Gazeteci Murat Erdin’i, okuyucuları yazılarından, kitaplarından tanıyor. Radyo dinleyicisi de onu 5 sene önce sivri ve özgür yorumlarıyla tanıdı. Murat Erdin radyoya başlamadan önceki düşüncelerini “Radyonun bir dev olduğunu gördüm. Radyoyu, TV öncesinde kalmış bir cihaz sananlar, hemen bunu unutsunlar. Radyo başkadır, televizyon başka. İkisinden de keyif alıyorum” cümleleriyle özetledi. Erdin, radyonun büyüsüne kapıldıktan sonra yoruma ve gündeme dayalı farklı bir program hazırlayarak “Konuşan Türkiye”yle en çok dinlenen haber programlarından birini yaptı. Daha önce çalıştığı Best FM’de haber müdürlüğü de yapan Erdin, aynı radyodan ‘gürültülü’ bir şekilde ayrıldı. Ayrılığın sebebi, Erdin’in programdaki tartışma sırasında gazeteci Metehan Demir’e “Soytarılık yapma” demesine bağlandı. Murat Erdin, ayrılığın perde arkasını anlattı ve yaşananları sadece bir tartışmaya bağlayanlara söyleşimizde ipuçları verdi. “Bu ayrılık sizi nasıl etkiledi?” sorumuzu da “Uçurtmalar rüzgâra karşı geldiği için yükselir” diye yanıtladı. Yeni adresi Show Radyo olan, bu kez farklı bir zaman diliminde dinleyicilerinin karşısına çıkan, sabah işe gidenler yerine akşam eve dönenleri hedefleyen Murat Erdin, programında bir sonraki günün gündemini, olası manşetleri tahmin ediyor. Erdin, radyoda yaptığı programın benzerini de sabahları Cine 5’te yapıyor. Murat Erdin’i 18.00 - 19.00 saatleri arasında Show Radyo’da dinleyebilirsiniz...
BEST FM’DEN OLAYLI BİR ŞEKİLDE AYRILAN, MURAT ERDİN, “DÜNYADA RADYOCULUK ENFORMASYON ARACI, BİZDE YORUMDAN UZAK DURMA DURUMU VAR. CESUR OLUNMAZSA YILDIZ YARATILAMAZ!” DEDİ.
“Uçurtmalar rüzgâra karşı geldiği için yükselir.”
Best FM’den olaylı bir şekilde ayrıldınız ve ayrılığa dair birçok haber çıktı, ayrıntıları paylaşabilir misiniz?
Herkes yayın sırasındaki tartışmadan dolayı ayrıldığımı sanıyor ama değil. Bir tartışma yüzünden iş bırakılsaydı, radyo ve televizyonlarda adam kalmazdı. İnsanlar birbirlerine neler söylüyor. Ben mesleğin etik kurallarına çok dikkat ederim. “Konuşan Türkiye”yi yaptım ve 5 yıl boyunca RTÜK’ten tek bir cezam yoktur. Ben ayrıldıktan sonra Best FM haber merkezindeki herkes istifa etti. Bu durum, ayrılış nedenim hakkında size bir fikir veriyor olmalı...
Kırgınlık yaşadınız mı?
Kimseye karşı bir husumetim ya da kırgınlığım yok.
“Söylemem gerekenleri söylerim!”
Bu ayrılık sizin sesinizin daha çok çıkmasını etkiler mi, yoksa hırsınızı daha da coşturur mu?
Uçurtmalar rüzgâra karşı geldiği için yükselir...
Show Radyo’da programlarınıza başladınız, yeni radyonuzda “Dikkatli olmalıyım” hissini yaşıyor musunuz?
Dikkatsiz bir şey yapmadım hiç... Ama söylemem gereken şeyi söylerim. Ben gazeteciyim, yayıncıyım.
Bu yaşananların ardından dinleyicilerin tepkisi nasıldı?
İlk ay Best FM’in santrali kilitlendi, ikinci ay evimin... Nereden buldularsa evimi ve cep telefonlarımı aradılar. e -posta yağmuru altında kaldım. Gözyaşlarını tutamayanlar vardı. “Maaşımın yarısı sizindir” diyenler vardı. Dün bir dinleyicimle konuştum. Kendisi görme engelliydi. “Sesinizi yeniden duydum” diyerek ağladı. Show Radyo’ya dua etti.
Yaşadıklarınızın ardından radyoların bazı programcılar üstündeki baskıları ve genel özgürlük anlayışı da sorgulandı, sizin bu konudaki genel düşünceleriniz neler?
Şunu gördüm: Türkiye’de yayın yapan radyoların büyük çoğunluğu pasifmiş. Yayıncılık sadece müzik çalmak değildir. İnsanlar MP3’lerine ya da cep telefonlarına istedikleri parçaları sıralayarak
dinleyebilirler.
Ama Mansur’u, Füsun’u, Nihat’ı, Muzo’yu ya da Murat Erdin’i sadece radyolarını açarak duyabilirler. Dünyanın bütün ülkelerinde radyoculuk müthiş bir enformasyon aracı ve “talk show” mecrası haline gelmişken, bizde haberden ve yorumdan uzak durma durumu var. Yayıncılar cesur olmazlarsa yıldız yaratamazlar.
Yeni radyo yeni bir heyecan olmalı... Show Radyo’ya geçişiniz nasıl oldu?
Beni yazılarımdan, kitaplarımdan ve TV’den takip edenler, mutlaka radyoda da program yapmamı istediler. Cine 5 Medya Grup Başkanı Sayın Orhan Seyfi Güner, bana bu olanağı sağlayınca ben de hemen kabul ettim. Kendisine dinleyicilerim adına teşekkür ederim.
Tabii Zafer İlik’e de... TV programı için geldiğim grupta şimdi radyo programı da yapıyorum. Çok yorulduğumun farkındayım ama sesim yorgun...
“Manşetleri tahmin ediyorum”
Programın genel içeriğinden bahseder misiniz? Neler yapıyorsunuz?
“Konuşan Türkiye”, Türkiye’nin en çok dinlenen radyo haber programıydı. Ölçümler ortada. Dolayısıyla Show Radyo’daki programım da aynı formatta sürecek. Sadece saati farklı olacak. Sabah işe gidenler yerine akşam eve dönenleri hedefliyoruz.
Sonraki günün gündemini, olası manşetleri önceden veriyorum. Yarının gündemini anlatıyorum. Haberi izah eden bir tarzım vardır benim, ona devam ediyorum. Radyoda yaptığımın benzerini sabah Cine 5’te de yapıyorum. Sabah TV’de, akşam radyodayım.
Radyo hangi dönemde hayatınıza girmişti?
Bundan 5 yıl önce hiç aklımda yokken girdi. Bir gazeteci arkadaşım Emrah Hattat’ın benimle görüşmek istediğini söyledi. Öyle başladım. Önceleri radyoyu küçümsüyordum.
Sonra bir dev olduğunu gördüm. Radyoyu, TV öncesinde kalmış bir cihaz sananlar hemen bunu unutsunlar. Radyo başkadır, TV başka. Ben ikisini de biliyorum ve ikisinden de keyif alıyorum.