Ebeveyn Bunlar tek kullanımlık reçeteler değiller

Bunlar tek kullanımlık reçeteler değiller

21.12.2010 - 10:21 | Son Güncellenme:

Uzman Psikolog Nilüfer Devecigil, incelediği yeni çıkan ebeveynlik kitaplarıyle ilgili fikirlerini bizlerle paylaşıyor...

Bunlar tek kullanımlık reçeteler değiller

Bir anne ve çocuklarla çalışan terapist olarak yeni çıkan ebeveynlik kitaplarını incelemeyi seviyorum. Çoğu kitap hala anne babalara çocuklarının davranışlarını nasıl kontrol altına alacakları hakkında formül vermeye devam ediyor. Buna hep çok şaşırıyorum. Çünkü bırakın bunun çocuk yetiştirmek adına sağlıklı olup olmadığı tartışmasını, hiçbir işe yaramadığını da artık biliyoruz. “Çocuğunuzla Birlikte Büyümek” adlı kitabın yazarı *Naomi Aldort bu kontrol arayışını şöyle açıklıyor: “Sadece korktuğumuz ya da kendimizi tehdit altında zannettiğimiz anlarda karşımızdakinin davranışını değiştirmek isteriz.”

Haberin Devamı

Danışanlarımdan biri evde saygılı ve kibar konuşmaya ne kadar önem verdiğini anlatıyordu geçenlerde. Ancak küçük kızı okula başladığından beri evde küfür içeren sözler kullanmaya başlamış ve bu konuda hiçbir kontrol kuramamıştı danışanım. Kızı her küfürlü söz kullandığında kendini izlemesini istedim ondan. Bu annenin fark ettiği aslında ne kadar korktuğu idi. Bu korkunun altına baktığımızda kendi çocukluğuna dek uzanan bir yolculuğa çıktık beraberce. Gözyaşları ve yas ile aktı bedeninden geçmişinin bir yüzü. Kontrol ihtiyacı sona erdi ve kısa bir süre sonra küfürlü sözler de kendiliğinden bitiverdi. Farklı kimlikleri denediği bir dönem çocukların 4 yaş civarı. Bu denemelere izin vermek, çocuğun kendine olan güveni için önemli. Ancak ne zamanki bir şeyler bizi tetikliyor, o zaman bu yeni kimliklere tahammül edemez buluyoruz kendimizi. Kendi iç dünyamıza bakmanın önemini anlıyoruz böylece. Tabii kolay değil tüm bunları hayata geçirmek. Çünkü bunlar tek kullanımlık reçeteler değiller. Ama şunu söyleyebilirim: İşe yarıyorlar!

Haberin Devamı

Bir kitap, ya da bir psikolog ebeveyne şöyle ya da böyle davran dediğinde şu sözleri mırıldanırken buluyorum kendimi: “İçimdeki çocuk cezalarla, ödüllerle büyümüş ise nasıl kendi çocuğum beni kızdıran bir davranışta bulunduğunda, altında yatan sebebi anlamak adına sakin kalabilirim!” Ebeveyn olarak önce içimdeki çocuğu sakinleştirmeli, önce onu anlamalıyım. Bunu da ancak sevgiyle yapabilirim. Çocuğuma vereceğim sevginin yolu önce kendimden geçiyor.

Çocukluk dönemlerinin her birinin orda olmasının bir sebebi var. Naomi şöyle söylüyor: “Eğer her dönemin ihtiyacına saygı ve sevgiyle cevap verebilirsek, çocuk o dönemi sağlıklı olarak atlatıp bir sonraki döneme geçiş yapabilir.” Bu söylem; ağlayan çocuğunu yan odada bırak ağlasın söyleminden ne kadar farklı! Bebek kucak döneminde tamamen anneye bağımlı; çünkü bu dönemin ihtiyacı bebeğin tamamen anneye yakın kalması. Eğer ebeveyn bu dönemin bağımlılığına izin verirse, bebek bir sonraki döneminde bağımsızlığa doğru adım atabiliyor. Böylece ebeveyn olarak işim, her dönemin ihtiyacına olduğu gibi değiştirmeden cevap vermeyi öğrenmem. Ve bunu yaparken içimdeki kontrol etme duygusu, öfke, acelecilik gibi birçok duygu ve davranışı izlemek için derin bir nefes almam. Derken ne mi olacak! Çocuğum büyürken, ben de büyüyüp olgunlaşacağım…

Haberin Devamı

*Çocuğunuzla Birlikte Büyümek, Naomi Aldort, Doğan Kitap