Bu hafta sayfamız kampüs tadında... Konuğumuz Radyo Üniversite... Radyo, 91.5 frekansıyla Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren, temelde eğitim amaçlı bir radyo istasyonu... 1994’te yayın hayatına başlayan radyo, kısa sürede kentin en çok dinlenilen ve beğenilen radyosu haline gelmiş... Radyo Üniversite’de öğrencilere DJ’lik, tonmaister, prodüksiyon, spiker, haber spikeri, program yapımcısı, reklam yapımcısı, radyo habercisi gibi alanlarda uygulamalı eğitimler veriliyor. Geçtiğimiz aylarda 18. yaşını kutlayan radyonun genç Müzik Direktörü Osman Duman’dan Radyo Üniversite hakkında bilgiler aldık. Antalya’da büyüyen Duman, “Tutkuya dönüşen ve insanı deliliğe kadar sürükleyen müzik hayatımın hep büyük bir parçası oldu” diyor. Duman, özel bir yarışma için İletişim Fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanan radyo tiyatrosuna seslendirme yaptığı sırada Radyo Üniversite’yle tanışıyor ve üniversite yıllarında keşfettiği “Hissettirdiklerini tarif edememem” dediği tiyatro ile aynı zamanda hayalini kurduğu radyoculuk kariyeri de başlamış oluyor. Osman Duman’la üniversite radyosundaki eğitimleri, programcıların hayallerini, üniversite radyosunda olmanın avantajlarını konuştuk. 24 saat yerli ve yabancı hit müzik çalan ve dünya listelerindeki şarkılara da yer veren Radyo Üniversite’yi www.radyouniversite.net adresinden dinleyebilirsiniz...
Mikrofonla tanışma öykünüz nasıl başlıyor?
Osman Duman: Özel bir yarışma için İletişim Fakültesi öğrencilerinin hazırladığı radyo tiyatrosuna seslendirme yaptığım sırada Radyo Üniversite ile tanıştım. Üniversite yıllarında keşfettiğim tiyatro ile birlikte hayalini kurduğum radyoculuk kariyerim başlamış oldu. Tiyatronun dinamiği ve güçlü üretken yapısı sayesinde kısa süren asistanlık dönemi, yerini mikrofona ve Müzik Direktörlüğü görevine bıraktı.
Şarkı seçimini nasıl yapıyorsunuz, nelere dikkat ediyorsunuz?
Özellikle Amerika, Avrupa ve tabii ki Türkiye listelerini yakından takip ediyorum. Şarkı seçimi ve bu şarkıların yayın politikası çerçevesinde sıralanması çok önemli. Eğer çaldığınız şarkılar arasında geçişler bir uyum içinde değilse dinleyen için eziyet olabiliyor. Gün içinde DJ talk sistemiyle programcıların müzikal anlamda aktardıkları bilgi de son derece sistematik, bu sayede bilgi kirliliğinin önüne geçiyoruz.
Bundan sonraki hayatınızı radyocu mu devam ettirmek istiyorsunuz, hedefiniz nedir?
Radyo benim için çok özel ve değerli. İçinde hayatı güzelleştiren ve kolaylaştıran her şeyi bulabilirsiniz; müziği, edebiyatı, siyaseti, haberi, ekonomiyi, hava durumunu, yol durumunu, kısacası her şeyi... Tüm bunları içinde taşıyan bir geminin kaptanı olmayı, kim istemez? Radyo ve Tiyatro benim için birbirini besleyen iki ayrı tutku, tabii ki her ikisi için de daha geniş kitlelere ulaşmanın yolu İstanbul’daki ulusal piyasa, bu sayede Türkiye’nin her yerine yakında sesimi duyurabilirim diye düşünüyorum.
Çok severek yaptığım bir iş daha var, Kulüp Dj’liği. Kulüp Dj’liği kimine göre hobi, kimine göre meslek ama şurası bir gerçek ki feci halde yaratıcılık ve enerji gerektiriyor.
Radyonuzda öğrencilere nasıl bir eğitim veriliyor? Eğitim bitiminde kendinizi “Evet ben artık bir radyocuyum” gibi bir donanımda hissediyor musunuz?
Radyo Üniversite özellikle yayıncılık alanında yetiştirilen ve gelecekte bu alanda faaliyet göstermek isteyen öğrencilerin, sektördeki teknolojik gelişime ayak uydurmalarını amaçlıyor. Bu sayede Selçuk Üniversitesi öğrencilerine teorik bilgilerin ışığında pratik yapma imkânı sağlayan uygulama birimi, mesleki açıdan yayın hayatına hazır yayıncılar kazandırıyor. Radyo Üniversite bünyesinde DJ, Ton Maister, Prodüksiyon, Spiker, haber spikeri, program yapımcısı, reklam yapımcısı, radyo habercisi gibi alanlarda öğrencilere uygulamalı eğitim veriliyor.
Kaç programcınız var?
Şuanda profesyonel anlamda eğitimini tamamlamış ve ulusal yayın hayatına hazır 6 programcı mevcut. 10’a yakın program asistanı ve prodüksiyon ekibiyle kampüsün nabzını yakından takip eden Radyo Üniversite çeşitli parti ve saha aktiviteleriyle sosyal anlamda takipçilerini hiç ihmal etmiyor.
Bunun yanı sıra, dinleyenlerin sosyal medyadan ve internet sitesinden gönderdikleri mesajlar yoluyla, duymak istedikleri şarkılar anında playlistlere ekleniyor.
Üniversite radyosunun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Üniversite radyoları genellikle ticari kaygı taşımadıkları için programcıya inanılmaz fırsatlar veren ve programcının yaratıcı kimliğini, zamanla ön plana çıkaran bir uygulama birimi olmuştur. Tabi kampüs dinamiğini kullanarak çeşitli aktiviteler düzenleyen üniversite radyoları sosyal medyada da bu sayede hızla takip edilip kısa sürede büyük bir kalabalığa ulaşabiliyor. Bahar şenlikleri bu anlamda kalabalıkla buluştuğumuz en yoğun zamanlar bizim. Kendi adıma üniversite radyosu olmanın hiçbir dezavantajı yok diyebilirim, aksine kalabalık kampüs ortamı her zaman itici güç olmuştur benim için.
Sizde eğitim görmüş İstanbul merkezli ulusal ve yerel radyolarda program yapan şimdiler de ünlü radyocular var mı?
Ulusal birçok radyoda farklı zamanlarda yayın yapan Berat Tunç ve Türkiye’nin her noktasında yaptığı özel partilerle adından söz ettiren Erkan Yavaş şuanda dünya devi Virgin Radio’da...
18. yaşını Türkiye’nin en sevilen radyo programcılarından Bay J ile kutlayan Radyo Üniversite, “Heyecanlandırır” sloganı ile üniversite radyoculuğunda iddiasını sürdürüyor...
‘Ulusal radyoda program yapmak her yayıncının hayalidir’
Genel olarak radyonuzdaki ekip diğer ulusal radyolardaki hangi isimleri dinler ve mesleki anlamda kimleri örnek alır, arkadaş ortamında diğer adyocular hakkında neler konuşursunuz, nelere özenirsiniz?
Bu işte henüz yolun başındayken, en çok ulusal yayıncıları dinleyerek beslenmek mümkün. Çeşitli yayın politikalarına sahip ulusal yayıncılar belli dönemlerde takip edilir ve tüm yayın teknikleri incelenir, bu sayede geniş bir yayın bilgisine sahip olan programcı adayları kendi kimliklerini bulma yolunda büyük bir adım atmış olurlar. Her yayıncının hayalini süsleyen ulusal yayıncılık, tüm üniversite radyolarında olduğu gibi bizde de günlük sohbetlerin büyük bölümünü oluşturuyor. Bu konuşmalar sayesinde moral ve motivasyon ister istemez üst seviyede tutuluyor. Yani kısacası biz “Hayal gücü bilgi gücünden önemlidir” sözünü her defasında tekrar ediyoruz.