Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Radyodan müzik duyduk, haber duyduk, şov programlarıyla eğlendik, kültür programlarıyla öğrendik. Sıra geldi en keyifli zamanların geçirildiği mutfakta radyonun sesini sonuna kadar açmaya... TRT Ankara Radyosu’nda Banu Atabay’ın hazırlayıp sunduğu ‘Mütevazı Lezzetler’ adlı yemek programı radyolarda alışık olmadığımız bir formatta hazırlanıyor. Banu Atabay radyo programında hayal gücünü kullanıyor, hayali tencerelerde çorbalar kaynatıyor, yemekler yapıyor, malzemeleriyle, ölçüleriyle dinleyicilerine yemek tarifi veriyor.  Yemek yapma telaşına düşen ev hanımları programı iple çekiyor. Program özellikle ev hanımları tarafından dinleniyor. Banu Atabay’ın mutfakla tanışması, radyocuların mikrofonla tanışmasından biraz farklı, onun oyuncakları tencereler, tavalar olmuş. 6 yaşında erik kompostosu yaparak mutfağa adım atmış, o gün bugündür yemek kitapları okuyor, dünyadaki yemek kültürlerini araştırıyor. Bu alanda kitaplar yazıyor. Farklı mesleklerdeki kişileri de programına konuk eden Atabay, “Konu yemek olunca herkesin mutlaka söyleyecek pek çok şeyi olur” diyor.  Değişik mutfaklardan, Osmanlı mutfağından örneklerin yanı sıra, yemekle ilgili fıkralar, hikâyeler anlatan, yemekle ilgili ipuçlarını dinleyicilerle paylaşan Atabay’ın lezzetli programı, her perşembe 13.00 - 14.00 saatleri arasında 105.6 TRT Ankara Radyosu’nda... Afiyet olsun!

Haberin Devamı

BANU ATABAY, HAZIRLADIĞI YEMEK PROGRAMINDA, HAYALİ TENCERELERDE ÇORBALAR KAYNATIYOR, YEMEKLER PİŞİRİYOR. DİNLEYİCİLERE YEMEK TARİFLERİ VERİYOR. PROGRAM SONUNDA DİNLEYİCİLER PARMAKLARINI YİYOR!

Genelde radyocular saç fırçalarını mikrofon yaparak oyunlar oynarmış...  Sizin oyuncaklarınız tencereler miydi?
Evet, 4 yaşında mutfakta tencerelerle oynadığım söylenir. Bize çok misafir geldiği için, annem misafirlere değişik yemekler ve ikramlar hazırlar. 6 yaşında erik kompostosu yaptım. En sevdiğim uğraş yemek kitapları okumak oldu.
Yemek dünyasına adım atışım, bir yemek kitabı okurken gerçekleşti. Annemin “Kızım bu kadar mutfak maceran var neden bir yemek kitabı yazmıyorsun?” cümlesi bu işlere başlamama neden oldu.

Yemek kültürlerini araştıran çalışmalarınız var, bahseder misiniz?
Türkiye’de dünyaya gelmiş olmak benim için büyük şans. Türk Mutfağı gerek pişirme teknikleri olsun, gerek yemek çeşitliliği olsun, dünyanın en büyük mutfağı.
Her yörenin, her şehrin ve her beldenin kendine özgü lezzetleri var. Türkiye’nin 52 şehrinde ve yüzlerce ilçe ve köyünde yemek araştırmaları yaptım.
Önceleri bu araştırmalarımı bir koleksiyon şeklinde topluyordum, daha sonraları bu birikimi kitaplarıma aktardım.

Haberin Devamı

“Konu yemek olunca herkesin söyleyecek sözü var”
Radyo programı nasıl başladı?

Radyodan yemek kokuları geliyor

Lezzetler.com adında bir yemek sitem var.  Sitede herkes kendi tariflerini yayınlıyor, ben de  video  tariflerimi yayınlıyorum. Sitemiz TRT radyo yapımcılarının dikkatini çekmiş, TRT Ankara Radyosu’na yemekle ilgili bir program yapmamı teklif ettiler. Yapacağıma inandım, kabul ettim.

İçeriğinde sadece yemek mi var?
Her hafta bir konuğumuz oluyor, konuklarımızı her meslek gurubundan, işlerinin erbabı kişilerden seçiyorum.
Konu yemek olunca herkesin söyleyecek pek çok şeyi oluyor. Osmanlı mutfağından örneklerin yanı sıra, yemekle ilgili fıkralar, hikâyeler anlatıyorum. İpuçlarını paylaşıyorum. Her hafta, zeytin, kahve, simit, döner gibi bilgilendirici dosyalar açıyorum.

Haberin Devamı

“Televizyondaki yemek programları magazin ağırlıklı!”
Dinleyicileriniz özellikle ev hanımlarından mı oluşuyor?
Evet ev hanımlarından oluşuyor. Bununla birlikte çalışan hanımların işyerinde, sürücülerin de araba kullanırken “Mütevazı Lezzetler” programını dinlediklerini biliyorum.

Günümüzdeki ‘hızlı yemek yeme’ alışkanlığı hakkında neler söylersiniz?
Yemek hayata bakış tarzıdır. Yiyecek hammaddeleri, pişirme metotları, sunum şekilleri toplumsal kültürün uzantısıdır.
Bu anlamda hızlı yemek yeme alışkanlıklarının ortaya çıkması da kültürel yapının değişmeye başladığını gösterir. Ne yazık ki günümüzün gençliği yemek yapmayı öğrenmiyor. Son yıllarda ortaya çıkan obezlik hızlı ve ayaküstü yemek yemenin bir ürünü. 

Televizyondaki yemek programlarını nasıl buluyor ve   nasıl yorumluyorsunuz?
Bundan 10 yıl önce televizyondaki yemek programları gerçek anlamda yemek pişirme eğitimi veriyordu. Günümüzde hazırlanan programların magazin yanı ağır basıyor, yemek tarifi ikinci planda kalıyor.
Bir tarafta sanatçı, diğer tarafta bir konunun uzmanı oluyor. Bir kenarda da yemek pişiriliyor. İzleyiciler bu programları izlediklerinde sadece vakit geçiriyor.

Yemek tarifi evlilik kurtardı!
Dinleyicilerin tepkileri nasıl? Sizi güldüren, düşündüren bir   istekle karşılaştığınız oldu mu? Programın yansımalarını siteye gelen  e-postalardan anlıyorum. Bir e-posta   beni çok duygulandırdı. Eşi, bayanın beceriksizliğini bahane ederek boşanmak istiyormuş. Bayan da bizim tariflerle yemek denemeleri yapmış. Bu yemekler eşinin çok hoşuna gitmiş eşine yeniden ısınmış. O hanımefendi “Evliliğimi kurtardınız, size  hep dua ediyorum” şeklinde uzun bir e-posta göndermişti.

“Anlatırken ağzım sulanıyor!”
Radyoda görüntü yok, yemek malzemeleri yok, yemek tarifi vermekte zorlanmıyor musunuz? 
Yemek tarifi verirken hayalimde bir mutfak kuruyorum. Elimde hayali mutfak gereçleri ve pişirdiğim yemeğin malzemesi oluyor. Zihnimde tarifi öyle canlandırıyorum ki anlatırken sanki gerçekten o yemeği yapıyorum gibi farkında olmadan ağzım sulanıyor ve sık sık yutkunmak zorunda kalıyorum.