Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Melon Şapka... Radyodaki şiir programcılığının duayeni. Kendisini şiirlere ve dinleyicilere adamış kendi deyimiyle bir duygu, düşünce hizmetkârı... Radyo âleminde kimi isimler vardır, her yerde görünür bilinir, duyulur, çok ünlüdür. Bazı isimler vardır ki sessiz sakin ve derinden aynı ünle, gürültüsüz patırtısız ilerler. İşte onlardan biri 104.0 Radyo D’de gecelerin sesi olan Melon Şapka... O yıllardır radyonun sesle bütünleşmesine inananlardan ve ‘gizem’ kuralını bozmayanlardan. Gecenin Melon Şapkası, kendi yazdığı şiirlere ‘ses’ veriyor ve gecenin karanlığa gömülmüş hüznünde dinleyiciyle kurulan o duygusal bağ ile mısralarda hayat buluyor. İlk özel radyolar kurulduğu zaman mikrofonun tılsımına kapılan ve yıllardır aynı çizgide devam eden Melon Şapka, gecenin nabzını dizelerle tutuyor. O, şiirleri sadece okumakla kalmayıp 15 yıldır süregelen radyo programcılığının yanında beşi şiir, ikisi roman denemesi olmak üzere 7 kitaba da imza attı. Yakında bir televizyon programında şiirlerini okuyacak olan Gecenin Melon Şapkası, 23.00 - 01.00 saatleri arasında dinleyicilerini gecenin salıncağında dizelerde sallanmaya davet ediyor...

Haberin Devamı

Şapkanın içinden şiirler çıkıyor

O, RADYODA İLK ŞİİR PROGRAMINI YAPAN İSİM... YILLARDIR ‘MELON ŞAPKA’ ADLI PROGRAMINDA GECEYİ SOHBETİYLE SELAMLIYOR VE YAZDIĞI ŞİİRLERE ‘SES’ OLUYOR

Şapkanın içinden şiirler çıkıyor

Melon Şapka

Radyoculuk serüveniniz nasıl başlıyor? Radyoda ilk yaptığınız anonsu hatırlıyor musunuz?
Yıllardır şiir yazıyorum, bir gün radyoda ‘konuş’ dediler ve ben de “Boşluğa asla konuşamam, telesekretere bile not bırakamam” demiştim. İlk defa kulaklık taktım, camın arkasından konuşuyordum.  TRT’deki gibi bir durum hâkimdi. Bir şeyler söyle dediler, “Gecenin melon şapkası sizin yanınızda, gecenin salıncağında hepinize yer var” dedim. O gün bu gündür o tılsım içimizde...
‘Melon Şapka’nın öyküsü nasıl yazılıyor?
Melon Şapka Atatürk’ün şapka devriminde taktığı ilk şapka. Aklı muhafaza eden bir başlık... Gecenin Melon Şapkası da radyoda marka oldu, şimdi bana bakarak iş yapıyorlar. Radyoda marka olmak önemlidir.
Radyo dünyasında ‘ünlü’  olma hevesleri varken, yıllardır yüzünüz ve isminiz gizli? Neden?
İsmimle yaptığım işi ayırmak istedim. Yaptığım işin ismi olsun istedim. Seni sesinle var edip zirveleştirirler. Simge olsun istedim. İlk zamanlar bunun acısını çektim “Sen kimsin ki kendini bu kadar gizliyorsun?” denildi. Bazen tasavvuftan bahsettiğim için de farklı algılayabiliyorlar. Kitaplarımda resimlerim yer alıyor.

Haberin Devamı

“Radyo programcılığı bıçak sırtı”
Gece, hüzün ve şiir... Radyoculuğa ilk başladığınızda dinleyicilerle böyle bir bağ kuracağınızı düşündünüz mü?
Bu kadar olacağını bilmiyordum, imza günlerinde dinleyicilerimle karşılaşıyorum, bir şey söylediniz hayatım değişti diyorlar. o ‘Bir şey’ onlar için çok önemli... Şiir bahane, dinleyicilerle köprü kuruyor. Çok anne baba gelir yanıma benimle konuşur, “Sen çocuğumuzu eğittin” derler. Çünkü; çocuk odasına annesini babasını sokmuyor, ama ben onun odasına küçücük bir radyoyla beynine kalbine girebiliyorum.
Bu ağır bir durum değil midir?
Radyo programcılığı bu anlamda çok hassas, bıçak sırtı ve o çizgiyi çok iyi bildiğim için ortada durabiliyorum.
Nasıl hazırlanıyorsunuz?
Hazırlanmıyorum aslında, kendi şiirlerimi okuyorum, internetten bazı yerlerden şiirler okuyorum,  bütünü bozmaya karşıyım, tanımadığım bir şairin şiirlerini okumayı çok tercih etmiyorum.

Haberin Devamı


Şiir kitaplarınızdan bahseder misiniz?
Melon Şapka adıyla yazdığım 7 kitabım var; ikisi roman denemesi.
Can verdiğiniz şiirlere radyoda   ‘ses’ vermek nasıl bir duygu?
Şair kendi şiirini kötü okur derler, ama vurgu çok önemli.  Sen yaşadın o duyguları sen okuyorsun...
Nâzım Hikmet şiiri okuduğumda tansiyonum düşüyor, içime kadar işlediği için. Onun hangi ruh halinde yazdığını hissediyor ve kendimden geçiyorum. Ben hep söylerim programlarda söyleyecek bir şeyin yoksa şarkı çal! Şiir okumak istemediğim zaman şarkı dinletiyorum.
Her gün aynı ruh halinde   olmak zor olmuyor mu?
Orası ameliyathane, giriyorum ve eldivenleri takıyorum! Beni dinleyen yazar, ressam benden haz alıp çalışabiliyor.  Bir ressam “Bugün seni dinlerken çok mavi kullanmışım” diyor. Onlar benden, ben onlardan besleniyorum.

“Sesimin yaşı yok”
15 yıl dile kolay... Çizginizi bozmadan devam edebilmenin  ‘sırrı’ nedir?
“Abi ben de konuşurum ne var ki, çok para alıyorsundur, 2 saate çok para al tabi” diyenler oluyor,  ama bu kadar basit değil, neden çizgimi bozmadan devam ettim?
Çünkü;  Yediğim yemeklerin yerlerini akşam yayında söylemedim için... Programlarda arkadaşlarıma selam söylemediğim için... Gizli reklamlar yapmadığım için...
Programlardan   sonra kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bir çok insanın yüreğine inmek  kolay olmamalı...
Çok ağır bir şey...   Her dertlerini paylaşıyorlar.  Çok zengin olmayı istemişimdir, her istediğim yapabilmek isterdim, herkese yardımcı olabilmek için...
Radyoculuk   nereye kadar ?
Sesimin yaşı yok, Ömrüm olduğunca yaparım...