Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Joytürk’te akşamınıza eşlik eden romantik ezgiler arasında duyduğunuz sesin sahibi Kerim Savaş Sarı... Onun mikrofonla tanışma hikâyesi üniversite yıllarına dayanıyor, bir arkadaşının ses tonunu beğenerek ‘Sen radyocu musun?’ diye sormasıyla kapılıyor radyo hayaline... Sakarya’da yerel radyolarda başlıyor ve ardından İstanbul’da birçok yerel, ulusal radyolarda programcı, müzik direktörü ve genel yayın direktörü olarak kariyerine devam ediyor... Bir slow müzik radyosu kuruluşunda yer alıyor ve o günden sonra slow müzik radyolarının aranılan ismi oluyor. 2 yıldır JoyTürk’ten ses veren Kerim Savaş Sarı, aşk şarkıları çalan bir radyo olan JoyTürk’te aşka, ilişkilere dayalı interaktif bir program yapıyor. “Hayatınızı değiştiren şarkılar“da dinleyiciler hayatlarını değiştiren şarkıların hikâyelerini anlatıyor. Sarı’ya kendi hayatını değiştiren şarkıyı sorduğumuz da ise “Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya, o kadar çok hikâye dinliyorum ve görüyorum ki, benim yaşadıklarım da onlardan biri...” yanıtını veriyor. Dinleyicilerle birlikte her gece sohbet ettiğini anlatan Sarı, “Sonuçta ben de ilişki yaşıyorum, ayrılıyorum, üzülüyorum, seviniyorum, dinleyiciler de yaşıyor” diyerek programın içeriğini özetliyor... Mikrofon aşkını “Bir kere başladınız mı bırakamayacağınız, ayrılamayacağınız bir aşk” olarak tanımlayan Sarı, radyonun büyüsünü “Hayal ediyorsun konuşuyorsun, seni dinleyenler de hayal ediyor ve dinliyor, hep beraber bir hayali paylaşıyorsun” diyerek anlattı. Televizyonda da programlar yapan, hayatında slogan haline getirdiği “Televizyonda ekstrem, radyoda romantik biriyim”i de vurgulayan Sarı’yı hafta içi her akşam 19.00-23.00 saatleri arasında İstanbul 89.0 JoyTürk’ten dinleyebilirsiniz...

Haberin Devamı

JOYTÜRK’ÜN PROGRAMCISI KERİM SAVAŞ SARI, HER AKŞAM ‘HAYATINIZI DEĞİŞTİREN ŞARKILAR’IN HİKÂYELERİNİ PAYLAŞIYOR

JoyTürk Radyo’da kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
JoyTürk aşk şarkıları çalan bir radyo ve yaptığım programı aşk ile birleştirdim, çaldığım şarkıları da o gece konuştuğum konulara göre seçtim ve ortaya “Hayatınızı Değiştiren Şarkılar” çıktı. Tamamen içimden gelen şeyleri konuşuyorum, dinleyicilerle telefon bağlantısı yaptığım için dinleyiciler de beni çok yönlendiriyor, facebook ve twitter’dan da sohbet ettiğimiz için tamamen aşka, ilişkilere dayalı interaktif bir program.
Sonuçta ben de ilişki yaşıyorum, ayrılıyorum, üzülüyorum, seviniyorum. Dinleyiciler de yaşıyor, aslında biz radyoda sohbet ediyoruz. JoyTürk dinleyicilerle birlikte sohbet ettiğim bir yer...

Mikrofon aşkını nasıl tarif edersiniz?
Mikrofon aşkı, bir kere başladınız mı bırakamayacağınız, ayrılamayacağınız bir aşktır. Eğer mikrofondayken tamamen doğal olursanız işte o zaman çok büyük bir keyif. Hayal ediyorsun konuşuyorsun, seni dinleyenlerde hayal ediyor ve dinliyor, hep beraber bir hayali paylaşıyorsun, ama bu hayal gerçek hayatın içinden bir hayal oluyor.

Özellikle slow şarkılar çalan radyoların dinleyicileri daha hassastır... Aranızdaki iletişim nasıl, ne kadar özellerini paylaşıyorlar?
Konumuz aşk olunca ve benimle konuşunca her şeyi anlatıyorlar, mail atıyorlar, arıyorlar, bir nevi radyoda terapi... Biri aşkını anlatırken onun aşkına benzeyen, ayrılığına benzeyen şeyler yaşayan o kadar çok insan var ki radyoda dinleyince “İşte benim hikâyem” diyen de olabiliyor. Dinleyiciler aslında başka biri anlatırken de kendi hikâyelerini dinliyor. Ayrıca telefon bağlantısından sonra çok barışan sevgililer oluyor, uğurlu geliyorum ayrılanlara, barışıyorlar ve hemen bana haber veriyorlar.
Hatta geçen senelerde ayrılan bir çift vardı telefon bağlantısı yaptık, bağlantı sonrasında barışmışlar, şimdi evliler ve çocukları var, çok hoşuma gitti. Telefona bağlanan,hikâyesini anlatan söylemek istediği olan herkesi serbest bırakıyorum ve istedikleri gibi konuşuyorlar.

‘Hayatınızı değiştiren şarkılar’da dinleyiciler hayatlarını değiştiren şarkıları sizinle paylaşıyor, peki sizin hayatınızı değiştiren şarkı var mı?
Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya.. Kendi hikâyemi her gece yayında anlatıyor sayılırım. O kadar çok hikâye dinliyorum ve görüyorum ki, benim yaşadıklarımda onlardan biri aslında.. Birçok şarkı beni anlatıyor diyebilirim.

Televizyonda dikkat çeken, farklı ekstrem projelere imza attınız, nasıl başladı bu macera?
2008’de başladım. Ekstrem spor ve müziği birleştiren bir program tasarladım ismini de “Acemiler” koydum. TRT’de 15 bölüm yaptım. Her hafta farklı bir konuk geliyordu ve farklı ekstrem sporları, dövüş sporlarını deniyorduk. Tamamen doğaçlama ve eğlenerek yaptığımız ama bir o kadar da sert bir programdı. Ardından TRT Müzik için Acemiler’in 2.sezonunu “Acemiler Yarışıyor”u hazırladım. Şimdiyse 3.sezonu yapmayı planlıyorum “Acemiler Ekstrem” yeni programımın ismi. Yeni bir kanalla anlaşırsam hemen başlayacağım.

Sinemaya da göz kırpıyorsunuz, neler yapacaksınız?
Daha önce, duayen bir oyuncu olan Ayla Algan’dan oyunculuk eğitimi almıştım ama oyunculuk yapmayı düşünmüyordum televizyon programları yaptım. Şimdiyse kararım değişti, oyunculuk yapmayı ve iyi bir oyuncu olmayı düşünüyorum, hatta geçtiğimiz aylarda Fransız Devlet Sanatçısı ve çok iyi bir eğitmen olan Ergün Demir’den doğaçlama oyunculuk eğitimi aldım tekrardan. Şimdi yavaş yavaş projelerde yer almaya başladım. İlk kez bir sinema filminde oynuyorum ve çok keyifli bir film, ünlü yönetmen Biray Dalkıran’ın yönetmenliği yaptığı komedi filmi olan “Bana Bir Soygun Yaz” da bir rolüm var.

Haberin Devamı

Sizin hayatınızı hangi şarkı değiştirdi

‘Aşk acısı çeken çok fazla!’
Aşkı mikrofondan yansıtmak kolay mı ve her gece aşk konuşmak?
Aşk hep hayatımızda, şarkılarla birleşince, şarkıların da içinde kendi hikâyeleri olunca devamlı konuşabiliyorum. Ayrıca yaşıyorum, çevremi gözlemliyorum, dinleyiciler bana aşklarını anlatıyor, besleniyorum. Her gece aşk acısından da bahsetmiyorum keyifli aşklardan da bahsediyorum ama şunu söyleyeyim aşktan çok aşk acısı çeken daha fazla. O nedenle daha konuşacak çok şeyimiz var.