15.08.2021 - 09:39 | Son Güncellenme:
'Film Gibi Hayatlar'da bu hafta Hülya Koçyiğit'in konuğu usta oyuncu Yılmaz Gruda oldu. 63 yıllık sinema hayatında yüzlerce tiyatro oyunu 250’nin üstünde filmde rol alan usta sanatçı Yılmaz Gruda Yeşilçam dönemindeki birlik beraberliği çok özlediğini söyledi.
Yeşilçam döneminde yönetmenlerin birbirine çok bağlı olduğunu ifade eden Yılmaz Gruda, "Bir nevi yönetmen aynı zamanda prodüktördü. Ve o dönemde bildiğim kadarıyla işletmeciler yönetiyordu Türk Sinemasını. Yapımcı açıyordu telefonu ‘’Alo, şu oyuncuları bir araya getir, şimdi ben senden bu üçlüyü istiyorum. Hatta şu oyuncu yolda yürürken başına tuğla düşsün. Onu şu oyuncu bulsun eve götürsün iyileştirsin. En sonunda da senaryoyu da yazın deyip bitiriyordu" dedi.
"AYAĞIMIN ALTINA MASA KOYDU"
'Karakolda Ayna Var' filminin setinde Fatma Girik’in bir sahnede kendisini boğulmaktan kurtardığını belirten Gruda, anısını; "Emirgan’da bir köşk vardı. Arka taraftaki saati görüyordum, binaya aitti. Çok pahalı, bir dakika dâhi geçirirsen yandın, herkes yevmiyesinden ödemek zorunda. Sette 20-30 kişi vardı. Eğer ölüyorum ben kaldırın şunu desen bir saat gitti. Saate bakıyorum daha beş dakika var. Bütün o gerginlik sırasında nefes yok, gittim gidiyorum. Yılmaz dayan diyorum. Stop desem, beni çözün desem bitecek. 100 liraya 45 liraya kırdırıyorsun. Çünkü öyle paraya ihtiyaç var. Kostümler senin kostümlerin vs. Bütün herkes biliyorum almayacak o gün parasını. Bunu kahramanlık olsun diye anlatmıyorum. Bir hadiseyi anlatıyorum.
Fatma da seyrediyor aşağıda. Sizin ben diye ayağa kalktı Fatma… O Fatma koca masayı aldı benim altıma koydu. Oradan bir sandalye aldı onun üstüne koydu ve Fatma uçtu, sandalyeye oturdu. Ne yaptı geldi beni kaldırdı. Prodüktör ‘’Fatmacığım biliyorsun’’ derken Fatma, 'Kes benim paramdan, kes' dedi" cümleleriyle anlattı.
"HALKTAN ALDIĞIMI ONLARA VERMEK İSTİYORUM"
"Ben halkan aldığımı onlara vermek istiyorum. Ben bu halkı seviyorum. Bu köylümüzü seviyorum. Herkesi seviyorum" diyen Yılmaz Gruda, halkın kendinden olanları vermenin bir borcu olduğunu belirtti.
Usta sanatçı, "Madem bende bunlar var ben de gücümün yettiği kadar bunları halka vereyim, dedim. Nasıl verdim? Şiirle verdim, romanla verdim. Ve büyük bir zevkle, yapabileceğim her şey bu. Yılmaz Gruda’yı göklere çıkarmak değil bu, borç ödemek, benim borcum bu, görevim bu" dedi.