Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dest-İ izdivaç fırtınaları henüz televizyonda ve sanal dünyada esmiyorken, radyodan ‘izdivaç’lara ilk imza atan isimdir Ebru Sulukhya... Ve kalplere frekanslar arasından ‘aşk’ uçurmaya vesile olduğundan dolayı dinleyicileri ona “Aşk Böcüğü Ebru” demiştir... Radyo Klas’ın en kıdemli seslerinden biri olan Ebru Sulukahya, 16 yıldır aynı radyodan dinleyicilerine ses veriyor... Uzun yıllar aynı tarzda devam eden programında yenilikler oluyor fakat ana tema değişmiyor. Programa ilginin sürekli arttığını söyleyen Aşk Böcüğü Ebru, radyodan binlerce kişiyi tanıştırdı, evlendirdi, defalarca nikâh şahidi oldu. Aşk Böcüğü’ne “Evlilik gibi önemli bir kararda, evlenmek isteyenlere nasıl bir etkiniz oluyor?” diye sorduğumuzda “Onları dikkatlice yönlendirdiğim oluyor. Bu kararı alırken çok iyi düşünmek, bazı şeyleri zamana bırakmak gerekir ve dinleyiciler tarzımı bilir, birbirlerine saygısız bir davranışta bulunduklarında acımasızca eleştiririm” diyor. Radyo aşkını “Radyo benim için nefes almak gibi...” cümlesiyle tanımlayan Aşk Böcüğü Ebru, televizyonda sunduğu “Dest-i İzdivaç”, Gel Yarim Ol” gibi yine evlilik temalı programlarının ardından sunuculuk kariyerine farklı programlarla devam ediyor. Ölene kadar radyo programı yapacağını da vurgulayan Aşk Böcüğü Ebru’yu her gün 11.00 - 14.00 saatleri arasında İstanbul 98.6 Radyo Klas’tan dinleyebilirsiniz...

Haberin Devamı

İzdivaç programlarını radyoda ilk başlatan isimsiniz... Programda yenilikler var mı, dinleyicilerin katılım oranları nasıl?
Radyo Klas’ta 16. yılım ve hâlâ sevilerek dinlenildiğimi bilmenin mutluluğu içindeyim.Yeniliklerimiz var ve program eskisinden daha fazla ilgi gören bir yapım oldu. Fakat kadınların “Şu erkekleri aramam, onlar bizi arasınlar” egosunu yenmelerini sağlayamadım henüz... Ben de programı sadece seçici kadınlardan oluşan bir program haline getirdim.

Peki programdaki bu yenilik erkek dinleyicilerin azalmasına neden olmadı mı ?
Hayır... Programa katılan kadınların sayısı arttığı için doğal olarak yoğun ilgi var erkek adaylarımızdan...
Evlilik gibi önemli bir kararda tarafsız olabiliyor musunuz, evlenmek isteyenlere nasıl bir etkiniz oluyor?
Kimseyi evlenmeleri için zorlamam. Programa başlarken de “Mutlu bir yuva kurmak istiyorsanız, huzuru arıyorsanız, bize ulaşın” sunumuyla açıyorum. Evlilik kararının 3 dakikaya sığdırılabilecek bir müessese olmadığını günümüz gençliği de farkında...
Yayına katılanlar evlilik niyetinde olsa da, her zaman dürüstlükten yanayım. Programda “Evliliğe uygun değilsin, bu adayın sana uygun oldugunu düşünmüyorum ya da henüz çok gençsin” diyerek onları yönlendirdiğim oluyor. Dinleyiciler tarzımı bilir, saygısız bir davranışta bulunduklarında onları da acımasızca eleştiririm.
Evlendirdiğiniz çiftlerle iletişiminiz devam ediyor mu, olumsuz bir durumla karşılaştığınız oldu mu?
Evlendirdiğim birçok çiftin mutlu huzurlu olduğunu hatta birçoğunun çocuğu olduğunu da biliyorum. Bunca yıl bu programı yaptım, evet boşanan çiftlere de rastladım. Zamanla irtibatımız kopsa da, bir şekilde bana onlarla ilgili olumlu ya da olumsuz haberler geliyor. Ama şu bir gerçek, sürekli değişen bir nesille karşı karşıyayım.
Bu kadar yıl aynı formatta devam ediyorsunuz, değişiklik yapma ihtiyacı hissetmiyor musunuz?
Daha önceki yıllarda programda geçen en komik dialoglardan birçok kolaj oluşturuyorum. Bunları yayınlayarak, o özel anların tekrar hatırlanmasını ve programın eğlenceli bir hal almasını sağlıyorum. Dakikalarca güldüğüm, gözümden yaş geldiği konuşmalar dinleyicileri de keyiflendiriyor. Başka program yapmak mı?
Herkes benim radyo programıma özenirken ve taklitlerim sürekli türerken ve altından kalkamayıp yok olurlarken ben başka bir formatta onlar gibi yayın yapar mıyım?
İnternette de izdivaç siteleri var ve epey ilgi görüyor. Onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
İnternette, televizyonda, radyoda... Aşk daima hayatımızda olacaktır. Ama unutmayalım ki izdivaç, hayatımızda aldığımız en önemli kararlardan biri. Bu kararı alırken çok iyi düşünmek, bazı şeyleri zamana bırakmak, ani kararlar almamak gerekir.
Televizyonda da benzer temalı programlar yaptınız...
Beyaz TV’de 2 aylık anlaştığım bir sabah kuşağı sağlık ve eğlence programı var, 09:00 - 10.00 saatlerinde... Aynı zamanda radyocu arkadaşlarımın ve radyo tutkunlarının da yoğun bir şekilde takip ettiği www.oydar.com’da köşe yazarlığına başladım. Özel gecelerin sunumları da eklenirse yoğun bir dönemdeyim...
Televizyonda da birçok projeye imza atmış biri olarak mesleğiniz sorulduğunda cevabınız ne oluyor?
“Radyocuyum” diyorum. Bunca yıldır bir işi hakkıyla idare edebiliyor ve başarıyı yakalıyorsanız bu unvanı hak ediyorsunuz demektir. “Radyocuyum” diyen mikrofondan sadece şarkı anons eden, sesini radyodan bir şekilde duyuran kişilere sesleniyorum: “Siz radyocu değilsiniz!” Radyocu olmak sebat, zekâ, azim ister. Radyoda komplekse yer yoktur.
1 - 2 yıl asistanlık yapmakla ya da diksiyon dersi almakla radyocu olunmaz. Bunları yapıp gönülden bu işe senelerinizi vermelisiniz. Ben vazgeçmedim çünkü, ben radyocuyum. Televizyonculuk, sunuculuk benim 2.mesleğim...

Haberin Devamı

‘TAKLİTLERİM ÇOĞALIYOR’

Haberin Devamı

Aşk Böcüğü Ebru

‘ÖLENE DEK RADYO!’
Radyo sizin için ne ifade ediyor, ne zamana kadar radyo?
Radyo hayatımı ifade ediyor, düşünün 16 senedir her gün mikrofon başından sesleniyorum... Acımı, sevgimi tüm samimiyetimle sesimi paylaşıyorum, benim için nefes almak gibi radyo... Sağlığım el verdiğince, sevenlerim beni dinlediği sürece, yaşımın önemini gözetmeksizin bastonla da gelsem yayına, ölene dek radyo...