Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Biz onun şiirlerini, yazdığı şarkıların sonunda okumasıyla duyduk, ama artık radyodan da şiirlerini dinleyicilerine ulaştırıyor... Ayna Grubu’ndan tanıdığımız Erhan Güleryüz de radyoculuğa ısınan ünlülerimizden... Ünlü diyoruz, ama o ‘ünlü’ kelimesini, özellikle üzerine almıyor ve almadığını da renkli ışıkların zararlı ‘etkilerine’ karşı yıllardır taktığı gözlüklerin ardına gizlenerek belli ediyor!
Erhan Güleryüz, 93.5 frekansından yayın yapan ulusal radyolarımızdan biri olan Dünya Radyo’da Ayna adlı programını her hafta pazartesi günleri 22.00 - 24.00 saatleri arasında yapıyor. Programında coşkulu müziklerden de seçme eserler dinleten Güleryüz, kendi şarkılarına özellikle yer vermiyor ve ruhuna dokunan şarkıları seçerek dinleyenlere sunuyor.
Her hafta bir şairin eserleriyle süslediği programında dinleyicilerle sohbet ediyor ve radyonun güzelliği dediği ‘anında iletişimin’ tadına varıyor. Erhan Güleryüz ile kar yağışı ve şarkılar eşliğinde şiir tadında bir söyleşi yaptık. Dünya Radyo’yu www.dunya.com.tr adresinden de dinleyebilirsiniz...

Haberin Devamı

DÜNYA RADYODA PROGRAM YAPAN ERHAN GÜLERYÜZ, “RADYO BAMBAŞKA BİR ŞEY, MİKROFONUN BAŞINDA RADYOYU DİNLEYEN BİNLERCE YÜREĞİ HİSSEDİYORSUNUZ” DEDİ

“Radyoda binlerce yüreği hissettim”

Radyoda program yapma teklifini nasıl kabul ettiniz?
Aslında radyoculuk yabancısı olduğum bir meslekti, ama müzigi seviyorum, radyonun içinde de müzik var. Elbette zamanında dinlediğim radyoların da yaptığım müziğe etkisi olmuştur.
İçinde çok sevdiğiniz ‘müzik’ var, ama farklı bir şey yapmak sizi endişelendirdi mi?
Hangi işi yaparsanız yapın, samimiyet önemli. Radyolara çok konuk oldum, ama program yaparken hatanızla sevabınızla ortadasınız. Sesinizin titremesinden, tınısından her şeyinizle oradasınız. Zor ve riskli. Rezil olma ihtimaliniz de yüksek! Zorlandığım ve düşük cümleler kurduğum oluyor. O zamanlarda profesyonel bir radyocu olmamanın ardına sığınıyorum.
Sahnelere alışmış biri olarak radyoda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Radyo bambaşka bir şey. Evlerde, arabalarda dinleniyorsunuz, mikrofonun başındayken binlerce insanın yüreğini hissedebiliyorsunuz, bu çok başka bir şey. Radyoda hemen geri dönüşüm alıyorsunuz, konserlerdeki dinleyici gibi. Kendimi geliştirme adına da farklı bir şey yapıyorum.
Bazı radyocular özellikle gizemi seçer, sizde de ‘Gözlüklerinizden’ dolayı bir gizemli olma hali var...
Ben zaten sosyal fobiğim, ekranlarda kliplerde ve konserlerde gözlükle çıkıyorum ve günlük hayatımda şöhretin sıkıntısını yaşamıyorum. Çok ortalarda olunca özgürlükler sınırlanıyor, ben sadece şarkı yazan biri değilim, şiir de, yazı da yazıyorum. Benim kendimi geliştirdiğim, yer sokaklar... Sokaklar ünlü birine hiçbir şey vermez. Radyoda rahatlığınız var.
Program öncesi nelere dikkat ediyorsunuz?
Programa başlamadan önce bol bol şiir okuyorum. Zaten okumayı seven bir insanım, ama radyoda bir şey sunacaksanız daha da özenli olmanız gerekir. Mümkün olduğunca söyleyeceklerime dikkat ediyorum. Çünkü; edebiyat çok ciddi bir şey. Şarkı listelerini de kendim hazırlıyorum.
Gecenin ahengini şiirlerle tamamlıyorsunuz...
Gece saati hüzünlü olan saatlerdir. Şiir gibi bir program. Her hafta bir şairi ağırlıyoruz. Edebiyatı da seviyorum ve radyodan böyle bir şey yapmak beni çok mutlu ediyor.
Bir çok ünlü isim radyoda program yapıyor, radyocuların görüşleri ne yönde?
Ünlü olduğumu, popüler bir karakter olduğumu da düşünmüyorum. Radyoda yaptığım başka bir şey. Ben radyoda sevdiğim şarkıları dinletmeye çalışıyorum. Radyoculuk çok önemli ve donanım gerektiren bir iş. Ben radyoya misafir olarak gelen bir edebiyatseverim diyebilirim. Terzi terziyi beğenmez, müzik dünyasında da buna benzer rakiplik vardır.
Yeni şarkılarınızı ne zaman duyacağız?
3 yıldır yoğun bir şekilde projelerimizi bitirmeye çalışıyoruz. Daha iyi şeyler çıkması için. İki defa bitmiş halini rafa kaldırdık. Sözlerin oturmasını ve şarkıların pişmesini bekledik. Tek kelime için bile yıllarca beklenebiliyor. İlk aklınıza geleni söyleyebileceğiniz şey değildir müzik!
Televizyonla ilgili projeleriniz var mı?
Yeni yılla birlikte Ayna’dan yansıyanlara devam edeceğiz , özel konukları ağırlayacağız. Televizyonda program yapmak da zor. Televizyonda daha bir baskı altındasınız. Orkestra, stüdyo konukları ve izleyiciler var. Elektriği tutturmak gerekir. Radyoda daha özgürsünüz ve hata varsa, siz yapıyorsunuz. İkisinin de yeri farklı. İkisini de aynı amatör huzurla yapıyorum.

Haberin Devamı

“Kendi şarkılarımı dinletmiyorum!”
Programlarda kendi şarkılarınıza özellikle mi yer vermiyorsunuz?
Mümkün olduğunca kendi şarkılarımı dinletmiyorum. Kendini radyoda anons edenler komik geliyor ve inanın bana kendi sesimi duymak bana rahatsızlık veriyor. Bu durumun doygunlukla ilgili bir durum olduğuna inanıyorum... Kendi şarkılarını dinletmek sürekli aynaya bakmak gibi...