İstanbul radyolar cenneti. Ulusal radyoların vatanı ve birçok yerel radyoya da ev sahipliği yapan bir şehir. İstanbul’daki birçok radyoyu
dinleyicileriyle tanıştırdığımız radyo sayfamız bu kez başkent Ankara’daki radyolara uzandı... Ankara’nın ilk özel radyolarından biri olan, 15 yıldır dinleyicilerine tarzında farklılık yapmadan seslenen Radyo On, Ankara’nın gözde radyolarından biri... Ankara’daki seyahatimizde bindiğimiz araçlarda yaptığımız minik anket, bize gösteriyor ki, Ankara dinleyicisi Ankara merkezli radyolara daha fazla ilgi duyuyor ve sahipleniyor. Elbette İstanbul merkezli ulusal radyolara da denk geldik, ama Ankaralı, kendi ilinin radyolarını ‘10 numara’ buluyor! Biz de başkent Ankara’da en çok dinlenen radyolardan biri, Radyo On’un Genel Müdürü ve programcısı olan 15 yıldır sesini duyuran, Gülay Kankalp’la görüştük. Radyo On’u, Ankara radyolarını ve radyoculuğu konuştuk. Ankara’da 100.5 frekansından yayın yapan Radyo On’u www.radyoon.com.tr adresinden de dinleyebilirsiniz...
ANKARA’NIN EN ÇOK DiNLENEN RADYOLARINDAN BİRİ OLAN RADYO ON, YILLARDIR DEĞİŞMEYEN MÜZİK TARZIYLA ANKARA DİNLEYİCİSİNİN TERCİHLERİ ARASINDA YER ALIYOR
Radyo On’dan nasıl sesler yükseliyor?
Radyo ilk kurulduğu günden beri pop müziğinin kalitelisine yer veriyor. Şarkıların sözleri çok önemli. Eski, ama eskimeyen şarkılara yer veriyoruz.
Pop müziğinin dışında farklı türlere yer verdiğiniz oluyor mu?
Sadece pop müzik çalıyoruz, zaman zaman altyapısı pop olan, türkü ve fantezi şarkılara da yer veriyoruz.
Son dönemde kolay tüketilen ‘dönemlik’ şarkılar üretiliyor ve radyolar bu şarkılara sık sık yer veriyor...
Hareketli şarkılarla yola çıkılıyor ve bu şarkılar kısa sürede tüketiliyor. Ama şarkılar tüketilmeye müsait. Şarkı ilk popüler olduğunda, evde kulüplerde ve tatilde dinlenebiliyor, ama gündemde uzun süre kalanlar, albümlerdeki daha orta ritimli şarkılar oluyor.
Ankara’daki dinleyici nasıl?
Ankara bu konuda çok seçicidir. Ankara aslında şairlerin, yazarların bestecilerin yuvasıdır, ama medya İstanbul’da. Müzik şirketleri orada olduğu için, müziğin üretim yeri İstanbul’dur. Burada beste üretilebilir, ama orada reklam vardır. Ankara’da yaptıkların tutmuş olsa bile İstanbul’da devamının getirilmesi gerekiyor.
Siz diğer şehirlerdeki radyoları takip ediyorsunuzdur, radyoculuk anlayışı şehirlerarası farklılık gösteriyor mu?
Ankara’daki radyoculuk çok güzel. Dinleyicileri çok sadık. İkokula başlayıp şu anda üniversite okuyan dinleyicilerimiz var. Hayatlarının birçok döneminde onlara eşlik etmişiz. Ankara’daki dinleyici bizi özellikle arabalarında dinliyor. n Sizce bu kadar yıl aynı dinlenilme oranına sahip olabilmenin sırrı ne?
Ankara’nın ilk özel radyolarından biri ve hep aynı tarzda devam ettiği için dinleyicilerin vazgeçemediği bir radyo. Ankara’nın yaşantısına uygun bir radyo olarak, Ankara’ya hitap etmeye çalışıyoruz. İnternetle de diğer bölgelere ulaşıyoruz. Yurtdışından da dinleniyoruz. Mümkün olduğunca Ankara haberlerine yer vermeye çalışıyoruz.
Müzik mi ağırlıkta, programlar mı?
Çok fazla programlara yer vermiyoruz. Dinleyici programda kendisine bir şeyler veriliyorsa konuşulanı dinliyor. Hiç konuşulmasın demiyor, ama boş konuşulmasını da sevmiyor. Artık çok radyo var ve işinizi iyi yapmadığınız zaman dinleyici istediği kanala geçebiliyor.
Sizce müzik seçimleriyle mi farkı yaratmak gerek?
Herkes aynı şarkıyı çalıyor, ama bu şarkıların dizilişi ve tarzı önemli. MP3’lere şarkılar yükleniyor, ama hâlâ radyo önemli olan yerini koruyor.
Ya büyük rakip televizyon?
Radyonun eski ilgisine kavuştuğunu düşünüyorum. Televizyon programları artık çok boş. Başka insanların hayatlarıyla diğer insanları oyalıyorlar.
Bu tespiti yapmanızda dinleyicilerin rolü var mı?
Dinleyicilerden gelen tepkiler ve çevremdekiler bu fikri aşılıyor. Radyoya artık daha çok önem veriliyor. Televizyon insanı bağlayan bir öğe. Gün içinde koştururken radyo da dinlenebiliyor. Radyo işinize mani değil.
“Dinleyenler, radyocuyu hayata bağlıyor”
Ben programa çıkarken “Ne konuşacağım” diye düşünmüyorum. Dinleyici o kadar güzel yönlendiriyor ki, çok güzel paylaşımlar oluyor, yayın akışını onlar belirliyor. İnsanlarla iletişimde olmaktan kopamıyoruz. Sanki ben onlarla yüz yüze olsam bu kadar içten olmaz. Dinleyici içini döküyor, paylaşıyor. 3 gün hasta oluyorsunuz, arkadaşlarınızın haberi olmuyor, ama dinleyiciler bunun farkında... Hemen arayıp soruyorlar. İşte bunun için “Burdayım” diyorsunuz. Dinleyenler radyocuyu hayata bağlıyor.
“Ankaralıyı İstanbul trafiği ilgilendirmiyor”
İstanbul’daki radyoları dinlediğimiz zaman, aynı şarkılar saat başı çalıyor. Dinleyicilerimize neden bizi dinlediklerini sorduğumda “Hep aynı şeyleri dinlemekten sıkıldık” diyorlar. Ankaralı dinleyicinin bizi tercih etmesinin sebebi, Ankara’dan haberler vermemizdir. Buradaki dinleyiciyi, İstanbul Boğazı’ndaki trafik ilgilendirmiyor. İstanbul’da bu konuda malzeme çok, ama başkent olmanın ağırlığı da var.