01.03.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
DİYABET TEDAVİSİNDE SON GELİŞMELER HAZIRLAYAN:?NEVSAL?ELEVLİ
ABD’deki Ulusal Deniz Memelileri Vakfı uzmanlarının araştırması ikinci tip diyabete çözüm bulunması yolunda ‘genetik çözümlerin’ rol oynayabileceğini ortaya çıkardı. Atlantik yunuslarının insülin direncini gözlemleyen bilim adamları, bunun diyabetlilerle benzer olduğunu, ancak yunuslarda bu direncin istendiği anda kontrol altına alınabildiğini tespit etti. Bilim adamlarına göre, bu kontrol sisteminin insanda da oluşturulması sorunun çözümü olabilir.
San Diego’da bir kongrede bulgularını paylaşan bilim adamları, gece aç kalıp gündüz sürekli beslenen eğitimli yunuslardan belirli aralıklarla kan örnekleri aldıklarını, bu yunusların kan kimyasında gece boyunca oluşan değişimin diyabetli insanların kanındaki değişime denk görüldüğünü belirtti. Araştırma ekibinden Stephanie Venn-Watson, bu durumun kandaki glikoz seviyesini düşüren insülin hormonunun yunuslarda aç kaldıkları gece saatleri boyunca bir etki yaratmadığını ortaya koyduğuna işaret etti.
İnsülin direnci hastalık aşamasına geliyor
Yunusların sabahları beslendikten sonra yine ‘oruç moduna’ döndüklerini anlatan Dr. Watson, kronik insülin direnci olan diyabetli insanların da kan şekerlerini dikkatle kontrol etmeleri gerektiğini, böylece çeşitli medikal komplikasyonlardan uzak durabileceklerini söyledi. Watson, yunuslarda insülin direncinin bir avantaja dönüştürülebildiğini, bunun da düşük karbonhidrat ve yüksek protein dengesi oluşturan ‘balığa dayalı’ beslenmeden kaynaklanıyor olabileceğini belirtti.
“Bu büyük beyinli ve yüksek kan şekerine ihtiyaç duyan iki canlıyı inceliyoruz” diyen Watson, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yunuslardaki değişimi inceleyince, beslemeye başlarsak, insülin direncinin onlarda da hastalık aşamasına gelebileceğini gördük. Yunusların gen haritasını çıkardık, bunları insanın gen yapısıyla karşılaştırmak kaldı.”
San Diego’daki Salk Enstitüsü bilim adamlarının diyabetli insanlardaki ‘oruç geni’nin şeker hastalığının çözümü konusunda ‘kilit’ olabileceğini düşündüklerini de belirten Watson, “Yunuslarda da bulunan bu genin, insanda nasıl devreye girip çıktığını anlayabilirsek, bunu insanlarda da uygulayabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
DİYABETLİYE FAYDALI?BESİNLER
- Zeytin, soğan, sarımsak, kepek, az yağlı yoğurt, ceviz.
- Gurmar (Gymnema sylvestre)
Orta ve Güney Hindistan’ın tropik ormanlarında yetişen bir orman sarmaşığıdır. Kan şekerini düzenler.
- Alfa lipoik asit kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur.
- Kromyum, günde 400 mcg kromyum pikolinat (chromium picolinate) insülinin şeker seviyesini düzenlemede etkili.
- Sarmısak, kan dolaşımını düzenler ve kan şekerini düşürür.
- L-glutamin, şeker isteğini azaltır ve insülin salınmasına yardım eder.
- Yaban mersini, insülin üretimini uyarır.
- Araştırmalar tarçının şeker hastalığı tip 2 diyabet için büyük faydaları olduğunu ortaya koydu.
- C vitamini, B6 vitamini, E vitamini.
- Magnezyum, kan şekerini kontrol ettiği gibi sinir sistemi ve kaslar için de faydalı.
- Çinko, insülin depolomada önemli rol oynuyor, taze istiridye, zencefil kökü, bezelye, çavdar, sığır eti, badem, ceviz, balık ve tavukta var.
ÜÇ ÇEŞİT DİYABET TÜRÜ VAR
Tİp 1 diyabette (insülin bağımlı) pankreas insülin üretmez. Bu hastalar kan şekerini kontrol etmek için insülin iğneleri kullanmak zorundadır.
Tİp 2 diyabet genelde 30 yaşın üstündeki insanlarda görülür. Şeker hastalarının yüzde 90’ı Tip 2 diyabet hastasıdır. Tip 2 diyabette pankreas insülin üretir, fakat bu yetersiz ya da etkisizdir. Tip 2 diyabet ilaçlarla ve uygun diyetle kontrol edilir.
Tİp 3 diyabet (Gestational- gebelik diyebeti). Hamilelikte belirir. Bu durum doğumdan sonra kaybolmakla birlikte, kişinin tip 2 diyabet hastalığı riski taşıdığını gösteren bir belirtti olabilir.
HAFIZA KAYBINA NEDEN OLUYOR
60-75 yaşları arasındaki 900 kişi üzerinde yapılan araştırmanın sonucuna göre stres tip 2 diyabet hastası yaşlılarda hafıza kaybını artırıyor. Araştırmacılar, diyabet-linin kanında cortisol adlı stres hormonu tespit edilen kişilerde beyin fonksiyonlarının da yavaşladığına dikkat çekti.
ŞEKER, EGZERSİZ VE BESLENMEYLE İLGİLİ GERÇEKLER
-Araştırmalar, egzersizden sonra beslenmenin büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor.
-Egzersiz sonrası alınan besinlerin metabolizmayı etkilediğine işaret eden bilim adamları, egzersizin insülin hassasiyetini artırdığını, bu durumun özellikle egzersiz sonrası düşük karbonhidratlı besinler alınması halinde daha belirginleştiğini ifade ediyor. Yani eğer bu sağlanabilirse, vücut, kandaki şekeri kolaylıkla alıp kaslara, gerektiğinde yakıt sağlamak üzere depolayabiliyor.
-Bilim adamları şekerle tatlandırılmış gazlı içecekler konusunda da, “Pankreas kanserine yol açabilir” uyarısı yapıyor. Araştırmalara göre, haftada iki kez ya da daha çok bu içecekleri tüketen kişilerin pankreas kanseri olma ihtimali, bu içecekleri tüketmeyenlere göre yaklaşık iki kat yüksek.
-Gıda piramidinin en altında karbonhidrat yönünden zengin besinler var. Sonra meyve ve sebzeler geliyor, bunun üstünde et, balık, süt ve peynir gibi protein yönünden zengin besinler, en üstte ise yağlı besinler bulunuyor. Şeker hastalığıyla mücadele edenlere daha çok alt besin gruplarıyla beslenmeleri öneriliyor.
-Ancak burada da bütün karbonhidratların aynı sınıfta değerlendirilmediğine dikkat etmek gerek. Bilim adamları, bu konuda mutlaka bir diyetisyene danışılması gerektiğini vurguluyor.
- Bilim adamlarının bir diğer ilginç bulgusu ise, çay ve kahvenin şeker hastalığını önlediği yönünde.
Kahve ve çayı çok tüketenlerin daha az oranda 2. tip diyabete yakalandığının tespit edildiğini belirten bilim adamları, günde üç ya da dört fincan kahve ya da çay içenlerin 2. tip diyabete yakalanma oranlarının yüzde 20 oranında azaldığını bildirdi.
Bunda kafeinin etkili olmadığını belirlediklerini de açıklayan bilim adamları, kafeinsiz kahve içenlerde söz konusu etkinin daha belirgin olarak ortaya çıkmasını da bu durumun kanıtı olarak ortaya koydu.
Kafeinsiz kahve tüketenlerde 2. tip diyabete yakalanma oranının yüzde 30 oranında azaldığı kaydedildi.
Keçi peynirli ızgara tavuk salatası
Malzemeler
l 4 kemiksiz tavuk göğsü l Karabiber l 1/4 çorba kaşığı ahududu sirkesi l 1/2 çay kaşığı şeker l 2 çorba kaşığı zeytinyağı l 8 ölçü yeşil sebze l 1/2 ölçü kurutulmuş üzüm l 4 çorba kaşığı keçi peyniri l 1 ölçü ahududu (ya da yabani çilek)
HAZIRLANIŞI
Tavuk etlerinin tuzla ve karabiberle ovun, ızgara ya da tavada orta ateşte pişirin. Soğumaya bırakın. Tavukları dilimleyin Sirkeyi, yağı, şekeri büyük bir salata kabına koyun, yeşillikleri, tuz ve karabiberi karıştırın, peyniri ekleyin, üzerine dilimlenmiş tavukları, üzümleri, ahududuları koyup servis yapın.
KREMALI KARNABAHAR ÇORBASI
Malzemeler
l 1/2 ince doğranmış kereviz l 1 karnabahar l 1 küçük patates l 1 büyük soğan l 1 çay kaşığı köri l 1/2 çorba kaşığı zeytinyağı l tuz ve karabiber l Sebze suyu l 1/4 ölçü doğranmış taze maydanoz l 3 çorba kaşığı yağsız krema
HAZIRLANIŞI
Zeytinyağını ısıtın, soğanı, kerevizi ve köri tozunu, karabiberi ve tuzu ekleyin. 10 dakika sonra patatesi tencereye atın, yüksek ateşte pişirin. Kaynayınca ateşi kısın, 15 dakika sonra karnabaharları ekleyin. Başka bir kapta maydanozu ve kremayı karıştırıp blender’dan geçirin. Karnabahar pişince üzerlerine maydanozlu kremayı dökün.