Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nur Banu Molla’nın programı ‘Hayatın Ta Kendisi’, Best FM’de dinleyicileriyle buluşuyor. Nur Banu Molla, Arkeolog ve Gazeteci. Samsun’da başladığı radyo mecarasına birçok radyoda devam etti. Spikerlik ve seslendirmeler yaptı. Bir dönem ara verdiği mesleğine, Boğaz’da bir teknede balık ekmek sattıktan sonra yeniden döndü. Kendisini Best FM’de, yine haberin merkezinde buldu. Ardından ‘Hayatın Ta Kendisi’yle tanıştı... Molla’nın programına, birçok gazetede yayın yönetmenliği yapmış, eski gazetecilerden Ergun Kaftancı da eşlik ediyor, güldürürken eğlendiriyor, eğlendirirken bilgilendiriyor. Molla programını şöyle özetliyor: “Bazı konularda, fikirlerimiz taban tabana zıt. Ama, yine de karşılıklı konuşabiliyoruz. Bir gün bir uyku uzmanı ile karabasanı konuşuyor, bir gün de dalgıç konuk edip İstanbul Boğazı’nın dibinde neler olduğunu sorguluyoruz. Arkeolog çağırıp Indiana Jones oluyoruz, bir başka gün, ağır ceza mahkemelerinde yetişkinler gibi yargılanan küçücük çocukların haklarını arayabiliyoruz! Türkçeye fena halde duyarlıyız, gevezeyiz, dostuz, dede torunuz, Kavuklu ile Pişekârız, Karagöz ile Hacivatız...” Nur Banu Molla ile ‘Hayatın Ta Kendisi’ cumartesi günü saat 09.00’da Best FM’de...

Haberin Devamı

Radyo sizi hangi dönemde yakalandı?
Arkeoloji öğrencisiyken gazeteci olmayı kafama taktığım için, Günaydın gazetesinin kapısına gittim. Israr ettim, başladım. Muhabirliğin ardından okul bitti, evlilik ve çocuklar derken... Samsun’da yakalandım! 

Radyo aklınızın kıyısında  köşesinde gizleniyor muydu?
Hayalim yoktu, hep haberci ve gazeteci olmak istiyordum. İnsanların duygularıyla sesini örtüştürmesi hoş bir marifettir!

‘Türkçenin en doğru kullanıldığı program bizimki’


Sizce bu marifet kaç   radyocunun parmağında var?
Çok azının yeteneği bu! Ben arabaya bindiğimde radyomda geyik yapan DJ’in radyosuna yer yoktur. Ben bir dinleyici olarak dolu bir şeyler dinlemek istiyorum. Dinlediğim şeyler beni güldürmeli...

Kimler sizi güldürüyor?
Mesela Cem Arslan’a, Ceyhun Yılmaz’a ve Rıza Esendemir’e gülüyorum.

Ama tüm saydığınız radyocular Best FM’in radyocuları, ya diğerleri?
Bay J’yi ve Nihat Sırdar’ı da dinliyorum. Bu adamlar beni güldüren adamlar... DJ’sin ya beni güldür, ya da bana müzik çal. Anlatacağın bir hikâyen olmalı. Boş ukalalıklar çok kötü oluyor. Radyo da radyocu da hataya düşüyor. 

Sizin programda neler var?
Bir fikir programı. Yanımda çok deneyimli 75 yaşına yakın Türk Dili Edebiyatı’ndan mezun, pek çok gazetede yayın yönetmenliği yapmış Ergun Kaftancı var. Programın ombudsmanı, uzmanı gibi... 

Best FM’in haber sesisiniz...
Haber beni çok besleyen bir şey. Hafta içi haberlerle boğuşmak, beni besleyen ve disipline eden bir şey. Ben bıraksam haber beni bırakmaz. 

Peki sizce nasıl spiker olunur?
Herkes spiker olabileceğini sanıyor. Öyle kolay olunamaz! Önce yazılı basın. O el kalem tutmazsa, ekmek de tutmaz! Önce yazabileceksin...

Siz nasıl bir eğitim aldınız?
Spikerlik ve sunuculuk eğitimi aldım ve birincilikle mezun oldum. Birçok radyoda çalıştım. Reklamlarda oynadım, seslendirmeler yaptım. 

Ara verdiğinizde neler yaptınız?
Benim babam kaptan. Tekneleri var. Bir tanesini bana verdi ve “Balık ekmek satacağım, bir daha medyaya dönmeyeceğim” dedim. Kapımızda kuyruklar vardı. Bir radyo stüdyosunu dolduracak kadar salata yapmışımdır!

Ya sonra?
Best FM’de spiker olarak başladım. Cem Arslan’ın programına girdiğimde yol durumu okurken bana sataşmalarına  cevap vermeden duramamamdan dinleyiciler de program yapmamı istedi. 

Programda Malumatfuruş Abla gibi karakterler var, onlar neler yapıyorlar?
Mulumatfuruş abla ve evladım karakterleri var. Malumatfuruş Abla’yı ilk ben yaptım şu anda taklitleri türedi. Evladım biraz saf bir karakter, ablaya sorular soruyor. Mesela ‘dolap çevirmek’ deyimini soruyor. Abla da ukala, biraz deli, biraz geçkin evde kalmış haliyle, Osmanlıcaya yakın bir tarzda anlatmaya başlıyor ve deyimleri eğlenceli şekilde öğretiyoruz.

‘Türkçenin en doğru kullanıldığı program bizimki’

“O da deli yaşasın!”
Sizce hayatın ta kendisi ne?
Aşk olabilir, para olabilir. Bir dinleyi-cimizin söylediği gibi sadece rakı, kavun, beyaz peynir olabilir. Her şey olabilir.

Programdaki iddianız nedir?
Türkçeyi en iyi kullanan programız. TRT ayarındayız.  Ergun Kaftancı Türk Dili Edebiyatı bölümü mezunudur. O hep yanımdadır. Okan Bayülgen’in Hakkı  Devrim’i gibidir.
Fikir alıyorum. İletişimimiz çok güzel, o da deli aynı zamanda! O yaşta cumartesi sabahı geliyor ve keyifle program yapıyor. Çünkü normal değil, yaşasın!

Haberin Devamı

“Rengârenk biriyim!”
Türkçeye sahip çıkanlar genelde daha ciddi ve daha kurallı gibi düşünülür...
Türkçeye sahip çıkarsan, dilini düzgün konuşursan seni dümdüz ciddi biri gibi düşünüyorlar. Hayır, efendim ben rengârenk biriyim!

Hazırlık sürecinde neler oluyor?
Kendi halinde bırakmıyorum, bir disiplini var. Haber bültenlerinde yer veremediğim haberleri, programda cımbızlıyorum, orası benim oyun bahçem...

Kelimelere ses vermek mi, can vermek mi, hangisi terazide ağır basıyor?
Söz uçuyor yazı kalıyor! Yazmak çok kıymetli. Hem duygu donanımı hem mühendislik harikasıdır. 

Dinleyicilerle aranız nasıl?
Best FM’in deli gibi dinleyicileri var. Her şeyi takip ediyorlar.  Radyoda büyümüşüm, artık dinleyicilerim   “Banu Abla” diyor bana.