Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Radyoyu açtınız, canlı yayın ve gitar sesi hem de şarkılarından tanıdığınız bildiğiniz bir ses Cüneyt Tek mikrofonun başında... Bu, radyoların hazırladığı sanatçılı konuklu programlardan biri değil, Cüneyt Tek’in kendi hazırlayıp sunduğu radyo programı. Hem kendi şarkılarını söylüyor, hem de diğer sanatçıların... Cüneyt Tek, içinden aşkın ve şarkıların geçtiği bir programla dinleyicilerine sesleniyor. Daha önce de farklı radyolardan sevenlerine ulaşan Tek’le Radyo Viva’daki programını, koyu aşk şarkılarını, müzik çalışmalarını konuştuk. “Hayatımda her zaman radyo olur” diyen Cüneyt Tek, programında canlı canlı şarkılar söylüyor ve dinleyici isteklerine yer veriyor. Sahne çalışmaları da yapan ve yüzlerce kişiye seslenen Tek, radyodaki tek başına olmayı sevdiğini ve radyoda kendini bulduğunu hatta program yaparken gerçek aşkı hissettiğini vurguluyor ve bu aşkı şöyle anlatıyor: “Radyodayken kendinizlesiniz, yalın ve sade orada kimseye oynayamazsınız, rol yapamazsınız, konuşurken sesinizin tınısından her şey belli olur.” Cüneyt Tek, “Kırmızı Karanfil” adlı programıyla tüm müzikseverleri pazartesi gününden perşembeye kadar her akşam saat 20.00’da İstanbul 90.0 Radyo Viva’ya bekliyor...

Haberin Devamı

RADYO VİVA’DA GİTARIYLA CANLI CANLI ŞARKILAR SÖYLEYEREK PROGRAM YAPAN CÜNEYT TEK, ŞARKILARININ SÜREKLİ RADYOLARDA ÇALINIYOR OLMASINDAN DOLAYI YAŞADIĞI MUTLULUĞU BÖYLE ANLATTI

Daha önce de radyo programı yapmıştınız, Radyo Viva’da program yapma fikri nasıl oluştu?
Neden Radyo Viva? Çünkü; çalışanlar ve dinleyici kitlesi kısaca herkes çok samimi... Yaptığım program samimiyeti sıcaklığı ve duyguyu gerektiriyor. Zirvedeki radyolardan biri olması da önemli bir etken tabii. İşte bu yüzden Radyo Viva’da yayın yapmaya karar verdim. 4 hafta önce başladık ve bundan böyle her zaman radyoculuk Cüneyt Tek’in hayatında olacak.

‘Radyoda var olmak hep var olmaktır’

Radyo ortamını nasıl buluyorsunuz, o şarkılarla iç içe olmayı atmosferin size hissettirdiklerini nasıl tarif edersiniz?
Radyo, ruhumu kucakladığım kendim olduğum mabedim... İnsanoğlu her şeyi taklit edebilir, bir tek sevgi dışında... Sevgi taklit edilmez. Radyodayken kendinizlesiniz, yalın ve sade orada kimseye oynayamazsınız, rol yapamazsınız... Konuşurken sesinizin tınısından her şey belli olur. Radyo stüdyosunda en gerçek halimi buluyorum, hayatı aşkı hissediyorum.
Canlı yayında gitarınızla şarkılar söylüyorsunuz, sadece kendi şarkılarınızı mı seslendiriyorsunuz?
Gitarımla canlı canlı çalıp söylediğim şarkılarla sevenlerimin kalbine dokunuyorum. Birilerinin kalbinize dokunmasını istiyorsanız ilk önce siz o insanın kalbine dokunmalısınız. Bazı sanatçı arkadaşlar kendi şarkılarını bile canlı söyleyemezken, ben hem kendi şarkılarımı hem de diğer sanatçı arkadaşlarımın şarkılarını, anında canlı canlı gitarımla çalıp söylüyorum. Gelen hiçbir istek geri çevrilmiyor. Dinleyicilerim en çok bunu seviyor.
Peki dinleyiciler nasıl karşıladı radyo programı yapmanızı, neler paylaşıyorsunuz?
Aşklarını, aldanışlarını anlatıyorlar... Biri telefon açıp canlı yayında evlenme teklif ediyor. Bir başkası kırık kalbindeki gizli kalmış sırlarını paylaşıyor, neler neler olmuyor ki...
Radyo programlarınız boyunca sizi çok şaşırtan bir olay başınıza geldi mi?
2002 yılı... Yine özel bir radyoda program yapıyorum. Henüz yüzüm tanınmıyorken, taksiye bindim. Levent’e gitmek istediğimi söyledim. Taksici gururlu bir ses tonuyla “Sizi tanıdım Cüneyt Tek’siniz, az önce programınızı dilmiyordum” dedi. Beni o kadar iyi tanımışlar ki ses tonumdan, bu çok güzeldi.
Radyocular program yapmanızı nasıl karşıladı, eleştiri aldınız mı?
Hepsinden destek verici övgü dolu sözler duydum Ama mutlaka eleştirenler de olmuştur. Bir Çin atasözü der ki, “Evinizin çatısı ne kadar büyük olursa üzerine o kadar kuş pisler” Ama işinde başarılı olanlar başarıyı alkışlamasını da bilir. Tüm meslektaşlarımı çok seviyorum.
Müzik dünyasından birçok isim de radyoda program yaptı, radyonun müzik hayatınıza ne yönde katkısı oluyor?
Radyo, sanatıyla şarkılarıyla ortada olanların mecrasıdır, radyolarda şarkıları hep çalınıyor olabilmek büyük, çok büyük bir başarıdır. Görsel medya ise daha çok şov içeriklidir. İşte bu sebepten dolayı radyoda var olabilmek hep var olmaktır.
Müzik çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Hep yeni şarkılar doğuyor. Onları özenle büyütüyorum yeni albümüm için. Planlarımız mart ayında albümün çıkması... Yine en iyi yaptığım şeyi yapmak için çalışıyorum. Koyu aşk şarkıları...
Yazdığım şarkılar dinleyenlerin aklında “ Vay be aynı benim yasadığımı yazmış” dedirtmeli... Yani sanatçının yazdığı mısralar, herkesin ortak hikâyesi olmalı. Sanırım işin hem kolay hem de zor tarafı işte bu kısmı...
Peki siz radyo dinliyor musunuz, kimleri dinliyorsunuz?
Tabii radyo dinliyorum, kim ne yapıyor, hem takip etmek için hem de ruhumu bazen dinlendirmek ve bazen enerjiyle doyurmak için... Radyo Viva her zaman vazgeçilmez frekansım olmuştur.
Ömer Erişmen ve Çağla Aktay keyif alarak dinlediğim radyocu arkadaşlarım.