05.05.2012 - 23:14 | Son Güncellenme:
U. KAAN ALTIN/kaan.altin@milliyet.com.tr
Kuruçeşme’de Macro’nun karşısında açılmış KalaBalık. Henüz 4 aylık bir mekan, yani emeklemeye başlamamışlar bile.
Akılda kalan bir isim seçmişler. Kala, Rumca iyi demek, yani İyi Balık, lokantanın adı. Başta bir aşk hikayesinden doğmuş dedik, bir parça açalım. Mekanın sahipleri Stathis Dapiapis’le Nihal Toros. Geçen yıl Yunanistan’da evlenmişler. Stathis’in orada balık lokantası varmış zaten. Düğün sonrası tekrar memleketine gitmiş, İstanbul’a kafasında gerçek bir Rum lokantası açma fikriyle dönmüş. Ve yılbaşında bu hayallerini gerçekleştirmişler.
Birinci sınıf mutfakBir kere malzemeden çalmıyorlar. En iyi ürünü satın almaya gayret ediyorlar. Zeytinyağları, Dedeağaç’tan geliyor. Arkadaş üretimi... Feta peyniri de güzel. Yunan köy salatasına iyi gidiyor. İri iri parçalar halinde doğranan domatesler, biberler, salatalıklara nefis sızma zeytinyağı eşlik ediyor. Ve tabii feta...
Stathis’in mutfakta yarattığı özgün lezzetler birer birer masada arz-ı endam ediyor. Önce çok lezzetli bir balık çorbasıyla şaşırttı beni. Lağostan yapmış. Kereviz, havuç, kekik koymuş içine. Terbiyesi ve kıvamı yerinde, hafif koyu ve son derece doyurucu.
Uskumru füme, nefis is kokulu, sıkı, tuzlu... Limon suyu ve tuzda pişmiş çiğ sardalya gayet başarılı. Ahtapotu, sadece zeytinyağı, kekik, sirkeyle marine etmiş. Izgarası çok başarılı. Dişe geliyor, son derece taze ve sulu. Ara sıcak olarak bol domatesli karides güveç geliyor sonra. Uzoyla söndürmüş güveci Stathis. Ama damakta uzo tadı kalmıyor, rahatsız etmek bir yana çok güzel bir aroma katmış yemeğe. Karidesler de yumuşacık, lezzetli.
Bir de elden geçti mi...Boğaz Köprüsü’ne nazır üst katında oturuyoruz mekanın. Daha yeni alt kattan üste çıkmışlar. Yer döşemelerinin, masa ve sandalyelerin yenilenmesi lazım. Ama sorun değil, bir haftada her şey hallolur, yeter ki istensin. Stathis ana yemek olarak tuzda levrek yapmış. İrice bir levrek, gayet güzel pişmiş. Ağızda eriyor adeta.
Tatlı olarak sufle, kabak tatlısı ve irmik helvası denedik. Ve çok ilginç bir tat daha. Yufkaya sarılmış, üzerine bal gezdirilmiş peynirli bir çeşit tatlı börek. Güzeldi...
Mönü zengin, pişirme usülleri de
Stathis’le yarı İngilizce yarı Türkçe bol bol konuştuk. İşini aşkla yapan insanlardan. Sevgisini katıyor her yemeğe... Önemli olan da bu zaten. Çünkü içine sevgi giren yemek her zaman daha iyi oluyor, tecrübeyle sabit.
O akşam, mönünün çok kısıtlı bir bölümünü tattık. Bizim yediklerimiz dışında, saganaki ızgara/tavadan suvlaki’ye, safranlı paella’dan konyaklı ve reyhanlı karides soteye mönüde yok yok. Sadece balık da değil, pizzalar, makarnalar ve et çeşitleri de sizi bekliyor.
Boğaz’ın mavi-beyazıFiyatlara gelince: KalaBalık, çevredeki restoranlardan daha uygun fiyatlarla ağırlıyor müşterilerini. Soğuk mezeler 4 TL’den başlıyor, en pahalı tabak 17 TL’yle yengeç salatası. Ara sıcakların en pahalısı 20 TL’lik etiketiyle kapari ve balsamik sirkeli ahtapot sote. KalaBalık’a özel lezzetlerden denemek isterseniz; safranlı paella 25, güveçte safran soslu levrek de 20 TL.
Sakız Adası’ndan Santorini’ye, Mikanos’tan Selanik’e uzanan farklı lezzet çizgisiyle, aşk öyküsüyle, tatlı dilli şefi Stathis ve onun zarif eşi Nihal Hanım’la KalaBalık gönlümü kolayca kazanmayı başardı. Yolları açık olsun...
Canlı müzik de var
Restoranda cuma ve cumartesi geceleri buzuki eşliğinde canlı müzik yapılıyor. Mikrofondaki Yorgos’a buzuki üstadı Sakis eşlik ediyor.Adres: Muallim Naci Cad. No: 99, Kuruçeşme Tel: 0 212 358 38 28 www.kurucesmekalabalik.com