Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türküler özeldir. Birleştirir, bağlar, dayanışma simgesidir. Radyo Ekin 1995’ten bu yana dinleyicileriyle buluşan ve halk müziği tutkunlarının vazgeçemediği bir frekans... Radyo, yıllardır yurdun tüm türkülerini bir arada harmanlayıp sevenlerine sunuyor. Biz de uzun zamandır aynı radyodan dinleyicilerine ulaşan, Radyo Ekin ailesi üyelerinden Dilek Esen’le görüştük. 15 yaşından beri mikrofonun başından ayrılmayan Esen, “Çalmadığım kapı kalmadı” diyerek hayali olan mikrofonun başına geçmeyi büyük mücadeleler sonunda başarmış. Türkü dostlarıyla arasının çok iyi olduğunu söyleyen Esen, “Hayatımın büyük bir bölümünü türkü ve özgün müzik dinleyerek geçiriyorum. Tam bir fantezi ve arabesk dinleyicisiyim. Pop müzik de dinliyorum ama bir yerden sonra tekrar fantezi müziğe geçiyorum, ruhum arabesk” diyor. Esen’i ‘Dilek Ağacı’ programıyla sesini Anadolu’ya ve tüm dünyaya duyuran Radyo Ekin’den (94.3) ve www.ekinradyo.com adresinden dinleyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Uzun yıllar aynı radyodan ses veren Dilek Esen, “Hayatımın büyük bir kısmını türkü dinleyerek geçiriyorum. Aslında fantezi, arabesk dinleyicisiyim. Pop müzik dinlesem de ardından hemen fantezi müziğe geçiyorum” diyor

‘RUHUM ARABESK’

Uzun yıllar radyodan ses veriyorsunuz. Radyocu olmak hayaliniz miydi?
Evet. Radyo ile tanışalı tam 13 sene oldu. Mikrofonun başına geçtiğimde 15 yaşındaydım.
Aslında hayalimde üç meslek vardı. Ya polis ya avukat ya da radyo programcısı olacaktım. Kısmet radyo oldu.
Peki bu hayale ulaştığınız yollarda engeller var mıydı? Yoksa bir tesadüf mü çaldı kapınızı?
İki sene boyunca radyo programcısı olmak için çok uğraştım. Tabir-i caizse çalmadığım kapı kalmadı. Herkes benden staj adı altında bir sürü para istiyordu.
“Tamam vereyim” diyordum. “Program yapabilecek miyim peki?” dediğimde “Bilmiyoruz” yanıtını alıyordum. O dönemde bir hırs haline dönüştü bu isteğim. Sonrasında Bakırköy FM’de ilk stajımı gördüm ve böylelikle aradan 13 sene geçti.
‘Dilek Ağacı’nın ismi nereden geliyor, hikâyesini anlatır mısınız?
İlk başladığımda ‘Şımarık Show’ adlı bir program yapıyordum. Sonra 3 yıl boyunca bir radyoda prodüksiyon yaptım. 2005 yılında artık evim olarak adlandırdığım Radyo Ekin’e iş başvurusu için gittim. Hemen beni yayına aldılar.
Program bittiğinde “Burası Türk halk müziği radyosu, ‘Şımarık Show’ olarak yayın yapamam” dedim. O esnada sevgili Hüseyin Yıldırım “Tamam senin program adın ‘Dilek Ağacı’ olsun” dedi, öyle kaldı.
‘Dilek Ağacı’nda dinleyicilerinize neler hazırlıyorsunuz?
Hafta içi 15.30’da yaptığım yayınlarımda daha güncel konularla aşka, sevgiye, özleyenlere yaptığımız bir program.
Cumartesi 17.00’de yaptığım yayınlarım da ise biraz daha farklı. Daha çok sohbet ve canlı bağlantılarla şov tadında bir program.
Ayrıca çarşamba günleri saat 16.00’daki programımda da alanında birbirinden usta sanatçıları konuk ediyorum.
Türküseverlerle iletişiminiz nasıl, birlikte etkinlikler düzenlediğiniz oluyor mu?
Artık o kadar iyi tanıyorum ki onları. Neyi sevdiklerini, neyi sevmediklerini, hangi saatte ne tarz müzik dinlemek istediklerini o kadar iyi biliyorum ki... Bu yüzden türkü dostlarıyla aram çok iyi...
Yoğunluğumdan dolayı sıkça etkinlik düzenleyemiyorum, fakat festivallerde, özel gecelerde sunum yaptığım zamanlar dinleyicilerimle bol bol fotoğraf çektirip sohbet etme fırsatı buluyorum.
En kısa zamanda güzel bir etkinlikle Radyo Ekin olarak dinleyicilerimizle buluşacağız.
Sayıları az olan türkü radyolarını takip edebiliyor musunuz?
Süper TV’de yönetmenlik yaptığım için, bazen kendi radyomu bile dinleyemiyorum. Kanal ve radyo arası mekik dokuyorum.
Diğer radyolarda çok sevdiğim programcı arkadaşlarım var, ama dinleme fırsatım olmuyor.
Zaten bu yıl ‘Sihirli Mikrofon Ödülleri’nde ‘Yılın En İyi Halk Müziği Radyosu’ seçildik, başka radyoya ihtiyaç duymuyorum bu anlamda...
Uzun yıllardır türkü radyosundasınız, başka tür müzik dinliyor musunuz?
Hayatımın büyük bir bölümü türkü ve özgün müzik dinleyerek geçiyor. Ama tam bir fantezi, arabesk dinleyicisiyim. Pop da dinliyorum ama bir yerden sonra tekrar fantezi müziğe geçiyorum, ruhum arabesk.