminin önemini ve enfeksiyona yatkınlığı arttırdığını göstermektedir. Yapılan çalışmalar gereğinden fazla antibiyotik kullanımına kalabalık poliklinikler nedeniyle muayene ve tetkik için zaman olmaması, zaman yetersizliği nedeniyle hastayla bilgi alışverişinin az olması, eğitim, ilaca reçetesiz ulaşabilme, ailenin doktor üzerindeki baskısı, doktorun kendini güvende hissetme duygusu gibi faktörlerin etki ettiğini göstermektedir.”
“Ayrıca antibiyotik direnci gelişimi üzerine ilacın yanlış hazırlanması, fazla ya da az dozda verilmesi, erken kesilmesi, kullanım aralıklarına uymama gibi faktörler etki yapmakta.